Kurum battı, vatandaş bu yükü kaldıramaz
05/04/2022







Hüseyin Ekmekci
KIBTEK faturalarının gelmesi ile birlikte, hasarın boyutu da ortaya çıktı. Bunun adı iflas, bunun adı çöküş. Tabuta son çivi de böyle çakıldı. Hepimiz evimize gelen 3 bin- 5 bin faturaya isyan ederken, işyerlerine gelen faturaları gördünüz mü?
Üşenmedim, telefonun başında, tanıdığım küçük- büyük iş insanlarını aradım. Milyon TL fatura gelen var arkadaşlar. 400 bin, 500 bin, 700 bin TL fatura gelenler var. Sanayi bölgelerinde bu çöküşü hissedebilirsiniz. Gün işleyip, gün yeyen işletmeler çöktü
Hane halkında da durum farklı değil. Asgari ücret ya da az fazlası giren evleri düşünsenize. Bu evler, genç, çocuklu ailelerin evleri. Ölçü az kaçmışsa, 2 bin- 3 bin, 4 bin- 5 bin TL fatura giden evler var. Bu insanlara, “ne yapalım, yaktın, ödeyeceksin” mi diyeceğiz?
Otelleri düşünün arkadaşlar. Beş yıldızlı, çok yataklı… Bir otelin havuzu, bahçesi, ısıtması, aydınlatması, mutfağı, lobisi derken, 2 milyon TL barajında fatura geliyor. Böylesi bir dönemde, hangi otel bunu ödeyebilir. Hangi üniversite?
Uzun süredir diyorum ki, “hane halkı ciyak ciyak bağıracak, işletmeler personel durduracak, olan dar gelirliye olacak…” Nitekim, dün tüm isyanlar bu yöndeydi. Top yekün KıbTek canımıza okudu. Herkesin beklediği ama temin etmediği son felaketimiz de bu.
Başbakan Faiz Sucuoğlu, dün programımıza bağlanarak, “Bu fiyatları gözden geçireceğiz” dedi, umut verdi. Basit bir soru soracağım: Bu değerler belirlenirken, hadi Başbakan bilmezdi, KıbTek’i yönetenler, oradaki hesap- kitap uzmanları da bilmezdi? Herkes herşeyi bilirdi
Düştük bir “KıbTek’i mali olarak kurtarma sevdasında, ekonomiyi, üretimi, aidiyeti, memleket sevgisini, gelecek umudunu bitirdik. Dün gün boyu yaşananlar, ülkemiz adına son derece üzücü, yürek burkan, gelecek adına da umut kırıcıydı. Neden bu ülkedeyiz? Ne için?
Dün, ibretlik bir de olay yaşadık. Elektrik faturasına şayan eden, evinin elektriği kesilen bir “yiğit” kurum önüne giderek, binaya yumurta savurdu. Hemen polis tarafından tutuklandı, içeriye götürüldü. Kamu malına zarar vermekten dava okundu
E be gavvole, o kamu malını fatura fatura çaldılar, ihale ihale çaldılar, yanlış istihdamlarla zarara soktular, yanlış işlere imza atarak küplerini doldurdular, vezne vezne çaldılar. Tel bir tutuklama olmadı. Zarara sokan, batıran, çalan servet sahibi oldu. Gariban elden ayaktan götürüldü
Bu işin çaresi ucuz enerji üretiminden geçer. “Hade” deyince olacak iş de değil. Yeni yatırım gerek, süreç gerek. Öyle kablo ile olacak iş de değil attık. Bizde 2 bin TL olan bir tüketim toplamının karşılığı, Mersin- Adana’da bin 500 TL. Ekle üzerine yatırım maliyetini? O iş de olmaz artık
Büyük bir sorun ile başbaşayız. Bu faturaların hepsini ödeyeceğiz. Ucuzlama dediğimiz şey de yüzde 3-5 ancak. 10 olsa ne, ne olacak? Bu topyekün batıştır, iflastır. Bu, kötü yönetimin sonucudur. Kaderin cilvesi değildir, kader hiç değildir. Bildiğiniz hepimizi çaldılar, bedelini ödüyoruz
Yeni KıbTek yönetimi de belirlendi. “İhaleden kimse çalmasın” diye bir Başkan belirlendi. Gerisi eski kurum çalışanları, UBP’nin iş takipçileri. Faturaların bu kadar yüksek geldiği bir dönemde, bu yönetim düşündürücü. “Ne halimiz varsa” göreceğiz gibi bir yönetim
Eskisi de hesap sorulmadan, dava okunmadan, şaibeli ihalelere imza atarak kayıp gitti hayatımızdan. En azından kötü yönetime, ihale takibine, yetimin hakkına, devletin malına böyle zarar veren bir ekibe hesap sorulsaydı. Neredeyse hepsi terfi alarak geçti hayatımızdan.
Bu kazzığı kucaklamamız mümkün değil. Kabullenmek mümkün değil. Bu adaletsizliği hazmetmek olası değil. Resmen önce kurumu soydular, yatırım kaynağı arsızlara gitti. Sonra yüzsüzler ihale kavgası yaptı. En sonunda da faturalarla canımıza okuma kısmına gelindi
- Benciller; varsa yoksa kamu maliyesi. Üstelik kimseye de adil davranılmıyor
- Vaka sayıları dev gibi büyürken, sağlık bakanlığı ortada yok
- Devlet organizasyon yeteneği ile birlikte vicdanını da kaybetti
- Tapuda sorun yok, arazi Halil Kartal’a tapulu; ama bahçe olarak... İmar nasıl oldu? Ya ihmaller silsilesi
- Felaketin boyutu çok büyük
- Suç Çeteleri Polisi, Yargıyı, Cezaevini Meşgul Ediyor
- Bu ülke bencilce, egoistçe, içinde bilim olmadan, veri olmadan yönetiliyor
- Kooperatif Şirketler Mukayyitliği Şaka Olsun Diye Kurulmadı
- Halk cefasını çekerken iktidar ve yancıları sefasını sürüyor. Hak mı? Reva mı?
- KKTC artık sosyal devlet değil. İş takiplerinin öne çıktığı, çıkar çetelerinin kamuya yuvalandığı bir yapı
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
