Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) KKTC’deki eski Rum mallarıyla ilgili kararlarının uygulanmasındaki ilerlemeyi de ele almak için 17-19 Eylül tarihlerinde toplanıyor.

Fileleftheros gazetesinde yer alan habere göre, Rum Yönetimi, kısa süre önce Ksenidi-Aresti davalarıyla ilgili Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne gönderdiği belgede, 2007-2012 yılları arasında çeşitli tarihlerde gereken tazminatın ödenmediğini belirtti.

Habere göre, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi sekreterliğinden beklemede olan toplam tazminat miktarını hesaplamasını isteyen Rum Yönetimi, faizleriyle birlikte bu rakamın 2022 yılının ağustos ayına kadar hali hazırda 57 milyon Euro’nun üzerine çıktığını öne sürdü.

Sorunun Taşınmaz Mal Komisyonu'nda süreci çerçevesinde çözümünden yana olan Türkiye'nin Temmuz 2024'e ilişkin belgesinin de "yükümlülüklerinden kaçma" konusundaki çabalarının sonuncusu olduğu ileri sürüldü.

Haberde, Türkiye’nin mahkeme tarafından hükmedilen adil bir tazminat için ödeme yapması konusundaki yükümlülüğünü Taşınmaz Mal Komisyonu süreciyle birleştirme çabalarının komite tarafından kabul edilemez bulunarak, defalarca reddedildiği belirtildi.

Haberde, Ksenidi-Aresti grubundaki davalardan bir tanesinin avukatı olan Ahilleas Dimitriadis’in “Rock Ruby Hotels Ltd.” isimli müvekkilinin Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla dostane anlaşmaya vararak, 10 milyon 500 bin Sterlini aldığı konusunda komiteyi bilgilendirdiği ifade edildi.

Mektupta bu gelişmenin AİHM’nin Rock Ruby Hotels’in Türkiye karşısındaki davasıyla ilgili tespitler konusunda tam bir çözüm sağladığı ve Komiteden davanın incelenmesinin kapatılması konusunda hareket etmesinin istendiği de kaydedildi.

Öte yandan Rum Yönetiminin Komiteye, Güney Kıbrıs’ın Türkiye aleyhindeki dördüncü devletlerarası başvurusundaki yer alan Rum göçmenlerin mülk haklarıyla ilgili bir bilgi notu gönderdiğini de vurgulayan gazete, bağımsız bir uzman olan AİHM’nin eski başkanı Robert Spano’dan hukuki görüş alındığını belirtti.

Haberde, Rum Yönetiminin Spano tarafından da yinelenen temel tezinin, bu çıkmazı meydana getiren mahkeme kararlarının yorumlanması meselesinin çözülmesinin vaktinin geldiği şeklinde olduğu ifade edildi.

Rum Yönetimi, geçmiş yıllarda olduğu gibi üç mesele ortaya çıktığına işaret ederek, bunların "mahkemenin bu husustaki 2001 ve 2014 yıllarındaki iki kararının yorumlanması", "Mahkemenin 2011 yılındaki kararına uyulması için bir tedbir olarak hayata geçirilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yeterli olup olmadığı" ve "Mahkemenin 2014 yılındaki kararıyla tazminat olarak ödenmesine hükmettiği 90 milyon Euro'nun faiz eklenerek ödenmemesi" olduğunu ileri sürdü.

Gazete, Taşınmaz Mal Komisyonu'nun varlığının, "adanın işgal altındaki bölgelerindeki Rum mallarında devam eden müdahaleleri durdurmanın Türkiye’nin sorumluluğu olduğu konusundaki mahkeme hükmünü ortadan kaldıramayacağı” iddiasında bulundu.