“İmza Atmasaydınız, Kızım Yaşayacaktı”: İsias Davasında Ailelerden Adalet İsyanı
24/04/2025













Bahadır Ayna - Adıyaman
Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve birçok cana mal olan Grand İsias Oteli davasının duruşmasında mağdur ailelerin isyanı yankılandı.
Depremde kızı Lavin ve eşini kaybeden Caner Kalaycı, mahkeme salonunda gözyaşlarına hâkim olamadı. Sanıklardan tek tek şikayetçi olduğunu belirten Kalaycı, adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı:
“Lavin ve eşimi o katil binada kaybettim. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, usulsüzlük karşısında susan da... O şeytanları söyleyecek olan iki kişi var. Onların mahkemede bertaraf olmasını istiyorum. Maddi değil, manevi anlamda yıkıldık. Meleklere sözümüz var. Bu mücadeleyi her platformda sürdüreceğiz.”
Kalaycı, bazı sanıkların susma haklarını kullanmasına da tepki gösterdi:
“Açıkça şunu söylüyorlar: Evet, biz yaptık ama nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz. Bunu anlıyoruz. Tarih hocası varmış, attığı imzayı unutmuş. Katipler her şeyi bilen birinci kişilerdir. Biz iki buçuk yıldır bu davaya günümüzü ayarlıyoruz. Dün 23 Nisan’da kızımı izledim, ardından 14 saat yolculuk yaparak buraya geldim. Talebimiz nettir: Olası kastla yargılansınlar.”
Esra Özberkman, felaketten yaralı kurtulan bir öğretmen. Kızı Sahil’i ve öğrencilerini kaybeden Özberkman, gözyaşları içinde seslendi:
“Katil binadan kurtulanlardanım. Yaralı çıktım. Ama kızım, arkadaşlarım artık yok. Öğretmenim, haddimi bilerek konuşuyorum. Bilmediğim evraklara imza atmam. Herkes susabilir ama unutmasın ki bir gün adalet herkese lazım olur. Biz buraya tiyatro izlemeye gelmedik. Herkes suçsuzmuş gibi davranıyor. Ama biz sonuna kadar takipçisiyiz.”
Enver Karakaya, depremde yaşamını yitiren Selin’in babası. Konuşmasında otel yönetimini ve imza mekanizmasını eleştirdi:
“Dört kişilik bir ekip ölüm belgelerini imzaladı. Hayali bir birim, hayali bir teknik ekip... Onlar hazırlıyor, biri imzalıyor. Makine gibi. Belediye başkan yardımcısı çıkıp susuyor. Herkes susunca suç bize kalıyor. Ama biz susmayacağız. Katılmak istiyorum.”
Mehmet Çetiner, kızı Perihan’ı kaybettiği otelin enkazında günlerce çalıştığını ifade etti:
“Eğer bazı binalar ayakta kaldıysa ve İsias yıkıldıysa bunun bir suçlusu vardır. Belki o imzalar atılmasaydı kızım hâlâ yaşıyor olacaktı. Keşke o otel hiç yapılmasaydı. Davamın takipçisiyim, şikayetçiyim.”
Mehmet Topukçuoğlu, hayatını kaybeden Mert Zniyazi Topukçuoğlu’nun babası.
“Kamu çalışanlarından şikayetçiyim. Hiçbir anne babanın yaşamak istemeyeceği travmaları yaşadık. İlk günden beri dimdik ayaktayız. Bu haklı davanın peşini bırakmayacağız. Karşımızda ‘görmedim, duymadım’ diyenler var. Bence bu suçun göstergesidir. Bina yapımında ciddi usulsüzlükler olmuş. En ağır cezaları almalarını istiyoruz.”






