İŞ YAPMAYAN, BÜYÜK BÜYÜK LAFLAR EDEREK KENDİNİ OLDUĞUNDAN FAZLA GÖSTEREN İŞE YARAMAZLARDAN BIKMADIK MI?

ÜRETEN, SORUN ÇÖZEN, YALAKALIK BİLMEYEN, HAKKI İLE GÖREV ALMASI GEREKEN LİYAKAT SAHİBİ İNSANLARIMIZA NE ZAMAN ÖNCELİKLİ OLACAK?

Kamunun konfor alanına yerleşmiş, toplumun her kesimine hakaret yağdıran, statükosunu koruyan, sabahtan akşama kadar yanlışı savunan bir kitle oluştu. Bir siz kıymetlisiniz bu memlekette, bir siz değerli. Bir siz çalışkansınız, bir siz üretken… Hadi ordan…

Bunların bir de, yüklü maaşla emekli olanları var. Tam avaracı, gaylesiz… Hele, makam mevkiden emekliyse, maaş aylık 80 bin TL. Milliyetçi de onlar, devletçi de… Sanırsın haşa, cenab-ı hak tarafından dünyaya gönderilmiş Mehdi. Tuzu kuru, hali vakti yerinde… Dili de pis…

Bir model daha var; ÇÖREKLENENLER… Onlar da kendilerini kabul ettirmek için, senden benden Kıbrıslı… Hatta senden benden vatansever… Bir de ayan beyan yalaka. İktidara göre senden benden milliyetçi, vatansever… Neden? O da statükosunu böyle koruyor. Aklı yok ama fikri var, cesareti var…

Hiç değişmez. Her dönem yalakadırlar… Herkesle resim çekme, “kardeşim” ile başlayan cümleler üzerinden piyasaya güç basma… Vasatlıklarını gücü elinde bulunduranların gölgesine sığınarak gizliyorlar. Başarıları da burada gizli. Hiçbir yetenekleri yok ama bir şekilde kurdukları düzen devam ediyor

Bu memleketi “vatan, bayrak” demeden sevemez mi insan? Sevebilir tabii ki. Ya da kendini bu vatanın gerçek sahibi görmek ülkeye hizmet etmek anlamına mı geliyor? Buna da cevabım tabii ki hayır. Bu ülkeyi sevmenin şartı bellidir, hele böyle bir dönemde

Ne üretiyorsun kardeşim? Hangi sorunu çözüyorsun? Hangi sorunun çözülmesine yardımcı oluyorsun? Kriz zamanlarında nerede duruyorsun? Bu ülkeye gerçek hizmet, hele böyle bir dönemde sorunu çözmekten, sorunların çözümüne yardımcı olmaktan geçer

Bu ülkede korkmadan yatırım yapabiliyor musun? Vergini düzenli ödeyebiliyor musun? Çalmadan çırpmadan, kendi sonunu düşünmeden üretim tesislerini her türlü riski alarak ayakta tutuyor musun? Gerçek ülke sevgisi fedakarlıklarınız, riskleriniz, sevginiz kadardır

Ne demişti Orhan Veli: “NELER YAPMADIK ŞU VATAN İÇİN? KİMİMİZ ÖLDÜK KİMİMİZ NUTUK SÖYLEDİK…” Maalesef bu dönem gücü elinde bulunduranların sadece ve sadece nutuk söyleyerek zaman geçirdiği bir hal aldı. SORUNLAR var ama çözmek için bir irade yok

Maalesef liyakat sahibi, sorun çözmeye muktedir, kamu bilen, bu bürokratik yapı içerisinde çözüm üretebilecek herkesi sistem dışlıyor. Bakan ve bürokrat seçimlerinde öncelik iş takibi, ihale takibinde talimatları uygulayacak, sorun çıkarmayacak, “yok et” dediğini yok edecek uslu çocuklar…

Tespiti doğru yapmazsak bu kötü gidişi de engelleyemeyiz. Bu ülkede kaynak vardır. Her iki kaynakta. Hem yetişmiş insan, hem de para. Geriye her ikisini de doğru kullanarak refah dolu bir ülke yaratmak kalıyor. Soru yine aynı: BU ÜLKEYİ SEVİYOR MUYUZ? O zaman çare vardır…

Her şeyin dibe vurduğunu görmek için daha ne yaşamalıyız. İş yapmayan, büyük büyük laflar ederek kendini olduğundan fazla gösteren işe yaramazlardan bıkmadık mı? Üreten, sorun çözen, yalakalık bilmeyen, hakkı ile görev alması gereken liyakat sahibi insanlarımıza ne zaman öncelikli olacak?

Bu ülkenin kaynaklarını doğru kullanarak, her türlü sorunun üstesinden gelmemiz gerekir. Dibe çöküşün farkında olmayan ve halen ülke kaynaklarını peşkeş çeken, vatandaşın sorunları üzerinden servetine servet katma derdinde olanlardan hayır gelmedi, gelmeyecek