“İki eliminan yaptım” gururu tarih oluyor
24/01/2023











Hüseyin Ekmekci
KİMİLERİ MAKAM MEVKİ HAYALLERİNİ YAŞARKEN, BAŞTA GENÇLER OLMAK ÜZERE BU ÜLKEDE HERKESİN HAYALLERİ DEĞİŞTİ
“İKİ ELİMİNAN YAPTIM” GURURU TARİH OLUYOR. YA ANADAN BABADAN BULACAKSINIZ, YA DA GAYNANA GAYNATADAN… YA DA SÜRÜNMEYE DEVAM
Ülkede büyük bir değişim yaşanıyor. Birileri iktidar olma, kamuda yönetici olma, siyasette var olma, siyasetçi gölgesinde büyüme hayallerini gerçekleştirirken, bir kesim de hayallerine veda ediyor. Son dönemin en geçerli cümlesi, “Elimizdekini kaybetmeyelim da, sonrasına bakarız…”
Bu aslında, geleceğin de çalınması demek. Türk Lirası karşısında Kıbrıslı Türkler Türkiye’den yönetilen politika ile daha fazla dayanamaz. Ne üreticisi, ne tüketicisi… Hayat Pahalılığı ile kamu çalışanını da bir yere kadar korursunuz, ama o kadar
Gençler mesela. “Anadan babadan” bulmadığı sürece, “iki eliyle” bir şey yapması artık mümkün değil. Bu ülkede ev ya da araba almak, “sıfırdan başlayanlar “için adeta imkansız hale geliyor. Eriyen alım gücü, yükselen maliyetler başka da şans bırakmıyor
Sterlin 23 TL’yi aşarken, artık Euro da 20 TL’nin üzerinde. Türkiye’de enflasyona dayalı bir ekonomi modeline geçilirken (vallahi ne demek olduğunu anlamadım) KKTC’de maliye ya da merkez bankası politikaları olmadığı için, adeta sürükleniyoruz
Ya faiz yükü artıyor, ya döviz karşısında kazanımlar eriyor. Bunun altından vatandaş nasıl kalkacak? Üretici, sanayici? Çiftçi, hayvancı? Eğitim ve turizm sektörü? Girdi maliyetleri artıyor, üretim de artık çok daha pahalı. Devlet denetlemediği gibi, vatandaşın yaşadığı sorunlar da kimsenin umurunda değil
Çok değil, daha 3-4 yıl önce, maaşla ev alma hayali vardı, mümkündü. Sterlin 8- 10 TL’lerde, faizler ise yüzde 10- 11’lerdeydi. Ev ve araba alma hayali çalındı gençlerin yavaş yavaş, şimdi iki asgari ücretle ev kirası ödemek büyük bir yük haline geldi, borçlanıp ev almak ise imkansız
Bırakınız çocuk yapmayı, evde kedi- köpek beslemek bile mini bir servet istiyor artık. Bir çok genç, en ufak bir gelecek hayali olmadan, hızla “ot” gibi yaşamaya başladı bile. Bir avuç mutlu azınlık, keyifle yaşamına devam edebilir ama, “herkesin” servetinin bu belirsizlikte eridiği de başka bir gerçek.
Söylenenler, yazılanlar birilerinin hoşuna gitmiyor olabilir. Sorsanız, dünya tarihinde bizim kadar kalkınan, büyüyen başka devlet yok. Doğru, YOK. Elektrik yok, mazot yok, ilaç yok, alt yapı yok, internet yok… Yoklar ülkesinin yöneticileri ise inanılmaz derecede başarılı.
KKTC tarihinde, belki de en çok emekli verilen dönemdeyiz. Emekliliğine 1 yıl, 8 ay, 5 ay kalanlar dahi emekli olmak istiyor. Neden? Maaşlarda göreceli bir artış, döviz karşısında değer kazandı. Döviz daha fazla yükselip, emeklilik ikramiyesini yutmadan, kamudan kaçan kaçana
Bu bile, sanırım bu ülkeyi yönetenler için bir alarm niteliğinde. Ha? Bir şey değişecek mi? Hayır. İktidar, sadece ihalelerle uğraşıp, ihalecilerle iş tutacaklar diye, bu ülke sürüklenip duruyor. Birilerinin kasası dolarken, gençler ise geleceğe dair hayallerini yitiriyor, kaybediyor
Sadece son Kıb- Tek saçmalığının memlekete zararı 15 milyon TL. Yakıt gelmedi, TPIC arıza çıkardı, enerjiyi güney Kıbrıs’tan almak zorunda kaldık. Santral ve AKSA’da üretim maliyeti ile güneyden enerji almanın günlük farkı 2- 3 milyon TL. Bir haftadır güneyden “mecburen” pahalı enerji alıyoruz
Bu başarısızlık kimin? Kimin cebinden çıkacak bu para? Bu kötü de demem artık, boş, liyakatsız, guduru, yeteneksiz, öngörüsüz, plansız, programsız, eblek yöneticilerin Kıb- Tek üzerinden halka verdikleri zarar Başbakan daha ne kadar kayıtsız kalacak? Ya suçun sahibidir susuyor, ya da vatandaşın çektiği çileyi görmezden geliyor
TIP- İŞ Başkanı Şükrü Onbaşı; göreve başlarken topluma da bir resim çizdi. Resmin içinde hizmet etmek isteyen doktor umudu var, ama “yoklar” ülkesinde kaliteli hizmetin mümkün olmadığını da anlıyoruz. Alt yapı sapı sapır dökülüyor, ilaç yok, yönetim ilgisizliği de cabası
- Kaçak iş gücü aldı başını yürüdü
- Devlet halk için mi var yoksa iktidarda kalma aracı mı?
- 15’inci yaşın Kutlu olsun HABER KIBRIS…
- Devletin arazisi şahıslara geçerken, altında tüm kabinenin imzası var…
- Devlet okullarına olan güven çöktü
- “Ben bu toprağın çocuğuyum” diyen herkes üzgün, kırgın ve yalnız…
- Para istemeyen basit çözümlerle trafik daha çekilir bir hale getirilebilir
- AİHM çıkış yolunu gösterdi de biz ne yapacağız?
- Biraz da vicdan sevgili hükümetimiz...
- Dipkarpaz'dan Yeşilırmak'a çevre bilinci... "Yeşil Okullar Projesi" dalga dalga yayılıyor...
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






