Kendi arasındaki uyumsuzluğu ve sevgisizliği ülke geneline yayan üçlü bir koalisyon
29/11/2024
Hüseyin Ekmekci
UBP’NİN ÖZETİ ŞUDUR: BİRBİRİNİ SEVMEYEN, BİRBİRİNİN MAKAMINDA GÖZÜ OLAN, BİRBİRİNİN KUYUSUNU KAZAN İNCİ GİBİ DİZİLMİŞ 24 MİLLETVEKİLİ… BU TABLODAN İCRAAT BEKLEMEK BİZİM SAFLIĞIMIZ
TABLO BU KADAR DAĞINIK, İŞ YAPMAKTAN ACİZ, KAYNAK YARATACAK KARARLARI ALMAKTAN KORKAN, KENDİ ARASINDAKİ UYUMSUZLUĞU VE SEVGİSİZLİĞİ ÜLKE GENELİNE YAYAN ÜÇLÜ BİR KOALİSYON
Hasan Tosunoğlu’nun istifası siyasette yeni adımların da habercisi. Zorla bir arada tutulan üçlü koalisyon, bu istifa ile birlikte çil yavrusu gibi dağılmaya müsait. Birbirinizi sevmeyen ve birbirinin kuyusunu kazan 29 vekil, şu anda 28 vekile inmiş durumda
Hasan Tosunoğlu’nun istifası ile birlikte anladık ki, Türkiye hükümeti ne isterse onu yapacak bir vekil grubu yok. Cam kırıldı… Bugüne kadar çeşitli baskı, çıkar ilişkisi ve korkuyla hareket eden vekiller, belli ki özgürleşti. Zaten bunu bir meclis başkanının 16 turda seçilmesinden anlamıştık…
Hükümeti bekleyen bir başka tehlike de Demokrat Parti ile Yeniden Doğuş Partisi’nin vekil sayısının eşitlenmesi. Küçükler ikişer milletvekilinden eşitlendiler… Bu tabloda Yeniden Doğuş Partisi elbette kendisine eşit davranılmasını bekleyecektir
Bu durumda turizm , çevre, gençlik, kooperatifler ile donatılan Demokrat Parti karşısında, sadece bayındırlık ve ulaştırmayı içeren 3- 5 daireye hükmedebilen Erhan Arıklı, sessiz kalmayacaktır. Zaten son günlerde sesinin farklı yükseldiğini de görüyoruz
Örneğin, iki gün önce Bayrak Radyo Televizyon Kurumu ekranlarında konuşan Erhan Arıklı, ülkede yaşanan pahalılığın kaynağı olarak iktidarın büyük Partisi UBP’yi gösterdi. UBP içerisinde bakanlar arasındaki uyumsuzluğa dikkat çeken Arıklı, alınan kararların hayata geçmediğini söyledi
Aslında iktidarın büyük partisi için yapılacak en güzel tanımlama belki de budur: birbirini sevmeyen, birbirinin makamında gözü olan, birbirinin kuyusunu kazanan inci gibi dizilmiş 24 milletvekili… Böylesi bir tablodan uyum ve icraat beklemekte bizim saflığımız
Maddi olarak ayakta duran, en azından borçlanmasına izin verilen ve maaş ödemede sıkıntı çekmeyen üçlü koalisyon, hiç kuşkusuz manevi olarak bitmiş durumdadır. Sevgisizliğin esir aldığı milletvekilleri böyle bir tabloda ülke menfaatlerine hareket edecek durumda değil
Biz bekliyoruz ki bir araya gelsinler, kaynak yaratsınlar, karar alsınlar, koordineli bir şekilde ülke menfaatlerine yönelik icraat yapsınlar. Olmayacak. Tam aksine birbirini medyaya gammazlayan, birbirinin açığını arayan anlamsız bir iktidar içinde iktidar kavgası izliyoruz
Bütçe görüşmelerinin ardından 2025 yılı çok şeye gebe. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı 2025 yılı bir çok kişiye göre erken seçim yılı da olabilir. En azından hükümetin dışarıya vermiş olduğu bu uyumsuzluk görüntüsü erken seçim yönündeki iddiaları da körüklüyor
Başbakan Ünal Üstel parti içi birlik ve iş birliği ortamını sağlayamadı. Demokrat Parti kendi içerisindeki kavgaları çözemedi. Yeniden doğuş Partisi de milletvekili olma hırsıyla yerinde duramayan kişilerle dolu. Hükümet hem içeriden hem dışarıdan yıpranmış durumda
Sürekli olarak yaptığı açıklamalarla Ulusal Birlik Partisi içerisine yönelik ciddi ithamlarda bulunan ve kamuoyu önünde tartışılmasını sağlayan Erhan Arıklı, tavrını şöyle açıklıyor: Ben UBP’nin iktidar vekili değilim. İktidardaki bir partinin genel başkanıyım…
Tablo bu kadar dağınık, iş yapmaktan aciz, kaynak yaratacak kararları almaktan korkan, kendi arasındaki uyumsuzluğu ve sevgisizliği ülke geneline yayan üçlü bir koalisyon. Bütçe görüşmeleri biter, bütçe onaylanır, ardından siyasi kavga dağda buyur. Dediğim gibi 2025 çok şeye gebe…
NOT. BU GÜN STÜDYODA BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ HASAN TOSUNOĞLU’NU AĞIRLAYACAK, YAŞANANLARA DAİR MERAK EİLEN NE VARSA SORACAĞIZ…
- Adalet olası kastla gelecek
- İsias denen garabet ortaya çıkarken herkes oradaydı
- Her gün yüzlerce insan ölümle burun buruna geliyor
- Aynı araç, tasdik memuru marifeti ile 5 kez satılabiliyor…
- Ortada ihbar var, para yok
- Başbakanlık şeffaf bir şekilde bu harcamaların hesabını vermek zorundadır
- Devlet bir mekanizma olarak müdahale etmekten aciz
- Vatandaşın alım gücü giderek dibe vuruyor
- Başbakan isterse, hemen düzelir… İsterse…
- 2024’den daha kötü bir 2025 bizi bekliyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız