KKTC ekonomisinin kendine özgü, Türkiye’den bağımsız ciddi politikalara ihtiyacı var
17/09/2024
Hüseyin Ekmekci
PLANLI BİR EKONOMİ YÖNETİMİ OLMAYINCA, BOŞ TARTIŞMALARLA ÖMRÜMÜZ GİDİYOR. HER GÜN DAHA FAKİR UYANIYORUZ, HER GÜN YATIRIMCININ RİSKİ DAHA DA ARTIYOR
SORUNU DOĞRU TEŞHİS ETMEZSEK, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ HAVADA KALMAYA, BİZ DE BİRBİRİMİZİ HIRPALAMAYA DEVAM EDECEĞİZ. KKTC EKONOMİSİNİN KENDİNE ÖZGÜ, TÜRKİYE’DEN BAĞIMSIZ CİDDİ POLİTİKALARA İHTİYACI VAR
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, hayat pahalılığı ödeneğinin dört ayda bir ödenmesi uygulamasının kaldırılmasını istedi. Gerekçe olarak da kamu maliyesinde maaş yükünün sürekli olarak artması ve asgari ücretin de aynı oranda artıyor olmasını gerekçe gösterdi. Kızılcık kıyamet koptu…
Basın toplantısında bulunan bir gazeteci olarak bu söylemin kamuoyunda tepki çekeceğini hemen anladık, biliyorduk. Hem kamu çalışanları, hem kamu çalışanlarının örgütlü bulunduğu sendikaların yöneticileri, hem de özel sektör çalışanları işin yalnızca “maaş artışı olmasın” kısmına odaklandı
Haklıdırlar. Enflasyonun bu denli yüksek seyrettiği, devletin piyasa denetimi yapmadığı, bazı noktalarda fiyatların fahiş derecede yükseldiği bir ortamda alım gücü eriyen insanlar maaş artışından başka ne isteyebilir ki? Nitekim tepkiler yükseldi
Oysa, Ticaret Odası ekibinin önerileri de vardı, öneriler de haber yapıldı, ama nedense kamuoyu işin bu kısmını tartışmak istemedi. Örneğin kamu maliyesinin yüzde 20 civarı maaş artışıyla birlikte her ay yaklaşık 800 milyon Türk Lirası yeni bir maaş yükü ile karşılaşacağını biliyor muyuz?
Peki devlet bu kaynağı nereden bulacak? Maaşlar arttıkça devlet de bir taraftan vergilere yükleniyor, diğer taraftan borçlanıyor, aynı zamanda elektrik ve akaryakıt gibi piyasayı daha da pahalı yapan ürünlere zam üstüne zam yaparak maliye gelirlerini arttırıyor
Oysa bu bir sarmal. Maaşlar arttığı sürece piyasa daha pahalı olacak, devlet daha çok vergilere ve üzerinden vergi topladığı ürünlere yüklenecek. Elbette temel girdi maliyeti olan elektrik, akaryakıt, gaz zamlandıkça haliyle piyasada daha pahalı olacak
Kıbrıs Türk Ticaret Odası bir gerçeği daha altını çizerek anlattı. Bunu Ticaret Odası’nı savunmak için değil doğru bir zeminde tartışmamız için anlatıyorum, çünkü orada canlı olarak dinledim. 70.000 civarı yabancı işçinin aldıkları maaşın ortalama yüzde 70 ini yurt dışına gönderdikleri de bizim gerçeğimiz
Yani, yarattığımız değer öbek öbek yurt dışına aktarılıyor ve ekonomiye dönmüyor. Bu da önemli bir gerçek ve bizim bunu da kabul ederek üzerinde tartışmamız gerekiyor. Bir diğer öneri de maaşlara yansıyacak 800 milyon TL’nin enerji ve akaryakıt giderlerinin ucuzlamasında kullanılması
Buna ek olarak fiyat istikrar fonunda biriken 400 milyon TL’nin hayatı ucuzlatmada kullanılması. Ve bir diğer öneri de et ve süt ürünlerinin ucuzlaması ve bu alanlarda ekonominin Güney Kıbrıs’a kaymaması için ciddi teşvik sistemlerinin uygulanması. Hayat ucuzlamazsa, maaşların artması da önemini yitiriyor
Peki biz ne yaptık dün bütün gün? “Maaşlara artış yapılmasın” cümlesi üzerinden tartıştık. Evet bu tablodan maaşlara zam yapılması kaçınılmaz. Bu artışlar Ocak ayında da devam edecek, mayıs ayında da, eylül ayında da. Buna ne kamu maliyesi dayanır ne de küçük orta boy işletmeler…
Maalesef ülkede bir ekonomi yönetimi yok. Bunu anlatmak için verdiğim örnek de makamına ve ülkesine küssen, taş üstüne taş koymayan ekonomi bakanı. Gaylesi olsa, bulunduğu makamda bu ülke için savaşacak. Hiç umurunda değil… Bu da bizim gerçeğimiz
Türk Lirası kullanmadan kaynaklı, enflasyon hatta devalüasyon ülkemizin kaderi oldu. Sorunu doğru teşhis etmezsek, çözüm önerileri havada kalmaya, biz de birbirimizi hırpalamaya devam edeceğiz. KKTC ekonomisinin kendine özgü, Türkiye’den bağımsız ciddi politikalara ihtiyacı var
Para yönetiminden başlayarak, ekonomi ve eğitim alanında, daralan emlak piyasasının kontrollü canlanması için ciddi politikalara ihtiyaç var. Hem piyasaya para düşürecek, hem kamu maliyesini güçlendirecek adımlara… Tabi ekonomiyi yönetecek ehil siyaset ve devlet adamlarına da…
Aksi, işte böyle birbirimizi yemeye, ötekileştirmeye ve kendi statükomuzun devamı için karşıdakini ezmeye devam edeceğiz. İşin içinde akıl ve bilim olmadığı gibi, çağdaş bir yönetim anlayışı da olmayacak. Herkes birbirini ezerken, statükocular küpünü doldurmaya devam edecek…
- İletim alt yapısı çöktü, üretim ise çağ dışı
- Türkiye Kıbrıs arası 70 kilometre, proje maliyeti 500 milyon dolar civarı…
- Kurultay bitti ama taşlar yerli yerine bir türlü oturmuyor
- Bir neslin ömrü, doğruları söyleyip, yanlış yapanları savunmakla geçti, yeter
- Hükümetin ihaleler üzerinden oyunları devam ediyor
- Liyakat sahibi olmayanlar ülkenin sorunlarını çözemez…
- Kurultay amigolarının makam ve mevki beklentilerine kulak tıkanmalı
- Binboğa’yı batırdılar, günahlarına Kalkınma Bankası’nı ortak etmeye çalışıyorlar
- Ülkedeki sorunlar biliniyor. Sorunları yaratanlar belli, büyütenler belli
- Ekonomik anlamda bekleyecek tek bir günümüz kalmadı
- TÜM YAZILARI için tıklayınız