Kaç kez söylemek, kaç kez isyan etmek lazım?

ads ads ads ads
08/10/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


    Bu ülkede ilaç eksikliği var… İlaç eksikliği… İlaç eksikliği… İlaç eksikliği…

    Bu hafta, geçen hafta, önceki hafta değil, aylardır ilaç eksiliği var…

    Kaç kez söylemek gerekir, kaç kez anlatmak, kaç kez yazmak?

    Çıldırmamak elde değil…

    Hükümet üyelerinin, Sağlık Bakanının umuru değil sanki, tepkileri gözler görmüyor, kulaklar duymuyor…

    Aylardır ilaç eksikliği gündemde, aylardır mağduriyet yaşayanlar tepkilerini ortaya koyuyor…

    Aylardır ilaç eksikliği çekenler, yaşamından endişe ediyor, korkuyor…

    İlaca ulaşamamak her geçen gün daha korkutucu, daha yakıcı hale ulaşıyor…

    Sosyal medyada onlarca paylaşım var ilaç eksikliğiyle ilgili, kimi duygu kimi öfke yüklü…

    Ülke yöneticileri, birçok sorun konusunda halkın “söylenip söylenip sustuğunu” düşünüyor, maalesef birçok konuda öyle oluyor ama ilaç eksikliği öyle bir konu değil.

     İlaç eksiliği adı üstünde eksikliği hissedilen bir şeydir, öyle mağdurların söylenip söylenip susacağı bir şey değil.

     İlaç ne içindir Allah aşkına, ne içindir?

     İlaç, insanların iyileşmesi, şifa bulması içindir be efendiler…

     Hayatı bu ilaçlara bağlı insanlar var, bu ilaçlar olmazsa sağlığı kötüye gidebilecek, yaşamını kaybedebilecek insanlar var…

     Bunları bizim mi söylememiz gerekir?

     Ülkeyi yönetenler bilmiyor mu bunları?

     Hade Başbakan düşünemiyor da Sağlık Bakanı da mı düşünemiyor?

     Hipokrat yemini etmiş bir hekim olarak Sağlık Bakanı, ilaç alamayan ya da yetersiz ilaç alan kanser hastalarının, MS hastalarının, diyaliz hastalarının hayatının riske edildiğini bilmiyor mu, Bakanlar Kurulunda arkadaşlarına anlatamıyor mu?

     Eğer Sağlık Bakanı, ilaç eksikliğinin yakıcılığını Başbakana ve diğer bakanlara anlatamıyorsa, çıksın basın toplantısı düzenlesin ve istifasını sunsun…

     Nedir yani bu? Kaç kez gündeme gelecek bu konu?

     İlgili kesimler, açıklama yapıyor olmuyor, eleştiriyor olmuyor, eylem yapıyor olmuyor…

     Böyle insafsızlık böyle vicdansızlık mı olur?

     Bir de kanser hastaları için “moralin” çok önemli olduğu söyleniyor.

     Moral mi bıraktınız, huzur mu bıraktınız?

     Hayata tutunmaya çalışan bu insanlara ilaç eksikliği ile umutsuzluk aşılıyorsunuz…

     Bu nasıl bir zihniyettir? İlaç almayarak tasarruf mu yapıyorsunuz? Böyle tasarruf mu olur?

     “Yok, hayır bu tasarruf değil, para bulamıyoruz” diyorsanız da yazıklar olsun size.

     Her yere para buluyorsunuz ama ülkeye ilaç getirmeye para bulamıyorsunuz.

     13 milyon TL ilaç borcunu ödeyemeyen bir devlet mi olur?

     Hastalarına ilaç satın alamayan devlete devlet mi denir, Başbakana Başbakan mı denir, Sağlık Bakanına bakan mı denir?

     Evet ödemeniz yasal zorunluluktur, ödeyeceksiniz ama keşke kamu çalışanının ocak ayında beklettiğiniz/ ertelediğiniz hayat pahalılığı ödeneğini, kurultay yatırımı olarak bu ay ödeyeceğinize bir ay daha bekletseydiniz de ilaç satın alsaydınız.

     Açıklasaydınız, “ey kamu çalışanları ilaç satın alacağız, ocak ayı hayat pahalılığı için bir ay daha bekleyin bizi” diye, kimse itiraz etmezdi…

      Kanser hastaları sosyal medyada “Sesimiz geliyor mu?” diye soruyor, Cumhurbaşkanına, Başbakana, bakanlara ve baskı unsuru olmakta yetersiz bulduğu muhalefete…

       Işıl Şahin isimli kanser hastası vatandaş; “İki aya yakın süredir ilaçlarımıza erişim güçlüğü yaşamaktayız. Yani ilaç yok. Ara vererek ilaçlarımızı alıyoruz. Öyle ki günde 2 tane alınması gereken ilacı bitmesin diye bir tane alıyorum. Zaten zor bir süreçte bir de ilaçsız kalmak hem hastalığı hem de sinirlerimizi zorluyor” diyor…

    Buna benzer onlarca paylaşım, onlarca tepki, onlarca sitem var…

    Ancak her gün bir başka saçmalığa imza atan hükümet, bu sorunu çözmüyor, çözemiyor.

    Başbakan kör/ sağır sanki, Sağlık Bakanı topu Maliye Bakanına atmakla meşgul, küsmüş havalarında, diğer bakanların bazıları birbirleriyle kavga etmekle meşgul.

    Bu umursamazlığa, bu sorumsuzluğa, bu sefil zihniyete gel de isyan etme…

    Bunlar devlet yönetecek ve devleti sonsuza kadar yaşatacak ha? Boş lâftan başka bir şey değil.

    Utanmadan bir de övünüp duruyorlar, daha günlük sorunları çözemeyenler, sorunlara sorun katanlar, hastasına ilaç bulamayanlar parlak gelecekten söz ediyor, binlerce kez yazıklar olsun size…

08/10/2021 22:50
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.