Kimsenin Umurunda Değiliz, Ne Türkiye Dertleniyor Bizim İçin Şu An, Ne Seçim Derdindekiler Ne De AB
02/12/2021
Hüseyin Ekmekci
Büyük bir girdabın içerisinde debelenip duruyoruz. Hayat dondu. Yoklar ülkesi olduk. Uluslararası piyasalardan alınan mallar, yurt dışı bayilerden alınan mallar döviz endeksli ise, herkes korkar oldu. Döviz kuru o kadar yüksek ve oynak ki, her an her tüccarı, şirketi batırabilir
Şimdi bu piyasaya yansıyor. Akaryakıt yok. Gemimiş rüzgara yakalandı. Hepimiz da yedik. Kim kaça alacak, kime nasıl satacak? Esas yaklaşım ise şu: E ucuz alıp pahalıya satanlar, şimdi de risk alsınlar ama halkı mağdur etmesinler.
Yeni yıl üzeri piyasanın canlanması, açıkların kapanması bizim ülkemizde adettendir. 13’üncü maaş da piyasaya düştü mü, keyifler gıcır. Bu sene o da olmayacak. 13’üncü maaş için açıklanan tarih, 3-5 Ocak 2022. Buyur, esnaf olarak hesabını yap
Maalesef, Türkiye- KKTC ilişkileri inceldiği yerden koptu. Türkiye kendi içerisinde "Faiz politikasına" savaş açtı ya, bizim Başbakanın ismi de Faiz; uzak duruyor AK Parti. Geriye ne kalıyor? Hamaset. Kıbrıs Türkü döviz ve faiz yükü altında ezilirken, "Osmanlı Torunu" Ersin Tatar hamaset işini iyi yönetiyor
Oysa, yönetilmesini istediğimiz alan ekonomi. Israrla ve inatla belirtilmek isterim ki, kamudaki dengesizliği düzeltmeden kimse ülkeyi düzeltemez. Bu ülkenin en büyük sorunu halkın tüm enerjisini, ürettiğini, yarattığını emen kamu düzeni
Aşırı istihdam yükü, bütçenin tamamının, üstüne de borçlanarak kamu maaşlarına gitmesi de değil tek sorun. Verimsizlik. Ayda 650 milyon TL civarı maaş ve benzeri giderler varken, en ufak bir yatırımı yapmaktan aciz bir kamu maliyesi ile nereye varacaksın?
Uzun süredir konuşulan Girne Hastanesi ihalesi tamamlandı. İhaleyi almak için düşük fiyat veren firmalar yarıştı, en düşük fiyatı veren firma kazandı. Hadi buyursun yapsın. İhaleyi aldığında dolar 8, şimdi 13 TL. Hangi firma olursa olsun, bu şartlarda batar
Kötü zamanlarda özel sektörün en büyük gücü, güçlü kamu. Kamu ihaleleri, piyasaya rahatlık sağlayacak teşvikler, hibeler, ucuz krediler… Maalesef bizim ülkemizde sadece özel sektörden alan, hizmet vermekten aciz, yatırım yapmaktan aciz bir kamu düzeni var.
İşin özeti şu ki battık; ama aynı gemide falan da değiliz. Bu ülke özel sektörü, dar gelirlisi, kamuda düşük maaşla çalışanlar, asgari ücretlisi aynı gemide falan değil. İçerisinde iktidarın da olduğu lüks yatlar yol almaya devam ederken, gerideki tekneler bir bir batıyor
Memleket 8-10 tane krizlere dayanıklı ya da döviz oynar diye kar eden şirket ya da zenginden ibaret değil. Bu ortamda herkes zarar ediyor. Belki bankada döviz değer kazanıyor ama işletmeler her türlü zarar ediyor. Tamam, dönem kar etme dönemi de değil ama bu yük bu halka fazla
Siyaset ne yapıyor? Pandeminin arttığı, dövizin yaktığı bu dönemde “Şubat 2022’den sonra cenneti vaat ediyor”… Bitmeyen iktidar kavgaları, uçuk vaatler, kendini yenilemeyen partiler, krizden oy devşireceğini düşünen fırsatçılar…
Hamasetle siyaset sahnesinde kalacağını, Kıbrıs sorunu ile bu halkı avutacağını sananlar dönüp bir duruma da teşhis koysun. Hem o, hem o olmuyor. Ne ekonomik olarak yanımızda duran bir Türkiye, ne çözüm olsun diye can atan bir Güney, ne de sorunumuzla ilgilenen bir AB var. Sorunumuzla başbaşayız
Çare, kendi gelir- gider dengemiz içerisinde. Üretimde ve döviz girdisi sağlayacağımız alanlarda. Gelirleri artırmada, giderleri kısmada. Şimdi buyurun üretelim, gelişelim. Bu akaryakıt fiyatları ile, bu girdi fiyatları ile. Büyük bir girdap gerçekten
Kıb- Tek konusuna hiç girmek istemiyorum. Seçimde aday amcalar, halen ona buna torpil yapma derdinde. Akaryakıt almak için gereken 5 milyon Dolar kurumda yok. Borç 800 milyon TL, AKSA üretimi durdurma noktasında. Zam kaçınılmaz. Kaçacak delik arayacağız.
Daha nasıl anlatılır bilmem. Bu ortamda ülke insanına söylenen tek şey, "Git borçlan. Taksit sayını artır, geleceğini yemeye devam et." Devlet de farklı bir şey yapmıyor zaten. Topyekün bir yok oluşa gidiyoruz. Ne demişlerdi devlet için: İnsanını yaşat ki yaşa…
Anlatmaya, dinlemeye, yazmaya, sizlerin sorunlarını aktarmaya devam edeceğiz. Yapayalnızız; unutmayın. Oturun ve kimseden, hele devletten bir şey beklemeden hesabınızı yapın, maalesef.
- “Yarın ola hayrola” magazinciliği adalete katkı sağlamıyor
- Bize emanet çocuklar bir bir ölüyor, ağır yaralanıyor…
- Cihan bize emanetti kaldırımda yürürken öldü… Büşra ağır yaralı…
- Siyasetin zibidileri kendini çok önemsemesin, hesabını vereceksiniz
- Ülkeyi yönetenler her şeyi biliyor, susuyor…
- Siyasetteki çıkar ilişkileri nedeniyle çürük elmaların temizlenmesi mümkün değildir
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız