Tuhaf bir halde ilerliyoruz. Nereye? “Geleceğe” diyen Cumhurbaşkanı, Türkiye ziyaretlerinde 500 yıl geriye doğru bir gidiş yaptı, hiçbir faydamıza olmayan bir “gezinin” ardından adaya dönüyor, Ayisdonbela bir de basın toplantısı yapacakmış. Ne anlatacak?

Ekonomi Bakanı da, “hepsini hallet”, ne spor kaldı, ne Kıb- Tek… Faturalar “kol gibi” yağmaya devam ederken, “ata yurdu”, en mutlu olduğu yer, “Bişkek”e doğru yola çıktı. “Evi her renge boyadılar, bir fıstık yeşili kaldı” der eskiler, o hesap.

Temaslara karşı değilim de, bu işe yaramayan, sadece gezeni mutlu eden yurt dışı geziler, topluma, “temas” diye aktarılıyor ya… Ona yanarım. Bu dönemde, toplumun ihtiyacı olan tek bir uluslararası temas yok. İyice içeriye kapandık; insan deli oluyor.

Cumhurbaşkanı, UBP başkan adaylarını toplayarak, “nasıl kurultay yapmaları gerektiğini” anlatmış, dün öğrendik. Toplantıda uzlaşılan konular yeniden UBP içerisinde bir krize döndü. Bizzat başbakanın ağzından dinledik.

UBP, ciddi oranda bunalımlı bir öneme giriyor. Ülkeyi yöneten parti. Düşünsenize, 17 bin üye yazılmış. 17 bin üyeyi 1 günde Lefkoşa’ya toplayıp kurultay mı yapacaksınız? 6 bölge, şimdi 2 bölgeli bir uzlaşıya dönse de… Bunun için de MYK- PM kararı yetersiz bulundu

UBP bir kaosun içerisinde. Tüzük kurultayı yapmayacak. Yapamaz. Bu haliyle parti kurultaya gidecek. Ama öncesinde ülkenin daha ciddi sorunları var. Parlamentonun bir çok soruna çare üretmesini bekliyoruz ama, toplanacağı bile meçhul

Erken seçim. Şu anda ülkenin odaklanması gereken tek şey bu bence. Bu parlamentoda her şey denendi. 3 Başbakan çıkardı, onlarca bakan. 4’lü, 3’lü, 2’li, bağımsız destekli adına ne derseniz deyin, model model hükümet gördük.

Demokrasi bir yerde “talana” uğradı mı, gerisi “yalan” şekilleniyor. Bu parlamento artık böyle bir durumda. Şimdi de UBP kurultayı nedeniyle “pazarlamacılar” devrede. Anlatacağız. Ancak bu toplum beklemez. Bu toplumun işe, icraata ihtiyacı var. Etmeyin.

Kooperatif Merkez Bankası iştiraklerinde istihdamlar arttıkça artıyor. İhtiyaçtan değil, partizanca anlayışla yapılan bu istihdamlar, üretimi artırmadığı gibi, tüketicinin üzerine yeni bir yük olarak yansıyor. Usanmadılar…

Pandemide rakamlar 130 bandında. “Çok test çok vaka” anlayışı sanırım yıkıldı. Bizde, semptomlular taranıyor, temas takip ekibi pozitif hastaların etrafını tarıyor. Böylelikle aslında çok az hasta belki sistem dışında kalıyor. Rakamlar son derece inandırıcı, güvenli.