Kaymakamın trafik polisine müdahalesi bize neler anlatır?

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
07/04/2025


Ali Baturay Ali Baturay


Girne Kaymakamının trafik polislerinin görevini yapmasını engelleme girişimi, bunun için Polis Genel Müdürünü arayıp torpil talep etmesi, aslında bu ülkede çok bilinen, çok rastlanan bir davranıştır…

   Bu ülkede partizanlık, torpil kullanma, yetkili makamlarda olanların ayrıcalık talep etmesi, yukarılardan birilerini tanıyanların bir şekilde işinin olması, hatır gönül işlerinin yasaların da önüne geçmesi gibi çağdışı işler var…

   Bugün de değil, aslında yıllardır bu işler oluyor. Bunlara, “Birbirini tanıyan küçük ülkenin insan ilişkileri” olarak bakan var ama bu garabete “masum insan ilişkisi” diye bakmak çok büyük bir yanılgıdır…

  Bir ülkede düzen işte böyle bozulur, yasalar işte böyle ihlal edilir, eşitsizlik, adaletsizlik işte böyle büyür.

  Bu işler hep vardı ama giderek bunların azalmasını beklerken, tam tersi daha da arttı ve tehlikeli boyutlara da ulaştı…

   Girne Kaymakamı, personeliyle yemekteydi, orada alkol da aldılar. O personel yemek sonrası evine giderken polis kontrolüne takıldı ve alkollü olduğu anlaşıldı. Polis o kişiye ceza yazdı ama o personel kalktı Girne Kaymakamını aradı. Bay Kaymakam, personeli ile az önce birlikte aynı mekânda olduklarını ve polisten cezanın silinmesini istedi.

    Üstelik kendisi de alkollüydü ama otomobilini sürerek polisin yanına geldi. Siz buna “büyük cesaret” deyin ben de ona kendi kendini ihbar eden “gafil muhbir” deyim. Polis onun da alkollü olduğunu anladı ve alkol testi yapmak istedi ama kaymakam “Siz bana alkol testi yapamazsınız” dedi. Hatta şunları söyledi; “Yapaman abim, yapaman derim sana. Bilmen gerekir yapamayacağını. Yapabilirsen yap…”

   Neden yapılamazmış ona alkol testi? Çünkü efendi kaymakam, koskoca kaymakama alkol testi yapacak ve polis onu yazacak mı? Olur mu hiç? Kaymakam olduğu için ayrıcalık talep ediyor. Kendisini padişah gibi gören bir kaymakam. Nasıl bir özgüven ve egoysa ondaki? Ya da güç zehirlenmesi mi desek? Başkalarına örnek olması gereken bir kaymakamın yaptığına bakar mısınız siz?

     Polis Genel Müdüründen torpil talep etti… Polis Genel Müdürü, kaymakamın yazılmamasını ama aracının alınmasını ve bir şekilde evine bırakılmasını istedi. Polise yakın arkadaşların verdiği bilgiye göre, orada vatandaşın gözü önünde daha fazla rezillik yaşanmasın diye Polis Genel Müdürü, işi yumuşak geçişle çözmek istemiş, gerekli cezalar Girne Kaymakamına yazılacakmış…

     Polis Genel Müdürünün “Alkol testi yapmayın, onu yazmayın ama alkollü olarak evine gitmesine de izin vermeyin” şeklinde polis memuruna verdiği emir, son derece iyi niyetli bir davranış olabilir ama bana göre o da doğru olanı yapmadı.

    Polis Genel Müdürü, kesinlikle görevini yapan polis memurlarına bu şekilde tepeden müdahale etmemelidir. Hele de oradaki kişi kaymakam gibi bir makamdaki kişiyken ve bu diyaloglar vatandaşların gözü önünde yaşanıyorken. Herkes gibi, ona da test yapılmalı ve cezası yazılmalıydı. Orada bir fırsat kaçırıldı. Herkese örnek olacak bir iş yapılacakken, tam tersi oradan kötü bir örnek çıktı.

     Polis Genel Müdürünü ya da başka nüfuzlu birisini arayacak torpili olmayanları çatır çatır yazacaksınız ama torpilli olanlar yırtacak ha? Sonra da bu ülkede “trafik sorunu neden çözülmüyor?” diye soracaksınız.

      Kendisini kurtaracak bir dayısı, bir torpili olduğunu düşünen, şımartılmış kişilerin çoğunlukta olduğu bir ülkede boş yere cezaları artıyorsunuz. İstediğiniz kadar artırın bir faydası olmayacak. Bakın adam iki tuşta Polis Genel Müdürünü arayıp, alkol testi de yaptırmıyor, yazılmasını da engelliyor.

   Hani şu klişe anlatım var ya; “Güney Kıbrıs’a geçen Kıbrıslı Türkler, kuzeyde fazla dikkate almadıkları trafik kurallarına güneyde sıkı sıkıya uyuyor” diye… İşte nedeni budur. Güneyde Polis Genel Müdürünü ya da bir bakanı falan arayamaz ama kuzeyde arar…

    İyi ki de olay yerinde başka vatandaşlar vardı, iyi ki de akıllı cep telefonu teknolojisi var da böyle olaylar kaydedebiliyor, iyi ki vatandaşlar o çektikleri ses kayıtlarını, fotoğrafları Özgür Gazete’ye gönderdiler, iyi ki arkadaşlarımız bunu haber yaptı da herkes duydu.

   Merak ettiğim şudur; eğer orada vatandaşlar olmasa, bu olayı medyaya sızdırmasa ne olacaktı? Polis Genel Müdürü nasıl davranacaktı? Bu olay kapatılacak mıydı? Önyargılı olmayayım ama büyük bir ihtimalle öyle olacaktı…

   Şimdi kaymakam, bu yaptıklarından dolayı özür dileyecek mi, istifa edecek mi? Ya da görevden alınacak mı? Hiç sanmam, bu ülkede böyle davranışlara pek rastlamayız. Bu arada İçişleri Bakanlığı soruşturma açmış. Boş dava… Bu ülkede hangi konu soruşturmaya havale edilirse o olay kapanacak, unutulmaya terk edilecek demektir…

    Biliyorsunuz bu memleket, geçmişte onlarca trafik cezasını sildiren başbakan ve Güzelyurt’tan Lefkoşa’ya gelirken polis kendini durdurup yazmak istedi diye polise hakaretler yağdıran bakan, seçim zamanı tüm sabit kameralara takılan ama ceza ödemeyen başka bir bakan gördü…

    Ah ahhh… Polis arkadaşınız varsa ve özellikle trafikte görev yaptıysa bir sorun bakalım neler gördüler neler yaşadılar neler? Bir dokunup bin ah işiteceksiniz… Canı ciğeri beş para etmez insanlar sırf torpiline güvenip polise “seni sürdürürüm ha” diye tehdit yağdırabiliyor… Hatta polislerin başını derde sokan nüfuzlu kişiler de çıkabiliyor gerçekten.

    Partizanlığın, torpilin olduğu yerde kesinlikle adil bir düzen sağlayamazsınız. Bir kesimin kollandığı bir ülkede diğerlerinin da kanunlara, kurallara uymasını nasıl beklersiniz ki? Torpille yolsuzlukların kapatıldığı, torpille üniversite diploması verilen bir ülkede nasıl düzgün bir sistem kurulabilir?

    Bakanı, müsteşarı, kaymakamı, müdürü, bulunduğu makamı hazmedemiyor, kendini ayrıcalıklı sanıyor, çünkü partizanlık ve liyakatsizlik onları deli ediyor… Partizanlık ve liyakatsizlik değil mi zaten bu ülkeyi bitiren. Hiçbir şey olmadığı halde kendini bir şey zannedip etrafta dolanan bir yığın insan var…

   Sayın Polis Genel Müdürü, oldu olacak cep telefonunuzu sosyal medyadan duyurun. Neden mi? E torpilliler size ulaşıyor, torpilsiz vatandaşlar da telefonunuzu edinsin, polis memuru karşısına çıktığında sizi arasın. E torpilli yırtsın, torpilsiz vatandaş yazılsın mı? Peki o müdahale edilen polisler ne yapacak? Torpilliyi yazmayıp, torpilsizi yazmak zorunda kalırken nasıl bir vicdan içinde olacak?

     Bu zihniyetle, kesinlikle trafikteki sorunların üstesinden gelemezsiniz, istediğiniz kadar cezaları artırın nafile…

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: ALİ BATURAY
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.