Kaçakçıyı yakaladı diye sürülen polisle ilgili PGM açıklaması ne kadar inandırıcı?”

ads ads ads ads
22/01/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


  Polis Genel Müdürlüğü (PGM), UBP’li eski Belediye Başkanı Adem Ademgil’i kaçakçılık yaparken yakaladı diye bir polisin Cürümleri Önleme Şubesi (CÖŞ) Amirliği’nden alınıp, Ledra Palace Sınır Kapısı’na sürülmesiyle ilgili açıklama yaptı. PGM, medyada çıkan haberleri yalanlayarak, aslında bu görev değişiminin “sürülme” olmadığını, önceden alınan bir “nakil” kararı olduğunu açıkladı.

   Adem Ademgil’in kaçakçılık yaparken 16 Ocak’ta yakalandığını hatırlatan PGM, aslında söz konusu polisin nakil kararının dört gün önce, yani 12 Ocak’ta çıktığını bildirdi. Yani aslında söz konusu polisin nakli önceden çıkmış ve suçluyu yakalamasıyla ilişkilendirilmemesi gerekiyormuş. PGM, haberlerde yazılan, Ademgil’in hücre yerine hastaneye yatırılması için sağlık görevlilerine baskı yapıldığı iddialarını da yalanladı.

    Yapılan her resmi açıklamayı “doğru” kabul etmek zorunda mıyız? “PGM böyle açıklama yaptı, doğrudur” mu diyeceğiz? PGM yetkilileri bu ülkenin küçücük bir ülke olduğunu, herksin herkesi tanıdığını, herkesin anında gerçekleri öğrenebileceğini unutuyor sanırım.

   PGM’nin zaten çıkıp da “Evet, nüfuzlu, torpilli birini yakaladı diye personelimizi sürdük” demesini beklemezdim. Böyle bir açıklama geleceğini tahmin ediyordum. Tam da beklediğim gibi oldu ve PGM geriye dönük bir “nakil yazısıyla” bu işi kendince temizledi.

    Herkes de biliyor ki böyle bir nakil yoktu. Herkes de biliyor ki CÖŞ’de çok başarılı olan, geçmişte de birçok kaçakçılık olayını ortaya çıkaran söz konusu polis, Adem Ademgil’i yakaladığı ve telkinlere aldırış etmediği için Ledra Palace Sınır Kapısı gibi pasif bir göreve gönderildi.

   Herkes de biliyor ki çok yetkili bir makamın yanındaki kişi olaya dahil oldu. Bu kişi, söz konusu polisi, Adem Ademgil’i serbest bırakması, tutuklamaması için tehdit etti. Herkes de biliyor ki Adem Ademgil’in tutukluluk süresini hastanede geçirsin diye bir doktor, aynı kişi tarafından da tehdit edildi. Bu tehdide ne doktor ne de CÖŞ Amiri boyun eğmedi ve tabii ki amir görevinden oldu, başka yere sürüldü.

   Bunların bilinmediğini, duyulmadığını mı sanıyorsunuz? Söz konusu polisle ilgili bir nakil olmadığını ve geriye dönük nakil yaratıldığını hiç kimse bilmiyor, duymadı mı sanıyorsunuz? Siz geriye dönük iddialarla böyle bir açıkla yaptınız diye gerçekler ters yüz olur diye mi düşünüyorsunuz?

   Tabii daha cevap bekleyen başka sorular da vardır? Ademgil, kaçakçılıkta kullandığı çok sayıda malı nereden temin etmiştir, nasıl temin etmiştir? Bunları nereden bulduğunun önemi yok mudur? Ona bu konuda yardım eden yok mudur? Ya da Ademgil kimin hesabına çalışmıştır?

   Medyada çıkan haberler gerçektir. Kaçakçılık olayını ortaya çıkardı, kaçakçılığa suçüstü yaptı diye CÖŞ Amiri, bulunduğu yerden alınıp başka yere sürülmüştür ve bu durum tek kelimeyle rezalettir… Böyle bir şey yapmak, polise “çalışma/ iş yapma” demektir, “bırak kaçakçıları fink atsın” demektir. Bu bir çürümedir, polis teşkilatını “bitirmek” demektir.

    Neden böyle oldu? Çünkü kaçakçılıktan yakalanan, hükümetin büyük ortağı UBP’nin partilisi, eski belediye başkanıydı. Olur mu hiç UBP hükümetteyken, UBP’nin eski belediye başkanını yakalayacaklar, mahkemeye çıkaracaklar? Olmaz, çünkü ülke UBP’nin… Böyle bir rezalet olabilir mi yahu? Bunu doğru bulmayan sağduyulu birçok UBP’li vardır, onlar da tepki gösterdi ama işte onlar ortaya çıkıp, bunları yaptıranlara karşı tavır almalıdır.

    Polis, kaçakçılık yapan bir kişiyi yakalıyor. Bu kişinin kim olduğunun önemi yoktur polis için, ne yaptığı önemlidir. Bu kişinin yaptığı da kaçakçılıktır. Kim isterse olsun, polis suç işleyeni yakalamak, mahkemeye çıkarmakla görevlidir.

    Söz konusu polis, UBP’li eski Belediye Başkanı Adem Ademgil’i yakaladıktan sonra ona müdahale edilmek istenmiş. Yüksek bir makamın yakınındaki kişi söz konusu polisi tehdit etmiş, “yapma bu işi, bırak kendisini gitsin” diye ama Ademgil’i yakalayan polis bu tehdide kulak asmamış, görevini yapmış.

   Vay sen misin Adem Ademgil’i yakalayan, mahkemeye çıkaran ve UBP’yi rencide eden? Hemen bu polisi başka yere sürgün ettiler, cezalandırdılar. Kaçakçılık yapanları yakaladığı için ödüllendirilmesi gereken polis, tam tersine cezalandırılıyor. Akıl alır gibi değil. Ne yapsın yani polisler, yakaladıkları kişiye “UBP’li misin?” diye sorup serbest mi bıraksın?

   Artık kaçakçılık yapanların bile torpillisi torpilsizi mi olacak? Yoksa hep böyle miydi de halkın haberi mi yoktur bundan? Eğer bu olaya bu denli açık müdahale edip polisi sürdürebiliyorlarsa, geçmişte başka kaçakçılık olayları da engellenmiş midir? İnsanın aklına ister istemez böyle sorular geliyor.

   Adem Ademgil’i yakalayan polis, çok tecrübeli ve bölgede geçmişte de birçok kaçakçıyı yakalayan, ortaya çıkaran bir kişidir. Hatta söz konusu polis, bu başarıları nedeniyle geçmişte GKK’dan birkaç kez de ödül almış. Böylesine başarılı, kaçakçılık yapılan bölgeyi de insanları da iyi tanıyan, oralarda kimseye göz açtırmayacak, başarılı bir polis, görevini yaptı diye cezalandırılıyor.

   Ülkeyi yöneten bazı kişilerin gözünü “partizanlık” bürümüş durumda, o kadar ki partilisidir diye kaçakçılık yapan kişileri bile savunuyorlar, korumaya çalışıyorlar. Lanet olsun böyle partizanlığa da böyle zihniyete de…

   Hade UBP bunu yapıyor, yapmak istiyor. Polis Genel Müdürü neden buna izin veriyor? Neden bunlara alet oluyor? Sırasında “GKK’ya bağlıdır, polise müdahale edemeyiz” diyorsunuz da GKK’ya bağlı polise UBP’li yetkililer nasıl müdahale ediyor?

  Bu polisi başka yere sürdükleri yetmemiş, ekibini de sürmeye çalışıyorlarmış. Bu nedir Allah aşkına? Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Polisin itibarını yerle bir etmeye mi çalışıyorsunuz?

   Medyanın, “Mültecilere ateş açan ve kamuoyunda büyük tepki toplayan polise, şaşırtıcı bir şekilde ödül verildiği günlerde, kaçakçılık yapan eski belediye başkanını yakaladı diye başka bir polisin nasıl olup da sürgün edildiğini” sorması bunun “nasıl bir aklın ürünü?” olduğunu sorgulaması, PGM tarafından beğenilmedi. Siz öyle bir görev değişikliğine imza atarsanız medya da böyle yazar.  

   Afrika Gazetesi’ne yönelik linç girişimini engelleyen polisin de istenmeyen kişi ilan edildiği ve o günden sonra meslek yaşamının cehenneme dönüştüğü iddiaları uzunca zamandan beridir tartışılıyor. Zaman zaman başka polislerin de yaptığı işten, yürüttüğü araştırmadan, gözaltına aldığı kişilerden dolayı başının ağrıdığı haberleri medyada yer alıyor ya da halk arasında konuşuluyor. Bazı polislerin, sivil yaşamdan, bazı güç odaklarının etkisi altında olduğu söyleniyor…

   Polisin böyle şeylerle anılması doğru değildir, yapılan işin ruhuna terstir. Polis herkesin polisidir, polis vatandaşları arasında ayrım yapamaz, polis için o partili bu partili, zengin ya da fakir diye bir ayrım olamaz. Polislik herhangi bir meslek değil, çok önemli bir görevdir. Polis, herkesin güvenliğini sağlamak zorundadır.

   Polis politikaya karıştırılırsa, polisin adı “şunun adamı”, “bunun adamı” diye çıkarsa, polis mesleği bu kadar yozlaştırılır, yıpratılırsa vay halimize. Biz kime güveneceğiz? Ne yani bizi koruması gereken polislerden korkar, kuşku eder hale mi geleceğiz? Bunu yapmayın bize.

   “Kaçakçıyı yakalamak” gibi doğal görevini yapan, bunun için çaba sarf eden polisleri cezalandırırsak, iş yapamaz hale getirirsek, yarın kim bilir ne büyük yolsuzluklara da göz yumulur. Böyle mi olmalı?

   Cumhurbaşkanı ve Başbakan ne diyorlar acaba bu işe? Ne düşünüyorlar? Peki, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı ne diyor bu işe? Onların canını sıkmadı mı görevini yapan polisin “partizanca” duygular ve müdahalelerle görevden alınması?

   Partizanlığın, torpilin her alanda olduğunu gördük de suçlulara da torpil yapılmak istenmesine “pes” diyorum. Yeter artık, partizanlığın da bir sınırı olsun, hükümet edenler, UBP’li yetkililer kendi partilisi olup da suç işleyenlere olsun torpil yapmaya kalkışmasınlar. Suçluyu yakaladı diye polisleri cezalandırarak, polisin varlığı ve misyonunu tartışılır hale getirmeyin.  

22/01/2021 18:55
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Kaçakçıyı yakaladı diye sürülen polisle ilgili PGM açıklaması ne kadar inandırıcı?”
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.