Küçük siyasi çıkarları toplum menfaati önüne koymaktan vazgeçin
06/04/2022







Hüseyin Ekmekci
Vallahi yorulduk, gerildik, kasıldık. Bir durun. Bir derin nefes alın. Nere indirecek, nere bindirecekseniz, 48 saat bize izin verin. Bir duralım, dinlenelim. Hazmedelim. Kendimize gelelim. Gardımızı alalım, sonra elbette devam ederiz. Dükkan sizin, nasıl isterseniz öyle devam ederiz, ama şimdi yorulduk.
Bir taraftan indirim görünümlü elektrik zammında yüzde 30 gibi bir düşüş yaşansa da, aslında önce 3 katına çıkarılıp, şimdi de az bir düşüş yapıldığını biliyoruz. Böyle devam ederse, kısa sürede yeni bir zam geleceğini de öngörebiliyoruz.
Konuşmamız, yapmamız gereken sorunların etrafından dolaşmak değil, sorunun özüdür. Gemi karaya oturmuş, bu adımlar sadece halkın gazını almaya yönelik adımlardır. Bu çöken yapı, içerisinde rakamlar deli gibi aşağı- yukarı oynamaya devam edecek
Siyasetin görevi değişimi sağlamaktır. Hayatın her alanında. O değişim, daha refah bir hayat, daha güvenli bir yaşam, çağdaş dünyaya daha yakın bir ülke, kendi ayakları üzerinde duran, çağdaş demokratik bir KKTC’dir. Aksini kabullenmemiz mümkün değildir
Bizim ihtiyacımız olan yol haritasıdır. Bize anlatın, deyin ki, “5 ay daha bu sıkıntı devam edecek ama…” görelim, yol haritamızı bilelim. Ama sonunda aydınlık bir yarınımız olduğunu anlayalım, sıkıntılara öyle katlanalım. Aksi zulümdür, vallahi çekilecek gibi değil.
Küçük siyasi oyunlarınızı görüyoruz, içerisinde bilim olmayan, değişim olmayan bu sürüklenmenin nelere yol açabileceğini de öngörüyoruz. Bu felaket sarmalı hepimizi içine çekerken, siyasetçi bir adım geride durabilmeli, değişimi sağlayacak adımları atabilmeli
Tüp gaza 30 TL birden zam geldi. Zammın olacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Belli. İki gün piyasada tüp yoktu. Akaryakıtta da aynı senaryo değil mi gündemde? Ya elektrikte? Önce yok et, muhtaç et, sonra razı et… kaderimiz oldu bu belirsizlik
Hayatımız zindana döndü. Bu ülkenin emeklisi, çok ciddi sorunlar yaşıyor. Belli bir yaşın üzerinde olan insanımıza daha refah, sağlık alanında daha güçlü hizmet vermemiz gerekirken, kör kuyuya saldık herkesi. Belirsizliği en çok hisseden kesimlerden biri de emekliler
Maaşları zaten az, hizmet desen yok, e? Nereye kadar idare edecek herkes. Birikimlerini yiyor artık herkes. Eskiden emekliler, torununa, çocuklarının mutfağına da yardım edebiliyorken, bugün, parası pul olmuş durumda, ilaca parayla da ulaşamaz halde. Rezalet
Çözüm makamında olanlar, bahane üretemez. Bizler nasıl makam- mevki kavgası verildiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanı sadece yeni bir saray düşlüyor ama, ülkesine yönelik en ufak bir refah hayali yok, neden? Çünkü çabası da yok. Makamlarınız elbette önemli ama, ya memleket?
Başbakan için de aynı şey geçerli. “Uyumuyorum” diyor. Uyuma zaten sayın Başbakan. Uyku zamanı mı? Memleket bu durumdayken, insanları bu haldeyken zaten kimse uyumasın. Uyumuyorsunuz da ne yapıyorsunuz? Bu sorunun cevabı önemli.
Yapılması gerekenler belli. Mali disiplin, hemen şimdi. Çağdaş reformlar, kamuda verimlilik, gelir- gider dengesinin düzeltilmesi, adil bir vergi sistemi mümkün. Bu ülkenin bürokratları bunu yapabilir. Yeter ki önlerini açın, küçük siyasi çıkarları toplum menfaati önüne koymayın
- Benciller; varsa yoksa kamu maliyesi. Üstelik kimseye de adil davranılmıyor
- Vaka sayıları dev gibi büyürken, sağlık bakanlığı ortada yok
- Devlet organizasyon yeteneği ile birlikte vicdanını da kaybetti
- Tapuda sorun yok, arazi Halil Kartal’a tapulu; ama bahçe olarak... İmar nasıl oldu? Ya ihmaller silsilesi
- Felaketin boyutu çok büyük
- Suç Çeteleri Polisi, Yargıyı, Cezaevini Meşgul Ediyor
- Bu ülke bencilce, egoistçe, içinde bilim olmadan, veri olmadan yönetiliyor
- Kooperatif Şirketler Mukayyitliği Şaka Olsun Diye Kurulmadı
- Halk cefasını çekerken iktidar ve yancıları sefasını sürüyor. Hak mı? Reva mı?
- KKTC artık sosyal devlet değil. İş takiplerinin öne çıktığı, çıkar çetelerinin kamuya yuvalandığı bir yapı
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
