KKTC’de birlikte yaşamak zorunluluk değil, tercihtir

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
15/04/2025


Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


KIBRISLI OLMAKLA TÜRKİYELİ OLMAK ARASINDA HİYERARŞİ KURMAK, BU TOPLUMUN GELECEĞİNİ ZEHİRLEMEKTEN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ. BUNA UYGUN DAVRANMAYAN HERKESLE, HER PLATFORMDA DİDİŞMEYE DEVAM EDECEĞİM…

KKTC’DE BİRLİKTE YAŞAMAK ZORUNLULUK DEĞİL, TERCİHTİR. KİMİMİZ BURALI OLDUĞUMUZ, KİMİMİZ HUZURU BURADA BULDUĞUMUZ İÇİN ADADAYIZ… GİDECEK BAŞKA BİR ÜLKESİ OLMAYANLARIN SON DÖNEMDE BU KADAR HAKARETE UĞRAMASINI VİCDANIM KALDIRMIYOR

Başörtüsü üzerinden başlayan tartışmalar, ülkemizin derininde yatan toplumsal fay hatlarını yeniden tetiklemeye başladı. Oysa bu topraklarda yıllardır birlikte yaşıyoruz. Oturmuş bir eğitim sistemimiz, hoşgörümüz ve dayanışmamız var.

18 yaş üzerinde, kimi başını örtüyor, kimi örtmüyor. Yıllardır, okullarda da oturmuş bir sistemimiz var, aileler de çocuklar da buna uydu, bir çok okulda da tüzük geçmesine rağmen uyulmaya devam ediliyor… Ağır bir provokasyon beklentisi, şimdilik boşa çıktı

Hepsi bu kadar. Bu adada hiç kimsenin baş örtüsü sorun olmadı. Zira ortaokul ve lisede geçerli bir sistem vardı, herkes de buna saygı duyuyordu… Düne kadar… Çok kolay çözüm bulup geçeceğimiz bir tartışma, bugün ayrışmanın aracı oldu

İnsan olmanın, iyi kalmanın, vicdanlı davranmanın bununla hiçbir ilgisi yok. Ne yazık ki farklı düşünceleri duymaya tahammülümüz azaldı. Tartışma kültürü ortadan kalktı. Ya siyahsın, ya beyaz… Sabır kalmadı, hoşgörü, nezaket öldü…

Dün son cümlem şüyu: Ülkemize yıllar önce Türkiye’den gelen insanlarla, burada doğup büyüyenler arasında oluşan fay hattı, suni bir fay hattıdır. Kıbrıslı olmakla Türkiyeli olmak arasında hiyerarşi kurmak, bu toplumun geleceğini zehirlemekten başka bir işe yaramaz.

Bu coğrafyada her birimizin ayrı hikâyesi, ama ortak kaderi var. Bunu inkar edemeyiz. Ama, siyasetin bu kadar ayrışma aracı olarak kullanıldığı bir dönem daha görmedim. Annan Planı döneminin en aktif gazetecilerinden biriydim, böyle bir ayrışma hatırlamıyorum

Siyasetçilere düşen sorumluluk büyüktür. Bu dönemde toplumun sinir uçlarına dokunmamak, ateşe körükle gitmemek gerekir. Birbirimize benzeme zorunluluğumuz yok ama birbirimize saygı duymak zorundayız. Siyaset, ayrıştıran değil birleştiren bir dil kullanmalı.

Unutmayalım, KKTC’de birlikte yaşamak bir zorunluluk değil, bir tercihtir. Kimimiz buralı olduğumuz için, kimimiz huzuru burada bulduğumuz için adadayız… Gidecek başka bir ülkesi olmayanların son dönemde bu kadar hakarete uğramasını vicdanım kaldırmıyor

Herkesin en basit açıklamayı bile ölçüp biçerek yapması gereken bir dönemden geçiyoruz. Öyle bir iklim var ki, söylenen her söz büyüyerek yayılıyor, toplumun sinir uçlarına dokunuyor. Bu gelişmelerin “kendiliğinden” yaşandığına inanmak, saflık olur.

Çok açık şekilde bir toplum mühendisliğiyle karşı karşıyayız. Bu kadar farklı kışkırtıcı aktörün aynı anda sahneye çıktığı bir dönemi daha önce yaşamadık. Her şey bir planın parçası gibi… Ve biz tam da o planın ortasında yaşıyoruz. Her zamankinden daha dikkatli olmalıyız

Israrla ve inatla “herkesin aynı düşünmesini” isteyen bir grup var. Cumhurbaşkanının eşi, kendi fikrini söyledi. Gökkubbe yıkıldı. Düşünemez mi? Söyleyemez mi? Bu topraklarda ne zamandan beridir “adamların” eşleri dizini kırıp oturmak zorunda… Demokrasi rafa mı kalktı?

Fikire fikirle cevap vermek gerek. Bir siyasi bedel varsa, Ersin bey de, başbakan da, eğitim bakanı da yeniden sandığa girecek. UBP’de bu zor dönemde herkesin ciddi sıkıntıları olduğunu görebiliyorum. Öfke belli ki düşünceye değil, “düşüncenin zamanına ve söylenme üslubuna”…

Gelinen aşamada hükümet içerisinde de ciddi bir YDP krizi yaşanıyor. Kavgayı ve üslubu sürükleyenlerden biri de YDP Genel Başkanı. Eylemleri ve eleştirileri “elçiliğe ve Türkiye’ye” olduğu algısını yaratan da buna tepki eylemi yapan da kendisi. Şimdi uğraş dur…

Başbakan maalesef bu konuda insiyatif üstlenmeli. Hem aşırı küfür ve hakaretlerle ilgili en ağır şekilde adım atmalı. Ki, hem imam, hem sosyal medyada büyük tepki gören iki olayla ilgili polise bizzat Antalya’dan girişim yapması için istekte bulunduğunu biliyorum…

Sakin. Bir derin nefes… Öyle şeyler yazanlar var ki, artık sokakta görsem, yolumu değişirim. Hangi yüzle insan içine çıkacaklar. Bir de yaptıklarının farkında olmayanlar var… Akıl yok, fikri var… Yazık… şimdi sağduyu çağrısı yapanların çoğalması lazım. Bu kavganın kimseye faydası yok…

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.