Koronavirüs kaptıysanız, kapanla temas ettiyseniz utanmayın, saklanmayın
02/04/2020
Ali Baturay
Koronavirüs salgınının ülkemizi de etkisi altına almasının üzerinden bu kadar zaman geçmişken artık aslında bilinçlenmemiz gerekiyor.
Tedbirlere uyma, sorumlu davranma, kendimizi koruma konusunda artık ne kadar nasihat duymamız ya da ne kadar uyarılmamız gerekiyor ki?
Ben şimdi size ne bir doktor gibi hastalığı anlatacağım, ne de diğer tedbirleri.
Nasihat etme, uyarma niyetim de yok ama çok takıldığım bir durum var; virüse yakalanmayı ya da virüse yakalananlarla temas etmeyi bazı kesimlerin utanılacak bir durum gibi görmesi…
Evet, koronaviürsten korkun…
Korkun ki korunun ama yakalanırsanız utanmayın…
Virüsü taşıyanlarla temas etmişseniz ortaya çıkmaktan utanmayınız…
Utanmak çoğu kez zararlı bir duygudur…
Utanan bir şeyleri ya da kendini saklar çoğu kez.
Saklanmaması gereken şeyleri de…
Aynen utandığı için koronavirüs taşıyan, pozitif çıkan kişilerle temasını saklayanlar gibi…
“Utanmaz” olmak da sıkıntılı bir durumdur, yerli yersiz her şeyle ilgili utanmak da…
Utanıp, saklanmaması gerenleri saklamak da…
Bu dediklerim koronavirüs salgını öncesi için de geçerliydi, bugünkü salgın için de geçerlidir.
Bulaşıcı bir hasatlığı taşıyıp da utandığı için açıklamayan hem kendisini hem de başkalarını riske atar.
Televizyonlarda uzmanları dinliyorum, dehşete kapılıyorum.
Koronavirüs pozitif kişilerle teması olanların kaçtığını, onları bulmakta zorlandıklarını söylüyorlar.
Hayret bir şet değil mi? Evet öyle…
Üstelik bunları yapanların bazıları eğitimli, aydın kişilermiş…
Temaslılara ulaşmak bu kadar zor olmamalı.
Ne virüsü taşıyanlarla temas halinde olanlar cüzzamlı gibi saklanmalı, ne de virüsü taşıyanlara cüzzamlı muamelesi yapmalı…
Yetkililerin elinde, temas edildiğine dair kesin bilgi olduğu halde, o kişilere kendilerine ulaşıldığında inkar ediyorlarmış, yalan beyanda bulunuyorlarmış…
Akıl alır gibi değil… Sakladığında lehine hiçbir şey olmayacak ki?
Sırf utanıyorsun diye hastalığı yayacaksın, topluma yönelik tehdidi artıracaksın, özellikle yaşlı nüfusu ve kronik hastalığı olan kişileri riske atacaksın…
Utanma, kendini saklama, konuş ki topluma faydan olsun…
Tabii virüsü kapan ama tedavisi tamamlanan, iyileşen ya da yurt dışından gelip karantina süresi tamamlanan kişilere karşı da cüzzamlı muamelesi yapmayın…
Virüsü taşıyan kişilerle temas eden ama hiçbir şey olmamış gibi dolaşıp duran kişiler, nasıl bir duyguyla bunu yapıyor, anlayabilmiş değilim.
Böyle yaparsak, başka ülkelerde olduğu gibi, zincirleme bir bulaşmayla çok zor durumlarda kalabiliriz.
Önümüze dünyadan her gün o kadar çok kötü örnek geliyorken, o kadar çok bu konular konuşuluyorken, halen bildiğimizi okumak, yanlışta inat etmek, bu inat bize ancak kötü sonuçlar ve pişmanlık getirir.
Böyle sorumsuz davrananlar, başta sağlık çalışanları olmak üzere gecesini günsüzüne katan, bu sorunla uğraşan herkse büyük saygısızlık yapıyor, işlerini zorlaştırıyor demektir.
Halen bunları konuşuyor olmak bile ayıptır bize…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız