Kavganızı ötede edin… Bize enerji lazım…
27/03/2025












Hüseyin Ekmekci
TAMAM, KUBİLAY ABİ YA DA BAŞBAKAN ÜNAL ÜSTEL MEVCUT SENDİKA İLE “TERTİPLE TEMELLİ” BİR KAVGA SÜRMEK İSTEYEBİLİR. AMA MEMLEKETİN DE ENERJİYE İHTİYACI VAR…
“DEĞNEKÇİLİK” ALGISI İLE YAPILAN ATAMA SADECE BAŞKANLIK DÜZEYİNDE… YA PAŞA’DAN KALAN DİĞER YÖNETİM KURULU ÜYELERİ? MÜDÜR? ANLAMSIZ BİR ŞEKİLDE TOPLUMUN DA KIB- TEK’İN DE ZAMANI ÇALINIYOR… KAVGANIZI ÖTEDE EDİN… BİZE ENERJİ LAZIM…
Başbakan Ünal Üstel’in, “Hüseyin Paşa”yı paketleyip, yerine “Kubilay Özkıraç”ı hediye olarak Kıb- Tek’e sunmasına kimse anlam veremedi. Devletin en önemli, mali olarak en büyük, yatırıma en aç kurumuna yapılan bu atama elbette “en hayırlısı” değildi
Net olan bir şey var, ben oradan başlayayım… Başbakan Ünal Üstel’e, bu güne kadar en büyük saygısızlıklardan birini, Teknecik’teki eylemde, Kıb- Tek’te örgütlü, El- Sen Başkanı ve yönetimi yaptı, en azından Ünal Üstel öyle düşünüyor, ta o geceden bunu bir yere yazdı
Kubilay Özkıraç, mali raporu sendika genel kurulu tarafından onaylanmamış bir isim. Yaklaşık 40 yıllık kurum geçmişinde “sendikacı” dışında bir izi yok. Ne bir yeniliğe imza atmış, ne bir direğe çıkmış, ne mali olarak kurumda kalem oynatmış… “Çalışan geçmişi sıfır”, elbette “sendikal geçmişi 7- 8”
Gerçek şu ki, şimdiki sendika yönetimi ile Kubilay Özkıraç kavgalı. Bu özellik dışında Kubilay Özkıraç’ı kuruma yönetim kurulu başkanı yapan başka da bir özellik yok. Bir tür, “değnekçi” olarak başbakan tarafından kuruma salındığı imajı var… Bendeki imaj da bu… Bu nedenle Kubilay abinin geçmişine yakıştıramadım
Örneğin, “kurumu yeni bir sendika ile bölmek” seçenekler arasında. Kuruma Ünal Üstel döneminde yapılan 170 civarı istihdamla yeni bir sendika kurmak mümkün… Bunun “eğer sendika yönetimi tertiplenmezse” yapılacağı da yüksek sesle dillendiriliyor
Kurum çalışanları, “refahını” bu sendikaya borçlu, neden bozsunlar ki bu düzeni? Öğretmen sendikaları bölünmek istenmedi mi? Ya da farklı kurumlardaki sendikalar? Bu hep oldu ama Kıb- Tek’te durum farklı… Çalışanın en çok korunup kollandığı iki kurum var. Kıb- Tek ve Koop iştirakleri… çalışanın “deli” olması lazım
Sendika Kubilay Özkıraç’a “hoşgeldin” demedi. Bilakis, “sendika personelinin mali raporunu onaylamadığını” hatırlatma gereği duydu. Özkıraç’ın en eski arkadaşı Aslan Bıçaklı abimiz de “sorunları çözmesini bekliyoruz” diyerek kinayeli bir mesaj verdi
Kubilay Özkıraç, Kıb- Tek’in sorunlarını çözecek, öyle mi? Hem iş barışını sağlayacak, hem yatırımlarını yönlendirecek, hem genel müdür uhdesinde devam eden tüm “şaibeli” işleri bitirecek ve kurumda bir hiyerarşi oluşturacak… Gerçekten öyle mi?
Ha, bunlar yetmezmiş gibi, kurumu babasının çiftliği gibi yöneten YDP ataması yönetim kurulu ve UBP ataması Paşa yönetiminden de hesap soracak. Kurumu akaryakıt ve malzeme vurgunları, adrese teslim ihalelerle soyanlardan hesap soracak… Pe…
Bu atamadan bir mucize çıkmaz. Bırakın mucizeyi, başarı da çıkmaz. Bu yönetimi her şeyden önce görevden alınan Hüseyin Paşa kadar sorgulanmaya muhtaç Yönetim değişmeden başkanın değişmesi, “değnekçilik” algısını güçlendiriyor, Kubilay Özkıraç’a da günah, sendikacı geçmişini de bitirmeyin…
Kuruma bağımsız bir denetçi grubunun gelmesi ve son 10 yılı mercek altına alması, isimleri değişse de kuruma çöreklenen firmalardan, yarım kalan mahkeme süreçlerinden, akaryakıt ihale vurgunlarından, şaibeli trafo bakım ihalelerinden, iletim kazı ihalelerinden hesap sorulmalı…
Tamam, Kubilay abi ya da başbakan Ünal Üstel mevcut sendika ile “tertiple temelli” bir kavga sürmek isteyebilir. Ama memleketin de enerjiye ihtiyacı var. Kıb- Tek’in bozulan hizmet şemasının tesis edilmesi, üretim için yeni yatırımlar yapılması kaçınılmaz… Toplumu oyalamayın…
- Yetersizliğin dibe vurduğu bu vasat dönem, hiç bir dönemde yaşanmamıştı…
- Hızla geriye gidiş var ama farkında değiliz
- Bugün değilse ne zaman?
- Çözümün önündeki en büyük engel, adadaki gizlenmeyi bilen para olabilir
- Emrah Yeşilırmak’ın net bir şekilde dokunulmazlığının kaldırılmasına itirazı yok…
- Yıllardır reform konuşmuyoruz...
- İsrailli tutuklandı; yalnız bırakıldı… Macar ve alman kadınlar tutuklandı “bana ne?” dendi… Şimdi sıra Kıbrıslı Türklere geldi…
- Yeteri kadar kavga ettik… eyleme geçmeliyiz…
- Kendi teknoloji festivalimizi dünyaya açabiliriz…
- O, 1 Mayıs mitinglerinin “İsmet abla”sıydı
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






