Seçime doğru hızla ilerlerken aklımdan geçtiğimiz seçimlerde yaşananlar, söylenenler gelip geçiyor.

Verilen sözler…

Açıklanan seçim bildirgeleri…

Seçim meydanlarında atılan sloganlar…

Daha neler neler…

Seçim kampanyaları elbette ki özellikle kararsız seçmenlerin tercihlerinde önemli bir etken oluyor.

Onların hangi parti ya da adaylara yönelebileceklerini belirleyebiliyor.

Bizde seçim kampanyalarında söylenenler, yazılıp, çizilenler seçim geçince nedense unutuluyor.

Bir zamanlar 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun söylediği gibi, seçim meydanlarında söylenenler orada kalıyor.

Verilen sözler seçimin sonrasında tutulmuyor, seçim bildirgeleri tıpkı hükümet programları gibi çöpe atılıp unutuluyor.

Çok az insan dışında kimse bunların takipçisi olup hesap sormuyor.

Söz verenlerin yakasına yapışmıyor.

Ve sonuçta hiçbir şey değişmiyor, hatta bazı şeyler daha da kötüye gidiyor.

Şikayetler, tepkiler artıyor ama bir sonraki seçim döneminde yine bildik şeyler tekrarlanıyor.

Sonuçta kısır döngü kırılamıyor.

Ülke kötü yönetilmeye devam ediyor.

Siyasetin içinden bir türlü kısır döngüyü kırabilecek birileri ya da bir hareket çıkamıyor.

Ya da çıkması için halk gereken şekilde baskı unsuru oluşturamıyor.

Durum ortada…

Sadece iyi konuşan ve iyi olanlar, güzel vaatlerde bulunanlar bu ülkede bir şeyleri değiştirmek için yeterli değil.

Elbette ki bu özellikler önemli ve mutlaka olmalı ama daha başka şeyler de olmalı.

İyi biri olup, iyi konuşabilmenin yanında mutlaka ama mutlaka bir başarı hikayesi olmalı.

Birşeyleri başarmış, değiştirmiş, bulunduğu, iş yaptığı alanda fark yaratacak işler yapmış olmalı.

Bizi daha dünyalı yapacak şeyler.

Yaşam kalitesini daha yukarıya taşıyacak şeyler.

Tek başına iyi konuşmak tercih için bir neden olmaktan çıkmalı.

Herkes de bunu bilmeli.

Siyasette o güne kadar siyaset dışında bir şeyler başarıp, değiştiren, bir başarı hikayesi olan insanlar birşeyler yapabilir.

Ancak onların sayısı arttığı takdirde ülkeyi daha güzel yarınlara taşıyacak yönetimler çıkabilir.

Yoksa bildik şekilde yönetilmeye ve kısır döngü içerisinde savrulmaya devam edip gideceğiz.

Birileri seçim meydanlarında söyledikleri ile belki kendisini ve partisini iktidara taşıyacak ama Kıbrıs Türk halkı büyüyen sorunlar karşısında ezilmeye devam edecek.

Bunun için de seçim dönemlerinde seçim kampanyaları önemli.

Söylenenler, verilen sözler, seçim bildirgeleri, ortaya konulan vizyonlar önemli.

Kimlerin aday olduğu ve ne söylediğine bakarken, arkalarında bir başarı hikayesi var mı ona da bir bakmak lazım.

Neyi başardıkları ve değiştirebildiklerine bakarak tercihlerimizi yaptığımız gün bu ülkede bir şeyler iyiye gitmeye başlayacak.