Kıbrıs’ta çözüm, uzlaşı bir lüks değil, zorunluluk
30/01/2025











Hüseyin Ekmekci
KIBRIS HALKLARININ İHTİYACI OLAN ŞEY ASKERÎ İTTİFAKLAR, YABANCI ÜSLER YA DA SAVAŞ HAZIRLIKLARI DEĞİL, EKONOMİK REFAH VE GÜVEN İÇİNDE YAŞANABİLECEK BİR ORTAMDI…
ÖNÜMÜZDE NET BİR TERCİH VAR. GELECEĞİMİZİ SİLAHLARLA, KORKULARLA DEĞİL; BARIŞ VE İŞBİRLİĞİYLE ŞEKİLLENDİRMEK ZORUNDAYIZ. YA ŞİMDİ, YA HİÇ… YARIN ÇOK GEÇ OLACAK…
Kıbrıs’ta çözüm, uzlaşı bir lüks değil, zorunluluk. Hakan Fidan’ın KKTC ziyareti sırasında verdiği mesajlar bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. Hatırlayalım; Fidan, adada iki toplumun savaş, korku ve silahlanma yerine işbirliğiyle geleceğini şekillendirmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Güney Kıbrıs’ın son dönemde attığı adımlar, barış ve işbirliğiyle değil, gerginlik ve çatışmayla şekilleniyor. Özellikle son dönemde Rum tarafında inanılmaz bir silahlanma süreci yaşanıyor. ABD’nin silah ambargosunu kaldırmasının ardından süreç farklı gelişiyor.
Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas, İsrail ile olan yakın ilişkilerine dikkat çekerek, “Yunanlılar kardeşimiz olabilir ama İsrail bizim komşumuz” diyerek olası bir savaşta Atina’dan çok Tel Aviv’e güvendiğini açıkça belirtti. İsrail ordusunun, Yunan ordusundan daha erken adaya ulaşacağını söyledi
İsrail’in Gazze’de 50 bini aşkın sivili gözünü kırpmadan katlettiği bir ortamda, Rum tarafının İsrail ile stratejik ittifak kurması Kıbrıs’taki barış umutlarını ciddi şekilde zedeliyor. Böylesi bir dönemde İsrail’i askeri olarak kutsamak ancak bir delinin işi olabilir.
Palmas’ın açıklamalarına göre, adada ABD, AB, İsrail, Mısır ve Ürdün’ün kullanımına açık üsler oluşturuluyor ve İsrail, Baf’taki hava üssünde ayrıcalıklı bir konuma getiriliyor. Bu durum, Doğu Akdeniz’de zaten hassas olan dengeleri daha da kırılgan hâle getiriyor.
Kıbrıs sorununun çözümü için geçmişte birçok fırsat yakalandı ama ne yazık ki olmadı. Annan Planı’na “hayır” diyen Rum tarafı, bugün “sıfır asker, sıfır garanti” noktasında ısrar etmişti. Gelinen aşamada bu tez bizzat Rum iktidarı tarafından çöpe atıldı. Türk askerine karşı olanlar, adayı asker ve silah dolduruyor
Oysa eğer 2004’te çözüm sağlansaydı, bugün adada daha az silah, daha az asker olacaktı. Ama gelinen noktada Rum tarafı, çözüm yerine militarizmi ve bölgesel gerilimi tercih ediyor. Güney Kıbrıs hızla, Rumların yönetiminden çıkıyor, ABD- İsrail uydusu bir yapıya evriliyor
Fidan’ın açıklamalarına göre Türkiye ve KKTC, barıştan yana iradesini sürdürüyor. Ancak barış tek taraflı olmaz. İki toplumun birbirine güvenmesi, ortak bir geleceği inşa etmesi gerekiyor. Bunun yolu da işbirliğinden ve yapıcı diyaloğa dayalı bir çözümden geçiyor
Adada çözüm olmadan, istikrarlı bir gelecek hayal etmek imkânsız. Kıbrıs meselesi çözümsüz kaldıkça, bölgesel aktörler devreye giriyor ve adayı kendi çıkarları doğrultusunda şekillendiriyor. ABD ve İsrail askeri olarak resmen adamıza çöküyor, Rum lider çanak tutuyor…
Oysa Kıbrıs halklarının ihtiyacı olan şey askerî ittifaklar, yabancı üsler ya da savaş hazırlıkları değil, ekonomik refah ve güven içinde yaşanabilecek bir ortamdı. Bugün iki tarafın da ortak bir çözüm modeli üzerinde uzlaşıp bunu samimi şekilde hayata geçirmesi gerekiyor.
Aksi hâlde bu belirsizlik daha büyük krizleri beraberinde getirecek. Daha fazla silahlanma, daha fazla gerilim, daha fazla dış müdahale… Bunlar Kıbrıs’a huzur getirmez. Getirmediğini adanın tarihi bize öğretmiş olmalıydı. Rum halkı neden bu yönetime isyan etmiyor, anlamış değilim
Tarihi bir dönemeçteyiz: Ya şimdi adayı barış ve işbirliğiyle geleceğe taşıyacağız ya da bu sorun, çözümsüzlük içinde büyüyerek daha büyük tehlikelere yol açacak. Kıbrıs halklarının önünde net bir tercih var. Geleceğimizi silahlarla, korkularla değil; barış ve işbirliğiyle şekillendirmek zorundayız. Ya şimdi, ya hiç…
- Hem siyasi, hem ticari olarak Kıbrıslı Türkler daha da yalnızlaştırılıyor
- Polis Teşkilatı Ağır Bir Bürokrasiyle de Boğuşuyor
- Sürekli itilen kakılan, imkanları kısıtlanan bir halka dönüştük
- Şiddet ve mafyalaşma ön plana çıkıyor
- Sorunları çözmesi gerekenler bizzat sorun üretiyor
- 12 yaşında bir çocuk göçmen çocukları tarafından tecavüz saldırısına uğradı…
- Ekmekçi: Sokak neyse, okul da o… Sokaktaki anne- baba neyse, okul da o
- Perakende sektörü Güneye kaydı...
- Ekmekçi: Çözüm basit: Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…
- “Yarın çok geç olacak” dediğimiz o yarınlardayız…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





