Kalmak sizi öldürüyorsa kaçmak en iyi seçenektir

 Kaçmak kelimesini çok sever Kıbrıslı Türkler, “gidiyorum” yerine “kaçıyorum” hatta “kaçtım ben” derler.

ads ads ads ads
28/02/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


Kaçanın arkasından konuşurlar ama kaçmak bazen kurtuluştur.

   Kalmak ölmekse, kaçmak en iyi seçenektir.

   Kimisi doğduğu toprakları terk edip gurbet ellere göç eder…

   Kimisi aşık olduğu insanı ya hayatı paylaştığı eşini terk eder…

   Kimisi kariyerinde zirve yaptığı bir iş yerini bırakıp gider…

   Kimisi içinde bulunduğu arkadaş grubundan veya mesleki gruptan ayrılır…

   Kaçmak kelimesini çok sever Kıbrıslı Türkler, “gidiyorum” yerine “kaçıyorum” hatta “kaçtım ben” derler.

   Severim ben bu “kaçmak” kelimesini…

   Kaçmak kelimesinin sözlükte tam 17 anlamı var, beğen de beğendiğini…

   Sıraladım yukarıda, ülkesinden, sevgilisinden, yakınlarından, arkadaşlarından, işyerinden kaçanları…

   Kınarlar çoğu kez kaçanları, anlam veremezler.

   “Her şey tamamken, neden kaçar ki insan?” diye hayret ederler.

   Ne anlamda “her şey tamam”, uzaktan görünen şekliyle mi?

   Toplumun size biçtiği şekliyle mi tamam?

   Ele güne karşı rol yaptığın zaman mı tamam?

   Kaçışınızın nedenini öğrenmeye çalışırlar, soru sorarlar, bir neden söylemenizi isterler, belki geride bıraktıklarınızı kötülemenizi beklerler…

    Eğer geride bıraktıklarınızı kötülemez, meraklılara mantıklı bir cevap veremezsen, döner sizi suçlarlar.

    Başkalarının elde etmek için can attığı şeyi sizin terk etmenizi “şımarıklık” olarak bile görebilirler.

    Her kaçan, mutlaka geridekini kötülemek zorunda mıdır?

    İnsan sevdiği şeylerden de kaçamaz mı?

    Kaçar tabii, o sevdiği şeyler onu öldürecek noktaya gelirse kaçar.

    İnsan dünyanın neresine giderse gitsin, ülkesi gibi olur mu, kendi topraklarında aldığı nefesi başka bir yerde alabilir mi, çocukluğunu, ilk gençlik yıllarını, anılarını geride bırakıp gitmek kolay mı?

   Değil ama o ülke, o topraklar, o toprakları yönetenler, kişiye kendi ülkesinde yaşam hakkı tanımazsa kaçar tabii ki…

    Kaçması, kendi ülkesini, kendi topraklarını sevmediği anlamına gelmez.

    Aşık olduğu kişi, insanı artık sevgisiyle mi başka bir duyguyla mı bilemiyorum ama boğmaya başlarsa, nefes almaz hale getirirse, onu terk etmek kaçınılmaz olur.

    İnsan terk ettiği sevgilisine karşı duygularını yitirmeden de onu terk edebilir, eğer karşı tarafın duyguları artık sizi boğuyor, öldürüyorsa onu terk etmekten başka çare yoktur.

    Bazen sevgilinin/ eşin, bazen anne/aile sevgisinin boğucu sevgisi, öldürücü sahiplenmesi, sizi nefessiz bırakır, sizi canlı cenazeye çevirir, o zaman kaçmak şart olur.

    Bazen arkadaş, bazen meslek grupları da sizi boğabilir, orada kalıp yıpranmaktansa terk etmek en iyi karardır.

    Kariyer yaptığınız, yıllarınızı verdiğiniz işyeriniz de sizi hasta ediyor, öldürüyorsa oradan kaçmak vefasızlık anlamına gelmez.

    Başkaları öyle görse, siz de soranlara “öyle gerekti” deyip fazla izahat yapmazsanız, sizi suçlu görebilirler.

    Halbuki bir ağzınızı açsanız, bir hafta konuşmak istersiniz de insan değer verdiklerini sabah akşam çekiştirmek istemez, susmak da bazen çok şey anlatır.

    Susmak her zaman haksız olduğunuzu göstermez…

    Geride bıraktıklarınla ilgili güzel anılarınız kalsın diye onları kötülemek istemezsin, zaten güzel şeyler yaşadığın, değer verdiğin kişi ve kurumları sürekli kötüleyip, kaçış gerekçelerini sürekli konuşmak insana iyi gelmez.

     Hatta sizi oralarda sevmeyen, bir şekilde koparmak için her türlü entrikayı yapanları bile kötülemek, çeliştirmek istemezsiniz, o mekandaki iyi insanları ve iyi anıları da karartmamak için…

    Hep geriye bakıp da iyi olmayan ya da sizi boğan şeyleri sürekli konuşmak, bir bakmışsınız ki sizin içinizi de karartmış...

    Sen, sen olarak kalmaya devam et, süreç mutlaka senin haklı olduğunu ortaya çıkaracaktır.

    Bir yerlerde sana kucak açacak, sahiplenecek, seni boğmayacak birileri vardır, kaç onlara git…

    Geride bıraktıklarınla uğraşıp durmanın bir anlamı yoktur…

    Sen suskun kalsan da seni boğanlar, nefessiz bırakanlar, bunu başkasına da yapacak ve senin kaçış nedenin kendiliğinden anlaşılacak.

    Sana “niye kaçtın?” diye soranlar bir süre sonra arayacak ve “haklıymışsın, şimdi anladım neden kaçtığını” diyecek, senin anlatmana gerek kalmayacak.

     “Seni şimdi anladım” diyenlere de bir şey demeye gerek yok, hatta teşekkür etmeye bile gerek yok, manalı bir küçük gülümseme yeter…

28/02/2021 17:54
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.