İnsanlar yaşama sevincini kaybetsin diye uğraşıyorlar adeta.

 “Lanet olsun, bu memlekette yaşanmaz” densin diye sanki.

  O kadar sorunun, sıkıntının üzerine bir de elektrik kesintileri eklendi.

  Yağmurlu, soğuk kış akşamlarında insanlar bir de elektriksizlikten çıldırsın diye.

  Sözde planlı elektrik kesintileri ama değil, kesiliyor, geliyor tekrar kesiliyor.

  Döndük mü yine eski karanlık günlere?

  “Artık o karanlık, elektriksiz günleri yaşamayız” diyorduk ama oldu işte.

  Her konuda süratle geriye gidiyoruz.

  Yıllardır piyasadan ürün kaybolmazdı, akaryakıtsız da kaldık, tüp gaz da bulamadık, gıda maddeleri de kayboldu ve şimdi de elektriksiz kalıyoruz…

  Oldu işte… Tamam, elektrikleri saat başı kesin, çıldırsın bu millet tam delirsin.

  Döndürün bizi taş devrine de tamamadır…

  Hade bakalım, bu devleti ilelebet yaşatacaksınız, bravo size…

  Ülkede yaşadığımız birçok sorun nedeniyle “önümüz karanlık” diyoruz ama önümüz değil, her anımız ve her yanımız karanlık. Aydınlık neremiz kaldı ki?

   Oyuncak gibi oynadınız Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) ile…

   Hem de oyuncağını kıran, parçalayan çocuk gibi…

   Kimisi isteyerek zarar ettirdi, kimisi beceriksizlikten, kimisi keçi inadından.

   Batırdınız KIB-TEK’i de kendinizle gurur duyun…

   “Üretim kapasitesi düşmüş” de o nedenle elektrikler kesiliyormuş…

   Neyini bıraktınız ki? Teknecik Elektrik Santrali’ni hurdaya çevirdiniz ne iyi yönettiniz ne bakım ne yatırım yaptınız…

   Santrale akaryakıt satın almayı bile yüzünüze gözünüze bulaştırdınız.

   AKSA’nın üç dizel makinesinde hem arıza hem bakım varmış.

   Teknecik’te bir makine bakımdaymış…

   Beş saat dönüşümlü elektrik kesilecek diyorlar ama ne dönüşümü, 10 dakika elektrik geliyor, yine kesiliyor.

    AKSA’nın KIB-TEK’ten 400 milyon TL’yi aşkın alacağını tahsil edemediği için elektrik üretmediği, “arıza ve bakım” mazereti uydurduğu iddia ediliyor.

     AKSA da böyle bulmuş yolunu, alacağını alamıyor, şebekeye katkıyı kesiyormuş.

     Ne devlet düzeni var ne devlet otoritesi… KIB-TEK, AKSA’ya borcunu ödeyemez, alacağını tahsil edemeyen bu özel şirket kendince tedbir alır, ülke elektriksiz kalır, ülke yöneticileri de seyreder.

     Aksilik bu ya, Teknecik’te de bir makine bakıma alınmak zorunda kalınıyor.

     KIB-TEK’te durum sürdürülemez durumda, yükümlülüklerini yerine getiremez halde, KIB-TEK’te borç 800 milyon TL’yi aştı, yatırım yapamıyor, yakıt alamıyor, bakım onarım yapamıyor, AKSA’ya borcunu ödeyemiyor ama bunun acısını halk çekiyor.

  (Yazıyı ilk yazdığımda zamanında artış yapılmadığı için kurumun günlük 1.5 milyon TL zarar ettiğini belirtmiştim. Ekonmist Erkan Okandan uyardı beni, "o rakam çok eskilerde kaldı" diye, şimdi günlük zarar 6.5 milyon TL'yi aşmış. Hem de 6.5 milyon TL bile iyimser bir rakammış. Kendisine teşekkür ederim... Yani durum çok kötü...)

    Bunlar göz göre göre yapılacak, bağıra bağıra kurum batırılacak, hareket edemez hale getirilecek, bunun hesabı kimseye sorulmayacak ve halk elektriksiz kalacak.

     Halk elektriksizlik işkencesi çekecek ve ihmallerin, istismarların, beceriksizliklerin hesabı sorulmayacak…

    Bunların sorumluları elini kolunu sallayıp gezecek, hatta bazıları tekrar aday olup yeniden kazanacak.

    Biliyor musunuz, bu yaşananlara isyan etmeyenlere, hesap sorulması için ısrarcı olmayanlara, hiçbir şey olmamış gibi davrananlara, gidip bunları yeniden seçenlere az bile bu yapılanlar.

    “KIB-TEK’i kimseye yedirtmeyiz” demeye devam edin siz, KIB-TEK’i yediler bitirdiler de haberiniz yok. Göz göre göre ikinci bir Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) felaketi geliyor ama bazıları görmek istemiyor.

    Böyle kaderine razı gibi davrandıkça, yaşadıklarına isyan etmedikçe, sorumlulara, suçlulara hiçbir şey olmamış gibi davrandıkça, onları cezalandıramadıkça bu toplumun daha çok göreceği ve çok çekeceği var…