DEMOKRASİ BU DEĞİL… AZINLIK ÇOĞUNLUĞU YÖNETİYOR… KOSKOCA UBP KÜÇÜK İKİ PARTİ ELİNDE OYUNCAK OLDU… AYNI AKIBET CTP’Yİ DE BEKLİYOR

UBP VE CTP HÜKÜMETTE DEĞİL AMA PARLAMENTO İÇERİSİNDE EN GENİŞ İŞBİRLİĞİNİ YAPMAK VE HAYATİ KONULARDA DEĞİŞİMİ SAĞLAMAK ZORUNDADIR… AKSİ DÖNE DÖNE AYNI YERE GELECEĞİZ

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin hukuk temelli mücadelesini anlıyorum ve hukuk dışında atılacak herhangi bir adımı da desteklemek mümkün değildir. Yeni bir durumla karşı karşıyayız ve ısrarla ve inatla iktidar bu yolda yürümeye devam ediyor. Kriz öylesine derinleşiyor ki aslında muhalefete fazla bir seçenek bırakmıyor

Ben hiçbir şekilde erken seçimin bu yaşadığımız sorunlara çare olacağını düşünmüyorum. Belki Cumhuriyet Türk Partisi milletvekili sayısını artırır, bir miktar Ulusal Birlik Partisi’nin milletvekili sayısı düşer, o kadar… Ama seçim arenasında bu söylediklerimin tam tersi de olabilir

Peki bizim ihtiyacımız ne? Her şeyden önce oturup buna karar vermemiz gerekiyor. Bu ülkenin iki itici siyasi gücü var. Birisi UBP, diğeri CTP. Başbakanlık bu iki parti arasında sürekli olarak el değiştiriyor. Üçüncü bir alternatif ise yok, uzun sürede olacağını düşünmüyorum

Başbakan hangi siyasi partiden olursa olsun, bu yaşadığımız sorunlara çare üretemiyor. Bunun gerekçesi bellidir. Koalisyonlar. Koskoca Ulusal Birlik Partisi, 24 milletvekili ile iki küçük partinin oyuncağı haline geldi. Aynı tehlike Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni de bekliyor

Bu tabloda tek başına iktidar şansı ne UBP’nin ne de CTP’nin var. İşte bu noktada her iki partinin de fedakarlık yapması gerekiyor. Demokrasinin önünü açmak, iktidara gelen partinin icraat yapmasını kolaylaştırmak gerekiyor. Bunun tek yolu Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda değişiklik yapmak

Her şeyden önce karma oy sisteminin kaldırılması gerekiyor. Ama daha da önemlisi artık yüzde 5 seçim barajını hepimizin apaçık bir şekilde tartışması gerekiyor. Yüzde 5 baraj çok sesliğe katkı, temsiliyeti en geniş kitlelere yayma olarak görülse de, artık ciddi bir sorundur

CTP ve UBP bir noktada karar vermek zorundadır. İttifakların önünü açacak, beraberinde seçim barajını yüzde 7.5 veya yüzde 10’a çekecek cesur bir adıma ihtiyacımız vardır. Çünkü, dün demokrasi dediğimiz şey, bugün toplumun ayağındaki en büyük prangadır, yani seçim barajı…

Erken seçime gitmeden önce CTP ve UBP ortak konularda uzlaşma ve toplumun önünü açacak yasal değişiklikleri yapabilecek iş birliği yollarını bulmalıdır. Sadece seçim yasası değil, bir çok konuda ülke tıkanmıştır ve bu tıkanıklığı giderecek temsiliyet mecliste hiçbir partide yoktur

Örneğin su yönetimi, ciddi bir reforma ihtiyaç duymaktadır. Örneğin enerji yönetimi, ciddi bir reforma ihtiyaç duymaktadır. Örneğin toprak reformu, cesur adımların atılması gereken alanlardır. Saydığım üç alanda da Rant çevreleri oluşmuş, siyaset söz geçiremiyor

Kamu reformu bu ülkede iktidar olabilme adına atılması gereken ilk adımlardan biridir. Öyle bir noktada ki, ayaklar baş olmuş, başlar ayak… Amirin memura, müdürün amire sözü geçmiyor. Tıpkı milletvekilleri gibi… Hani bakan olmayan küsüyor ya… Müdür olmayan memur da kalemi bırakıyor

Örnekleri artırabilirim. Fazla söze gerek yok. Eğer UBP ve CTP halen bu ülkede nasıl iktidar olunabileceğini anlayamamışsa, günübirlik tartışmalarla ömür törpülemeye devam edeceğiz. Hani başbakan olana yazık da, bu ülke insanına yazık değil mi, ömrümüz gidiyor

Demem o ki, ülke siyasetini azınlığın çoğunluğa eziyetinden kurtarmamız gerekiyor. Sonra her şeyi oturup tartışırız. Ama bunu yaparken yaşamsal öneme sahip yasalarla ilgili de UBP ve CTP‘nin tarihsel sorumlulugu vardır. Uzlaşırlar ya da Uzlaşmazlar… Ama bedelini hep birlikte ödemeye devam ederiz