HÜKÜMET ÜYELERİ HER YERDE MİKROFONA KONUŞMA ÇABASINDAN VAZGEÇMELİ; SORUNLARA ODAKLANMALI. BU KADAR GÖRÜNDÜNÜZ, YETER... GINA GELDİ...

KKTC "DİLENCİ ÜLKE" KOLAYCILIĞINI TERK ETMELİ. MAAŞ BÜTÇESİ, AYNI ZAMANDA VERGİ KAÇAKÇILARI İLE DE MÜCADELE EDEREK YATIRIM BÜTÇESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

KALBİM BUGÜN MAĞUSA TMK'DA... ORADA ÇOCUKLARIMIZI VE ÖĞRETMENLERİMİZİ RAHAT BIRAKALIM. ÖĞRETMENLERİMİZE GÜVENİYORUM.

Gazimağusa Türk Maarif Koleji'nde bugün ders zili çalacak. O zil, hiçbir okulda çalan zile benzemeyecek. Öğrencilerimizi yeniden derse adapte etme görevi, yaraları sarma, sorunları aşma görevi öğretmenlerimizde. Savaş hocam ve ekibine güveniyorum, yeter ki onları rahat bırakalım.

"Neticede kaderdir" demek kadar kötü bir şey olamaz. kader falan değil, bir süreç aslında. Dibindeki bina yıkılmazken, apartmandan bozma otel, 65 kişiye, 35'i canımız ciğerimiz insana mezar oluyorsa, olayı kaderle falan açıklamayın. Bu düpedüz cinayettir

Aileler de, ama hepimiz de bir şey istiyoruz. Adil bir yargılama. Biliyoruz ki, adil bir yargılama süreci, en dipten en tepeye kadar, sorumlu kim varsa hesabını sorar. yavrularımız, rehber öğrencisi gençler geri gelmez ama... Adalet için mücadeleye değer

Toplum yine ikiye bölündü. Bir kesim, yapımı için 60 atölyede çalışma başlatılan bin adet konteyner için gecesini gündüzüne katıyor, bir kesim güvensizlik yaratmak için çaba harcıyor. Siyasiler vakit kaybetmeden özüne dönmelidir

Ülkemiz döküm saçım. Bir yandan depremin yaralarını saran Türkiye'nin yanında duracağız, diğer yandan da yaraları bir türlü sarılamayan ülkemiz için çaba harcayacağız. Hükümet henüz bu ülkede nasıl bir yıkım olduğunun farkında değil

Okullarımız dökülüyor. Sadece teknik alt yapısı değil, öğrenci materyalleri, dijital alt yapı, öğretmen eksikliği, bilimsel, sosyal ve kültürel faaliyetler için de artık okullarımız yeterli değildir. Önceliğimiz hiç kuşkusuz eğitim seferberliği olmalıdır

Her bir kuruşumuz kıymetlidir. Hükümet, halen daha belli kesimlere şirin görünme adına, afla, vaatle, boş işlerle uğraşma derdine düşmüş. Bıraksınlar bu işleri, odaklanmak gereken nokta bellidir. Topyekün bir kalkınma hamlesine ihtiyacımız vardır.

UBP ve CTP de belli konularda uzlaşarak hızlı adım atmalıdır. Seçim Yasası vakit kaybetmeden... Yeni Vergi Yasası, hiç vakit kaybetmeden. Maalesef, her yükü, herkese yükleme kolaycılığı içerisinde ülkemiz vergi kaçakçılığı cennetine döndü, kimsenin umurunda değil

Devlet alacaklarını tahsil etmek için kılını bile kıpırdatmıyor. Kamu için alacakları umurunda bile değil, nasıl olsa her açığı Türkiye kapatır, öyle mi? Artık öyle bir Türkiye de yok. Türkiye kendi yaralarını saracak, biz de ayağımız üzerinde duracağız.

KKTC hiç bu kadar kendi ayakları üzerinde durma durumuna gelmemişti. Böyle bir durumda, halen Türkiye'den yol, su, elektrik için para beklemek, maaş ödeyememek kolaycılığına kaçmak, ayıptır da, günahtır da...

Anadolu insanı çadırlarda sabahlıyor, soğuktan ölmemek için çırpınıyor. Bizim vakit kaybetmeden, "maaş bütçesi" yanında, yatırım bütçesi için de düzenleme yapmamız gerekiyor. Hızla, "dilenci" durumuna düşen bir KKTC kolaycılığını terk etmemiz gerekiyor.