BU MÜCADELE UZUN, BU MÜCADELE ZOR. KATİLLERE VE ZORBALARA KARŞI SONUNA KADAR ADALETİ SAVUNACAĞIZ

BİNA KUM, BİNA ÇAKIL. BETON YOK, DEMİR YOK. TEMEL 5, İZİN 7, BİNA 10 KATLI… TERS DÖNMÜŞ KUM KOVASI TEŞHİSİ DE OLASI KAST KABUL EDİLMEYECEK Mİ?

İSİAS Otel sahipleri katildir. Yargılanmaları gereken kapsam da budur. Yargı dilinde olası kast diyorlar. Neden? Bilerek ve isteyerek birilerinin canına kast ettiler çünkü. O birileri de bizlerin canı, kanı, her şeyi… 65 cana mal olan kum yığını sahipleri, 2-3 yıl ile kurtulacak öyle mi?

Karadeniz Teknik Üniversitesi uzmanları, İSİAS Otel için bir rapor hazırladı. Hazırlanan raporda yer alan bulgular, bir otel değil, çürük bir bina ile yüzleştiğimizin tablosunu ortaya koyuyor. Bilerek ve isteyerek en ucuzundan otel yapıp büyük para kazanma peşinde koşmuşlar

Rapor net. Bina çürük. Demirinden çalmışlar, betonundan çalmışlar. Depremde 10 saniyede yerle bir olan binada, tek bir yaşam alanı dahi oluşmamış. Kum. Bildiğiniz kum yığını olmuş. Tek bir kişi bile hayatını kurtarmaz mı? Her enkazdan birileri sağ çıkarken biz canlarımızı kaybettik

Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi raporları ortada. Deniz kumu, deniz çakılı kullanmışlar. Demir yok. 5 kat için temel ve kolon tasarlanmış. Binanın 2 katı da kaçak üstelik. Yanındaki, arkasındaki. Karşısındaki bina çökmezken, burası kum yığınına dönmüş

DAÜ RAPORU: "Beton kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, çakıl ve kum olarak dere çakılı ve kumu kullanıldığı tespit edilmiştir. Dere çakıllarının büyüklüğüne bakıldığında, sıklıkla bu tür yapılarda kullanılacak betonlardaki maksimum tane boyutundan daha büyük oldukları, betondaki çakıl ve kum dağılımındaki granülometrinin iyi olmadığı, elle yapılan kontrolde kolaylıkla dağıldığı tespit edilmiştir

Karadeniz Teknik Üniversitesi raporu mahkeme için hazırlanmış. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı rapora göre; 10 katlı binanın statik hesap raporu ve statik projesi yok. Binada dere kumu kulllanılmış ve zemin etüdü yapılmadan kaçak kat çıkılmış.

Devam edelim. Raporda beton kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, demir kalınlığının standardın çok altında olduğu belirtilmiş. 5 katlık temel tasarlanmış ama bina önce 9, sonra da bir kat daha eklenerek 10 kata çıkarılmış. Ruhsat falan da bulunamamış

Raporun bütününe baktığımızda beton kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, demir kalınlığının standardın çok altında olduğu net bir şekilde ortaya konuyor. Hal böyleyken, İSİAS katilleri, neden olası kast ile yargılanmıyor da, bilinçli taksir kapsamında adeta affediliyor?

“Olası kast, fiilin neticesinin öngörülmesine rağmen olursa olsun motivasyonu ile suçun işlenmesini, neticenin kabullenilmesini; bilinçli taksir ise, suçun öngörülen neticesinin gerçekleşmeyeceğine duyulan güvenle işlenmesini, neticenin gerçekleşmesini istememesini ifade eder.”

Ayrım yukarıda. Bizim çocuklarımızın ve onlarla aynı otelde kalan rehber kafilesinin canına kast edildi. Beton yok, demir yok, yasak olmasına rağmen dere kumu… Efendim, “kolon kesildiği ıspat edilememiş…” buradan yola çıkarak olası kast, bilinçli taksir işe yer değişiyor

Dün akşam, ailelerimizin yanındaydık. Gözyaşlarını gördük. Ayakta zor dururken, nasıl mücadele ettiklerini gördük. Birbirleri ile nasıl kenetlendiklerine şahit olduk. Ve binlerce insanın adalet için nasıl tek yürek olduğuna şahit olduk. Pes etmek yok.

Bu mücadele uzun, bu mücadele zor. Katillere ve zOrbalara karşı sonuna kadar adaleti savunmak ve adalet için savaşmak sadece çocuklarımızın yüreği yaralı ailelerin görevi değil. Hepimizin görevi. Meleklere sözümüz var, hepimizin. Bu hesap sorulacak… #isiasortakdavamız