Kıbrıslı Türkler birbirini ikna edebildi mi ki BM’yi, Rumları etsin?
09/05/2021
Ali Baturay
Kıbrıs sorunu konusunda Türk tarafı, yeni tezi olan “iki devletliliği”, BM’ye ve Rum tarafına kabul ettirmek istiyor ama ondan önce Kıbrıslı Türklerin büyük bir bölümünü ikna etmiş değil…
Türk tarafı, öneriyi çantaya koyup Cenevre’ye giderken ne ülkedeki binlerce kişiyi ne de birlikte gittikleri muhalefeti ikna edebildi bu konuda.
Heyet Cenevre’ye gitmeden iki gün önce Lefkoşa’da federal çözüme inananlar yürüyüş ve miting düzenlerken, cumhurbaşkanlığı ve ekibi ile muhalefet Cenevre’de “öneri gerilimi” yaşadı.
Cenevre’deki 5+ BM konferansında Türk tarafının sunulacağı 6 maddelik öneriyle ilgili önceden bilgi kırıntıları elde eden muhalefet, bunu sorduğunda kendilerine “böyle bir şey yok” denildi ama saatler sonra söz konusu öneri sunuldu…
Belli ki cumhurbaşkanı muhalefete güvenmiyor.
Acaba ne düşündü cumhurbaşkanı ve ekibi, muhalefet önerileri medyaya sızdırır diye mi düşündü?
İyi de muhalefet de zaten bu önerileri gazetecilerden duydu, gazeteciden duyduğunu gazeteciye mi sızdıracaklardı?
Yoksa muhalefetin gazetecilerden duydukları öneri meselesini, yine gazetecilere “teyit ettik doğrudur” demesinden mi korktu cumhurbaşkanı ve ekibi?
Muhalefet, boş yere gitti Cenevre’ye, cumhurbaşkanının ve ekibinin muhalefetle hiçbir paylaşımı olmadı…
Nasıl ama ha? Cenevre’ye giden Kıbrıslı Türkler daha kendileri birbirine güvenmiyorken, birbirini ikna edebilmiş değilken, BM’yi, Rumları ve Türkiye dışındaki garantörleri ikna edecek ha? Güler misin ağlar mısın?
Önerilerle ilgili düşüncelerimi daha önce yazmıştım, ben önerilerin içeriğinden bağımsız, konuyu “güven” bağlamında ele alıyorum.
Cumhurbaşkanı ve ekibi, aslında meclisteki milletvekillerine de güvenmiyor, çünkü gitmeden önce meclise de bilgilendirme yapılmadı.
Şimdi her şey olup bitmişken, öneriler ortadayken, yaşananlar hem Türk tarafından hem Rum tarafından medyaya yansımışken, cumhurbaşkanı yarın meclisi bilgilendirecek.
Peki mecliste milletvekillerine ne anlatılacak? Tüm yaşananlar ortadayken, ne söylenecek? Kaldı mı söylenecek bir şey?
CTP, cumhurbaşkanının yarın mecliste Cenevre’deki gelişmelerle ilgili yapacağı bilgilendirme toplantısına “göstermelik olduğu” gerekçesiyle katılmama kararı aldı.
Tabii Cenevre’de “kandırılmak”, “ciddiye alınmamak” muhalefetin tepkisine neden oldu. CTP dışındaki HP ve TDP de tepkili ama onlar meclis oturumuna katılacak.
HP, görüşlerini ortaya koymak için, TDP de yanlışları tutanaklar yoluyla tarihe not düşmek amacıyla meclis oturumunda olacağını açıkladı.
Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi güven sorunudur, ya da “güvensizlik” diyebiliriz.
Özellikle siyasete ve ülkeyi yönetenlere karşı büyük bir güvensizlik var ya, işte bu güvensizlik Kıbrıs sorununa da yansımış durumda…
Muhtemelen Rum tarafı, özellikle de Rum Lider Nikos Anastasiadis, Türk tarafının “federasyon tezinden vazgeçmesi” nedeniyle bayram ederken, üstüne bir de Kıbrıslı Türklerin kendi arasındaki bu “güven sorununa” kahkahalar atıyordur, “bunlar daha kendi kendilerini ikna edemedi, beni nasıl edecekler?” diyerek keyfine bakıyordur…
Hade bakalım hayırlısı olsun… Umarım bu yaşanılanlardan ders çıkarılır…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız