İNSAN MEMLEKETİNİN GÖRÜNTÜSÜNDEN UTANIR MI? BİZİ O NOKTAYA GETİRDİLER. ÇEVRENİN PİSLİĞİ, BOZUK YOLLAR, PEŞKEŞ ÇEKİLEN ORTK KULLANIM ALANLARI.

YOLUMUZU SOKAĞIMIZI DA MI TÜRKİYE TEMİZLESİN? BANKETİ TÜRKİYE DÜZENLESİN, SOKAKTAKİ LAMBAYI DA MI TÜRKİYE YAKSIN. AZACIK UTANÇ, AZACIK EDEP, AZACIK MEMLEKET SEVGİSİ…

Ülkemizde sokaklar hiç bu kadar sahipsiz kalmamıştı. Her taraf pislik içinde. Çevre düzeni diye bir şey kalmamış. Herkes elindeki pisliği sokaklara atıyor. Bunla kalsa iyi. Organize bir temizlik olmadığı gibi, kırılan dökülen de kırılıp döküldüğü yerde kalıyor

Çevre, ülkenin aynasıdır. Maalesef kendini bu ülkeye ait hissetmeyen, dağına taşına toprağına sahip çıkmayan, buralara ait olduğunu düşünmeyen onbinlerce insan, kirlete kirlete hayatına devam ediyor. Bununla başa çıkmanın bir tek yolu var, denetim ve ceza

Trafikte de durumundan farklı değil. Yollara bir bakın. En çok kullanılan yollarda bile banket düzenlemesi yok. Basit bir banket düzenlemesi yapmaktan aciz devlet. Bu milletin hak ettiği bu mu? Herkes kendine sormalı: Bizim hak ettiğimiz bu mu?

Yollardaki çukurlar giderek daha derin hale geliyor. Ülkemizde her gün onlarca araç yollardaki çukur, tümsek, deforme olmuş asvalt nedeniyle zarar görüyor. Lastikçiler, oto tamirhaneleri, oto kaporta atölyeleri artık işlere yetişmez oldu

Sokak lambaları yanmıyor mesela. Sadece bunu düzeltmek için yapmanız gereken çok basit bir şey var devlet olarak. On binlerce ampul satın alıp, belediyelere vermek. Merkezi hükümetle yerel yönetimler sorumlulukları paylaşmak zorundadır

Bunları söylerken tek bir amacım var. İnsanımızın yaşam seviyesini, günlük yaşam standardını bir miktar daha iyi noktaya çıkarmak. Basit dokunuşlarla çevreyi cennete, ana yolları ise trafik güvenliği yüksek alanlara çevirmek mümkün

Peki bunu yapacak organizasyon yeteneği kaldı mı? Devlet dediğimiz mekanizma sokakta var mı? Devlet dediğimiz mekanizma kimin için var? Devletin oluşturduğu bütçe hepimize eşit dağıtılmıyorsa, bir anlamı var mı? Bu soruların cevabı, bizim nasıl bir ülke istediğimizin de cevabıdır aslında…

Maalesef kamuda halka hizmet mekanizması çökmüş durumdadır. Çevre dairesi, orman dairesi, karayolları dairesi, Su işleri dairesi gibi teknik daireler hem yetişmiş liyakatlı insan gücü, hem de teçhizat altyapısı bakımından çökmüş durumdadır

Proje üretemeyen, kaynak yaratamayan, kaynakları gereksiz alanlarda tüketen bir kamumuz var artık. Bilime inanmıyor, yenilikleri takip etmiyor. Çökmüş, başımız altında kalmış. Kamuda verimliliği artıracak, proje üretecek tek bir çalışma yapılmıyor. Yanarım yanarım buna yanarım

Bu ülkede yetişmişsin insan gücü vardır. Olmayan şey organizasyon ve inançtır. Yeter ki var olan kaynaklar doğru kullansın. İnsan kaynağı da dahil. Cennet olması gereken bir ülkede, bize cehennemi yaşatıyorlar. Kısa bir dokunuşla düzelecek bir çok şey, döküm saçımı bekliyor