Kooperatif Şirketler Mukayyitliği Şaka Olsun Diye Kurulmadı
20/06/2022
Hüseyin Ekmekci
Bu ülkede, var olan her şeyi yerle bir etmek, iyi olanı yok edip; yerin en kötüsünü monte etmek moda oldu. Hayatın her alanında bir geri gidiş var. KKTC’de bir çok yasa ve tüzük devre dışı bırakılırken, yerini kriz, hatta kaos devralıyor
Hayatımızı kolaylaştıracak, bizi kenetleyecek, üretimi güçlendirecek, birlikte zenginleşmeyi sağlayacak, alım gücünü artıracak, istihdamı artıracak en önemli olgulardan biri de kooperatifçiliktir. Bu toprak parçasının mayası, üretimin ardındaki güç kooperatifçiliktir
Uzun süredir, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği “güdükleştirilerek” aslında bir tarih yerle bir ediliyor. Mukayitlik güçlü değilse, bu ülkedeki kooperatifler ayakta kalamaz. Mukayyit “hükmeden” demek aslında. Fasıl 114, bu alanı düzenlerken, mukayyitliğe de ciddi yetkiler vermişti
Mukayyitlik, kooperatiflerin kurulmasını sağlar. Kollar… Geliştirir… Öğretir… Ve denetler. Hatta, keser, biçer, yargılar, yargıya gönderir. Son derece yasa ile donanımlı bir teşkilatımız var. Burada yetişen, kooperatifçiliği tüm unsurları ile bilen personeller, bu ülkenin gurur
Peki son 20 yıla neler yaşanmış? Kooperatif Şirketler Mukayyitliği, “arka oda” olarak görülmüş. Pis işleri burada temizleyeceğini düşünenlerden tutun da, Kooperatif Merkez Bankası ve iştiraklerinde “antin kuntin” iş çevirenler, mukayyitliği “çamaşır makinası” olarak kullanmak istemiş…
Son 20 yıldır, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’ne doğru dürüst personel alımı yapılmadı. Alt kademelerden yetişenler yıllar içerisinde terfiler alarak yukarıya tırmandı. Herkes terfi alıp yukarıya tırmanırken, aşağıda denetim yapacak, yetkili yeterli personel kalmadı
Bir zaman, Kooperatif Mukayyitlik ofisleri, adanın her tarafındaydı. Değirmenlik, Beyarmudu, Geçitkale, Akdoğan, Mehmetçik, Erenköy, Güzelyurt, Lefke, aklınıza neresi gelirse. Buralarda yetkin, etkin kooperatifçiler üretimin kooperatifler etrafında şekillenmesini sağlardı.
Kooperatifçilik, devlet içinde, devlet kadar güçlü bir yapıydı. Yasal alt yapısı çok sağlam, mukayyidin ise ciddi yetkilerle donatıldığı bir yapı. Ceza keser, haciz işlemi yapar, denetler, geliştirir, öğretir… Tek emirle yönetimi görevden alır, göreve atar…
Elbette kooperatifçilik önemlidir ve her kooperatif finanstan anlamayabilir. Orda da Kooperatif Merkez Bankası doğmuştu ve yönetimi de kooperatiflerden oluşurdu. Bu yapı da tıpkı kooperatiflerde, can damarı mukayyitlikte olduğu gibi “SİYASET ELİYLE” bozuldu.
Kıbrıs’ta İngiliz döneminde güçlenen kooperatifçilik, Avrupa’da 1990’lardan sonra, Türkiye’de ise 2010’lu yıllardan sonra ivme kazandı. Avrupa ve Türkiye üretim odaklı kooperatifçiliğe yönelirken, biz kendi güçlü yapımızı bozduk. Siyasete kurban ettik, şimdi de kapısına kilit vurmak için uğraşıyoruz
20 yıldır, kooperatifçiliği dikkate almıyoruz. Bunun en güzel örneği de Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’ne verilen önem. Oysa bu adada, finans piyasasının yüzde 30’a yakını kooperatifler aracılığı ile sağlanıyor. Köy kooperatiflerinin ekonomiye katkısını sakın yabana atmayın
2017’de, mukayyitliğin yetkisinde olan finansal denetim, “ticari izinli kooperatif bankalarında” Merkez Bankası’na bağlandı. Bu kafa karışıklığı o gün bugündür gitmedi. Mukayyitlik az personelle denetim görevini yapamazken, Merkez bankası şimdi kooperatiflerin tamamının denetimini istiyor
Maalesef, finansal yasalar yapılırken, mukayyitlik yapısı ve kooperatifçilik hiç düşünülmedi. Bilinçli ya da bilinçsiz. Bankacılık yasasındaki muallak bir madde, yüzyıllık bir geleneğin kökünü kurutmak üzere. Şimdi 150 aktif, 300 civarı kooperatif merkez bankası ve mukayyitlik arasında eziliyor
Mukayyit, kendi yetkilerinden habersiz, ya da siyaseten korktuğu için yetkilerini kullanmazken, sürekli merkez bankasının talimat verdiği bir kurum haline geldi. Risk merkezi de kurulan, yeteri kadar olmasa da yetişmiş insan gücü olan kooperatif şirketler mukayyitliği, bu ülkenin geçmişi, geleceğidir
Başbakanlığa bağlı olması gereken mukayyitlik, perde gerisindeki antin kuntin işler ve kaygılarla oradan oraya savruluyor. İta amiri kimse değil ama merkez bankası patronluğa soyunuyor. Bu ülkede üretimin lokomotifi olması gereken bir merkez, maalesef gözlerimizin önünde yerle bir ediliyor
8.45’de yayındayız. Siyasetten değil, yasalardan ve ülkenin tarihinden güç alan bir mukayyitlik yasası var, kimsenin umurunda değil. Tarihimiz tarumar ediliyor, kimsenin umurunda değil. Umarım bir sabah uyanırız, ülke sorunlarını dert edinenlerin ülkeyi yönettiğini görürüz. Anlatacağız. YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. GÜNAYDIN
- “Yarın ola hayrola” magazinciliği adalete katkı sağlamıyor
- Bize emanet çocuklar bir bir ölüyor, ağır yaralanıyor…
- Cihan bize emanetti kaldırımda yürürken öldü… Büşra ağır yaralı…
- Siyasetin zibidileri kendini çok önemsemesin, hesabını vereceksiniz
- Ülkeyi yönetenler her şeyi biliyor, susuyor…
- Siyasetteki çıkar ilişkileri nedeniyle çürük elmaların temizlenmesi mümkün değildir
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız