IGCSE sınıflarında Türkiye üniversitelerine hazırlanan öğrenciler endişe içinde

ads ads ads ads
01/12/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Ülkede çok sorun var, mevcut sorunlara her gün yenileri ekleniyor, ülke insanının başına gelmedik kalmadı.

   Bu kadar sorun, gürültü, patırtı içinde çok önemli bir haber medyada çok az yer aldı, neredeyse kayboldu diğer sorunlar arasında.

    Gözünüze çarptı mı bilmiyorum ama üniversite çağına yaklaşmış öğrencilerin velilerini paniğe sevk eden, çok endişelendiren haber; YÖK’ün aldığı yeni karar.

    YÖK, Türkiye üniversitelerine başvuru yapacak öğrenciler için, 2022 yılından itibaren Merkezi Yurtdışından Öğrenci Sınavı (MYÖS) yapma kararı aldı.

     Halbuki bu merkezi sınav sistemi, 2010 yılında kaldırılmıştı, üniversitelere kendi bünyesinde YÖS sınavı yapma yetkisi verilmişti. Üniversiteler de çoğunlukla uluslararası geçerliliği olan sınav notları ile öğrenci alıyordu…

     YÖK, bazı gerekçelerle 11 yıl önceki merkezi sınav sistemine geri döndü…

     Bu geri dönüş, fakültelere öğrenci kabulünü zorlaştırıyor, merkezi sınav kurallarına bağlıyor.

     Fakülte seçmek için yalnızca YÖK tarafından yapılan MYÖS sonucu ve bu çerçevede saptanan taban puanı önem kazanıyor. Eğer bu puana sahip olunabilirse fakültelere kayıt yapılabiliyor.

     Konuya vakıf olmayanlar, “Eeee ne var bunda?” diyebilir. Sorun var, çünkü MYÖS ile yurt dışı üniversiteleri hedefleyen Kıbrıslı Türk öğrencilerin devam ettiği IGCSE sınıfları farklılıklar içeriyor. Daha doğrusu IGCSE sınıflarında okumanın anlamı kalmıyor.

     Öğrencilerin büyük emeklerle elde ettiği uluslararası alanda kabul gören “A Level” notları bu uygulamayla Türkiye’deki kabul görmeyecek.

      Tam 11 yıldır IGCSE sistemi içinde olan öğrenciler, Türkiye üniversitelerindeki tüm fakültelere “A Level” notlarıyla başvururken, şimdi bu olanaktan yararlanamayacak.

      Özel sektördeki kolejlere de devlet kolejlerine de devam eden çocuklar, ta baştan bu sistem için eğitim alıyor, yani yıllardır bu şekilde hazırlanan ve Türkiye’den bir üniversite hedefleyen öğrenciler bu kararla hem şok hem de hayal kırıklığı yaşıyor.

      Düşünün ki lise son sınıf öğrencisi, yıllarca buna hazırlanmış tam hedefine varacakken, “2022’de karar değişti, başka sisteme geçildi” deniyor onlara… Tam bir şok değil de nedir bu?

     Ha, şimdi birileri, “Türkiye’ye gitmesin, başka bir ülkeyi tercih etsin” diyebilir. İyi de dövizin bu kadar yüksek seyrettiği bir ortamda kaç aile çocuğunu bir Avrupa ülkesinde ya da ne bileyim başka bir kıtada eğitime gönderebilir ki?

      Zaten KKTC vatandaşı öğrencilerin tümü de Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını alamıyor. Ebeveynlerinden birisi Türkiyeli olan çocuklar Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı elde edemiyor, dolayısıyla AB’nin sunduğu üniversite eğitim olanaklarından yararlanamıyor, Avrupa üniversitelerinde eğitim alamıyor. Bu olanağa sahip olanlar bile döviz bu kadar yüksek seyrederken çocuğunu Avrupa üniversitelerine göndermeye korkuyor.

     Türkiye’den gelip KKTC’ye yerleşen, KKTC vatandaşı olan çok sayıda ailenin çocukları da AB olanaklarını kullanamıyor, Türkiye üniversitelerine hazırlanıyor.

     O nedenle Türkiye üniversiteleri Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan öğrenciler için önemlidir…

      Üstelik olayın manevi yönü de vardır; yıllardır birçok Kıbrıslı Türk, Türkiye’de üniversite eğitimi aldı, çocuklarının da orada eğitim almasını istiyor, doğal olarak Türkiye’yi kendine diğer ülkelerden daha yakın buluyor.

     Kuzey Kıbrıs’taki öğrenciler birçok alanda ama özellikle tıp fakülteleri, mühendislik fakülteleri için Türkiye’nin seçkin üniversitelerinde eğitim almayı tercih ediyor.

     KKTC’ye dünyanın kapıları kapalı, bu MYÖS yöntemi üniversite eğitiminde Türkiye kapılarını da kapatacak… Çocuklarını IGCSE sınıflarına yazdıranlar, yıllardır buna hazırlananlar ne yapsın?

     YÖK’ün, bu kararı alırken ortaya koyduğu gerekçelere baktım. YÖK, “Türkiye’de sayısı artan üniversitelerin, bazı tecrübesizlikler yaşadığını, uygulamalarının sıkıntılar yarattığını, güvenirliğin sorgulanmaya başladığını, bazı diplomatik sorunlar bile yaşandığını, bir standart getirmek için bu yola başvurulduğunu” belirtiyor özet olarak.

    YÖK, denetleme zafiyeti yaşayınca merkezi MYÖS sistemini getirip, ipleri eline almak istedi. Bu kararı almasının haklı tarafları vardır mutlaka, sıkıntı varsa çözmek gerekir doğal olarak … Ancak Kıbrıslı öğrenciler için bir açılım yapılabilir diye düşünüyorum.

    “Ayrıcalık mı istiyorsunuz yani?” diyebilirler. Adına artık ayrıcalık mı dersiniz, başka bir şey mi bilmiyorum ama olanaksızlıklar, sorunlar içinde yüzen, dünyaya kapalı bir Kuzey Kıbrıs var. Burada yaşayan öğrencilere bir imtiyaz, bir açılım olmalı, IGCSE sınıflarında Türkiye üniversitelerine hazırlanan öğrencilerin çabası çöpe atılmamalı.

    Tüm dünyanın tanıdığı, kabul ettiği “A Level” notlarını Türkiye’nin dikkate almayacak oluşu gerçekten moral bozucudur.

    Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda bazı girişimler yaptığı söyleniyor, umarım bu konuda bir sonuç alınır, çünkü son dönemlerde maalesef Kıbrıslı Türk makamlar, Türkiye’deki makamlara meramını pek anlatamıyor.

    Bir de bu konuda herkesin duyacağı gibi çıkıp bir açıklama yapılması gerekmiyor mu, merak eden öğrencilere, ailelere “düzeltmek için çaba sarf ediyoruz” dense iyi olmaz mı?

     Ortadaki sessizlik aileleri daha bir endişeye sevk ediyor…  

01/12/2021 23:20
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: IGCSE sınıflarında Türkiye üniversitelerine hazırlanan öğrenciler endişe içinde
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.