Hüseyin Ekmekçi yazdı: Sorunlar dağ gibi büyümeye devam ediyor
05/11/2024
SORUNLAR DAĞ GİBİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR. ÜLKEDE ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARA YENİLERİ EKLENİYOR… MECLİSTE DEVAM EDEN BELİRSİZLİK BAKANLIKLARI DA İŞLEVSİZ HALE GETİRDİ
GELDİĞİMİZ AŞAMA 14 TURDA 29 VEKİLİN MECLİS BAŞKANI SEÇEMEDİĞİ GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEZ… 15’İNCİ TURDAKİ SEÇİM İSE ÜÇ PUSULADA ÇİFT MÜHÜR… ŞİMDİ BEKLE DUR…
Büyük bir belirsizlik içerisinde ülke, uzay boşluğunda nerede duracağı belli olmayan, kendi kaderine terk edilmiş bir uydu artığı gibi… Var olan sorunlar çözüm beklerken, dertlerimize yeni dertler ekleniyor. Büyüyen ekonomik sorunlara ek olarak, siyasi kriz de çabası
Meclis Başlanlığı krizi, sadece siyasi bir ayıp değil. Ülke siyasi tarihi için de kara bir leke. Nasıl çözüleceğine dair kimsenin hiçbir fikri yok. İktidar yeni bir seçim yapmayacak. Muhalefet ise üç oy pusulasındaki çift mühürün geçersiz oy olduğunda ısrarlı
İktidar başsavcılıkdan görüş istemiyor. Muhalefet ise üç meclis hukukçusunun vermiş olduğu olumsuz görüşün yeterli olduğunda ısrarlı. Bu kördüğüm ülkede çözüm bekleyen sorunların çözümünü de giderek zorlaştırıyor…
Önümüzde 2025 bütçesi var. Yaklaşık 20 milyar Türk Lirası eksi bir bütçe tablosu var önümüzde… Bu açığa nasıl kapanacağını kimse bilmiyor. Eğitim ve turizm gelirlerinde ciddi bir gerileme yaşanırken, ithalat-ihracat dengesi de Kıbrıslı Türklerin aleyhine giderek büyüyor…
Gelirlerin nasıl artırılacağına dair hiçbir fikri olmayan ülke yöneticileri, giderleri azaltma yönünde de son derece başarısız. İsraf alabildiğince devam ederken, kamu kaynakları maaşa yetmiyor. Borçlanmalar ve yüksek faiz yükleri devam ediyor…
Kısacası ülkede çözülemeyen tek kriz meclis başkanlığı değil. Kıbrıslı Türkler iktidar eliyle hiçbir sorunu çözemeyen bir noktaya evrildi. Eğitimde, sağlıkta yaşananlar ortada. Yatırım yapmakta zorlanıldığı gibi, sorunların üzerine yeni sorunlar ekleniyor…
Siyaset, sorun çözme özelliğini yitirirken, sorunları çözüm bekleyen vatandaş, iktidar- muhalefet arasında sıkışıp kaldı. Kamu, niteliksiz insan yükü nedeniyle, sorun çözmek yerine sorun üretiyor. Bu belirsizlik ve yokluklar içerisinde kim haklı, kim haksız kavgası da önemini yitiyor
Demokrasi ve adalet dediğimiz iki kavram, uğrunda mücadele etmeye değer kavramlar. Ortada bir hukuksuzluk olduğu kesin. Meclis hukukçularının görüşlerini yok sayamayız. Diğer yanda, “yaptık ve bitti” deyen iktidarın geri adım atmayacağını da biliyoruz
UBP’nin tavrını aslında dün sadece Sunat Atun açıklayabildi. Sorunların boğduğu Ziya Öztürkler kendisini anlatmakta zorlandı. Atun, geri adım atmayacaklarını net bir dille ifade etti. UBP kendi payına düşen sayıda ismi seçerek ilerlemek istiyor. CTP ise meclis kürsüsünde eylemde
İktidar ve muhalefetin bu kadar zıt iki kutupta durduğu bir ortamda öneri yapmak da, mantıklı bir çözüme ulaşmak da önemini yitiriyor. Meclis hukukçularının görüşüne rağmen yeni bir hukuki görüş de anlamını yitiriyor. Ülkede sorunlar dağ gibi büyümeye devam ederken, meclisteki kördüğüm çözülecek gibi değil…