Kimse hesap vermiyor…

ads ads ads ads
21/12/2018

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


KKTC aslında bir İç savaşın içinde

Dere taştı, yolun üzerinden geldi…

Bir araç, “şu ya da bu gerekçe” ile, olmaması gereken bir yerde, sulara kapıldı…

Dört gencimiz öldü…

Acısını yaşayamadan…

Bu kez, 13 yaşındaki Makhir, atış alanında hurda toplayacaktı…

Girdi…

Çıkamadı…

Patladı bomba…

Paramparça oldu yüreği.

Tıpkı o günden beridir bizim de sızlayan yüreğimizde bıraktığı iz gibi…

Dört genci, 4 günde bulup gömdük…

Makhir’i de bir tabuta koyup, memleketine yolladık.

Bitti.

“O saatte o yolda olmasalardı” dedik ve ve gençler aslında suçlu…

Rahatladı vicdanlar, aklandı sorumlular…

“Makhir atış alanında ne arardı, biz uyardıydık. Kimse oraya girmemeliydi” mealinde başka bir asker- kaymakamlık açıklaması ile de Makhir’i suçladık… 

Rahatladı vicdanlar…

Aklandı sorumlular…

Her olayda ve her olayda…

Ölen suçlu…

Hasta olan suçlu…

Sakat kalan suçlu…

Sorumluların bir sorumluluğu yok...

Onlarca araştırma raporu…

Soruşturma raporu…

Dosyalar…

İfadeler…

Sonra ağlamaya başlıyoruz gidenlerin ardından…

O yara hiç kapanmıyor...

Zira “açık kalıyor…”

Adalet yerini bulmadığı için…

Daha da kanıyor…

Daha da çok kanıyor…

Neden hiç sorumlu yok?

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, geçmiş bakanlık dönemine ait, 904 T iznini iptal etti.

“Al sen da geçin” denilerek, Ayşe ablaya bile “Turistik T izni” verilmiş…

Ne yapmış Ayşe aba…

Aslında “Turistik T izni olması” gereken profesyonel bir firmaya gidip T iznini kiraya vermiş.

İzin Kurulu ciddi bir şekilde sorgulanmalı…

Dönemin yetkilileri ciddi bir şekilde sorgulanmalı…

İptal varsa, ihmal de vardır…

Ama mecliste Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı Bütçesi görüşülürken, geçmişin “golifa gibi T izni dağıtanları…”

Saatlerce akıl verdi kürsüden…

Sorumluluk yok…

Hesap verme yok…

Hesap soran da yok…

Çünkü yapı baştan sakat…

Denetimi “olayı kapatacak olanlar” yapıyor

“Yaptırım gücü” olanlar denetlemiyor…

“Mali konularda hesap sorma yetkisi” olmayan Mali Denetçi, Sayıştay yani…

Anca rapor hazırlıyor.

O bütçeye…

O personelin emeğine yazık.

Sayıştay Başkanlığı bu yetkilerle aslında “olmasa da olur” bir pozisyonda…

Ver Sayıştay Başkanlığına “mali denetim sonrası ceza kesme” yetkisi…

Koy ihmalleri “savcılık ve polisin” içinde bulunduğu, bilirkişilerden destek alınan heyetler araştırsın.

Bak ne oluyor…

Suç var…

Ceza yok…

Her şey elde kalıyor…

Başbakan açıkladı, ben değil…

300 kişi denetlendi, 77 personelde kusur…

400 kişi denetlendi 88 personelde kusur…

Nerde?

Kamuda…

Yarın 500 kişi denetlenecek, 99 kişide kusur…

Böyle deva edecek…

Neden?

Çünkü siz, “denetim” sonrası “yaptırım” uygulamadığınız için…

Bu devran da böyle devam edecek…

Herkes de biliyor ki, yapanın yanına kar kalıyor…

 

Mısmıl bir kamu düzenimiz olsa?

Düşünün…

Aynı üretici…

Üç kez, dört kez tarlasında “kansere yol açan ilaç kalıntısı kullandığı” gerekçesi ile tespit ediliyor…

Aynı ithalatçı…

Zehirli ürün getirirken tespit ediliyor.

Gidenlerin arkasından ağlıyoruz…

Tedaviler için kamu bütçesinden servet harcıyoruz.

Oysa…

Önleyici tedbirlere yönelsek…

Bacalardan zehir çıkmasa…

Tarlalara kansere yol açan ilaçlar atılmasa…

Çevre daha temiz olsa…

Çocuklar spora yönlendirilse…

Daha temiz…

Daha nizami…

Daha derli bir toplum yapısı olsa…

Oysa o üretici de biliyor ki, beş defa daha yakalansa, “ürün imhası” ile kurtulacak…

Peki kanser olan, yediğinden, aldığı nefesten zehirlenen, hayata veda eden canlar?

Bu topluma yazık… Bildiğin iç savaş

İç savaş var arkadaşlar…

Trafikte yitip giden canlar…

Uyuşturucudan ölenler…

Kadın cinayetleri…

İntiharlara götüren nedenler…

Kırılıyoruz…

Bildiğiniz bir iç savaşın içindeyiz…

1974’te “düşmandan” kurtulduğumuzu sandık ama…

74 öncesi ölüm hızından çok daha yüksek bir oranda ölmeye devam ediyoruz.

Şans eseri yaşıyoruz…

Bu topluma yazık…

Sebebi de nettir…

Herkes de biliyor ki, “yaptığı yanına” kalacak.

Bu ihmallerin yarattığı aslında “cinayet” suçlarıdır…

Kader deyip, devam ediyoruz…

Ama çocuklarımızı kaybetmeye devam ediyoruz…

Beni kahreden de bu vurdumduymazlığımızdır…

Sonuç: “Hesabını soracağız…”

Diyenler…

Düzen tarafından esir alındılar…

Ve yine…

Ve yeniden…

“Kader” deyip devam ediyoruz…

21/12/2018 10:22
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi, haber, kıbrıs, Kimse hesap vermiyor…, kamu
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.