İsias denen garabet ortaya çıkarken herkes oradaydı
03/12/2024











Hüseyin Ekmekci
RAPORLAR AÇIK VE NET… OLASI KAST İLE YARILANMASI GEREKENLER EN AĞIR ŞEKİLDE CEZA ALMALI… İSİAS DENEN GARABET ORTAYA ÇIKARKEN HERKES ORADAYDI
ADIYAMAN’DAKİ ADALET ARAYIŞI SONUNA KADAR DEVAM EDECEK… 9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ RAPORU SON DERECE NET VE ADALETİN ORTAYA ÇIKMASI İÇİN YETERLİ BİR KANIT…
Adıyaman’daki İSİAS Otel faciası, adalet ve sorumluluk kavramlarının yeniden sorgulandığı bir trajedi olarak karşımızda duruyor. Şampiyon Meleklerin hatırası, yalnızca ailelerinin değil, toplumun adalet arayışında güçlü bir sembol haline geldi. Bilirkişi raporları net ve tartışmaya kapalı.
Üç farklı üniversite raporunun ortak bulguları, İSİAS Otel’in yıkılma nedeninin açık bir şekilde imar hataları ve denetim eksikliği olduğunu ortaya koyuyor. Depremi suçlamak gibi kolaycı bir yaklaşım, raporlarda yer alan teknik detaylar tarafından çürütüldü. Şimdi hesap verme zamanı
İSİAS Otel’in, 1998 Deprem Yönetmeliği’ne uygun inşa edilmiş olsaydı yıkılmayacağı net bir şekilde belirtiliyor. Betondan çalmışlar, demirden çalmışlar, her türlü imar kuralını ayaklar altına almışlar… Resmen kumdan bir kale yapmışlar, o da çocuklarımıza mezar olmuş…
Savunma makamlarının, binanın yıkılma sebebini “deprem kuvvetinin büyüklüğü” gibi yanıltıcı argümanlarla açıklama çabası, raporların bilimsel verileriyle tamamen çelişiyor. Gazi Üniversitesi’nin raporu, binanın yana doğru değil, öne doğru, tamamen tasarım ve inşaat hatalarından kaynaklı olarak çöktüğünü tespit etti.
En acısı, bu ihmalin bedelini hayatıyla ödeyen çocukların masumiyeti. Şampiyon Melekler yalnızca voleybol sahasında değil, adaletin sahasında da birer simgeye dönüştüler. Ancak bu dava, bir yargılama süreci olmaktan öte, kamu vicdanını rahatlatacak bir hesaplaşma olmalı…
İSİAS davası, yalnızca bir otelin değil, sorumluların da yıkılışının hikâyesi olacak mı? Bu sorunun cevabı, adaletin bilimle buluştuğu noktada yatıyor. Toplum, bir daha böyle ihmallerin yaşanmaması adına bu davayı yalnızca takip etmiyor; aynı zamanda daha güvenli bir geleceğin inşasını talep ediyor.
Adalet, bilimsel gerçekliklerle şekillendiğinde toplum için umut vadeder. İSİAS davası, Kıbrıs Türkü ve hakkını arayamayan onbinlerce deprem mağduru için son derece önemlidir. Adalet arayışımız, Şampiyon Meleklerin hatırasına ve gelecek nesillere olan borcumuzdur.
Kayıplarımızın sorumlusu, yalnızca doğanın acımasızlığı değil; gerekli denetimleri yapmayan, malzemeden çalan, insan hayatını hiçe sayan bir zihniyettir. Bu ihmaller zinciri, açıkça bir cinayettir ve cezasız bırakılmamalıdır. Her şey bilirkişi raporlarında net bir şekilde görülüyor
Adalete olan inancını sarsan şey, bu tür olayların ardından gerçek sorumluların çoğu zaman hesap vermemesi olmuştur. Ancak İSİAS davası, bu döngüyü kırmak için bir fırsattır. Ailelerin ve toplumun vicdanı, bu olayın örtbas edilmesine izin vermeyecek kadar güçlüdür.
Hatalar zincirini oluşturan tüm halkaların, en ağır şekilde yargılanması ve cezalandırılması hem yitip giden canlar için bir borç hem de gelecekte benzer acıların önlenmesi için bir gerekliliktir. Bu adalet mücadelesi, yalnızca İSİAS kurbanlarının ailelerinin değil, tüm toplumun meselesidir.
Çünkü adalet sağlanmazsa bu acı, hepimizin vicdanında derin yaralar açmaya devam edecektir. Bir kez daha aynı şeylerin yaşanmasını istemiyorsak, hesap soran bir toplum olmayı öğrenmek zorundayız. Şimdi ortak mücadele ile bunun kıyısındayız…
Bu mücadele, yalnızca geçmişin hesabını kapatmak için değil, geleceği güvence altına almak için de veriliyor. Ailelerin yanında durmaya devam edecek ve bu adalet kavgasını sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu bizim toplumsal sorumluluğumuz, geleceğe borcumuz, çocuklarımıza saygımızın simgesidir
Adıyaman’daki acı tablo, ihmaller zincirinin bir sonucudur. Karadeniz Teknik Üniversitesi ve 9 Eylül Üniversitesi’nin hazırladığı teknik raporlar açık… Yerel yöneticilerden, proje izinlerini veren yetkililere kadar herkesin bu felakette payı var.
Göz göre göre gelen bu trajedi, ihmallerin ve sorumsuzluğun acı bir bedelidir.
- Bu bir isyan yazısıdır
- Felaketi anlamak için daha ne yaşamalıyız?
- İhalesiz bir şekilde özel bir şirkete yer altı fiberoptik sistem devrediliyor
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- Bu ülkenin kurumları kendi kendine çözüm üretemiyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





