İnanmadığını savunmak zorunda kalan UBP vekillerini izledik, utandık
07/06/2022











Hüseyin Ekmekci
UBP Milletvekillerinden “bazıları” dün, mecliste belki de en zor günlerini yaşadı. Allah kimseye, inanmadığı şeyleri savunmayı nasip etmesin. Başları öne eğik, meclis kürsüsünden, oturdukları sıralara, zaman zaman “fırça”, “ayar” içerikli yorumları dinlediler
Arkadaşlar unutmuş olacak ki, burası Kıbrıs yahu. Biz sıcakkanlı insanlarız. Hır gür etmeyiz. Sövüp saymayız. Eleştiririz, eleştirinin dozunu kaçırsak da, söylediklerimizi savunur, fazlası için ısrarlı olmayız. Bu ülkede gerekli ceza yasaları da var, kasmayınız
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kendisini eleştirilerden korumak istiyor…” Biri beni buna inandıramaz. Tek bir şey kalıyor geriye. O da, “önlerine konan bir yasa çalışmasını” meclise sevk ettiler. Kendileri de inanmadığı için, geri çekmek zorunda kaldılar
Eminim, her üç, özgürlükleri kısıtlayan, burayı Ortadoğu ülkesi demokrasisine döndürecek yasayı geri çekerken, Başbakan mutluydu… Tekrar ediyorum, eleştiri hakkı, küfür, hakaret, iftira, yalanla insanları karalama değildir. Tüm bunların cezai karşılığı da KKTC yasalarında mevcuttur
Yaratılmak istenen, KKTC Cumhurbaşkanı ya da başbakanını eleştirilerden korumak değildir. “Komşu- dost devlet yetkililerini eleştirilerden koruma” gibi bir saklı amacı vardır bu yasaların. Hükümeti ve destekçi vekilleri “motive” eden tek nokta da budur. Yasanın zaten başka amacı da yoktur
Muhalefet mecliste çok ciddi bir tepki ortaya koydu. Tam da, “Mecliste mücadele anlamını yitirdi, sokak beni çağırıyor” diyen Kudret Özersay’ın istifasının onaylanacağı gün. Nitekim, mecliste mücadele olabileceğini gösterenler, hocayı da sessiz sedasız uğurladılar
“Bu hükümet meşru değildir…” Dedi ve istifasını sundu. Giderken, yanında birini de götüremedi. Meclis toplandı. 42 milletvekili vardı. 42’de 42 ile, Kudret Özersay’ın milletvekilliği süreci sonlandı. Yıldız gibi girdiği siyasetten, yıldız gibi kayarak ayrıldı
56 Kuruş zam gelecek elektriğe… Sorun bu. Bizim, üzerinde çalışmamız gereken esas sorunumuz. İlk etapta 56 kuruş bir miktar belirlenmiş. 40 gündür elektrik faturaları gelmedi. Eskisi gibi gelse zarar, 56 kuruş zamlı gelse isyan. E birileri bu parayı ödeyecek
Kamu Maliyesi, 4 aydır iyi bir artı veriyor. Döviz arttıkça, devletin gelirleri de artıyor. Tüketim arttıkça devletin gelirleri de artıyor. Ancak, tek bir “bayındırlık ve imar” çalışması göremedik. Her taraf leş bücürüm. Bütçe artı verse de, maalesef kamu proje üretemiyor
Şimdi, biriken bu az sayıda kaynağı da “vatandaş zamlı fatura ödemesin” diye, Kıb- Tek’e aktarma çabası var. Sübvanse edilmesi gereken kesimler bellidir. Dar gelirlidir, üreticidir. “Herkese” indirim saçmalığı Kıb- Tek’i bu hale getirdi. 30 kuruş devlet, 26 kuruş vatandaş ödesin formülü masada.
- Şimdi hızla adalet sağlanmalı, işçinin emekçinin parası yerine geri konmalı
- Adanın her tarafı suç mahali...
- Hükümet özel sektör girişimi ile bu sorunu ortadan kaldırabilir
- Ne utanan, ne arlanan var. Sendikacılar da yağma trenine bindi…
- Sorunlar iç içe girmiş durumda
- Son istihdamların yıllık maliyeti en az 100 milyon TL
- Ülkeyi yöneten ben olsam oturup hünkür hünkür ağlarım
- KKTC tarihinin en büyük yolsuzluk olayı ile karşı karşıyayız
- Bir mahkum, asgari ücretli ailenin çocuğundan daha iyi besleniyor.
- Herkes anayasal görevlerini unutmuşa, yargı gereğini yapar
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
