SAÇMA TARTIŞMALARDAN, BİTMEYEN KAVGALARDAN BIKTIK… İKTİDAR KİŞİSEL KAVGALAR VE BİTMEYEN PAZARLIKLARI NEDENİYLE ÜLKE İNSANINA KÖTÜ GÜNLER YAŞATIYOR… BUNA HAKKINIZ YOK

ÜNAL ÜSTEL İKTİDAR KAVGALARINI, SİYASİ DAR ÇIKARLARI, KÜÇÜK İKTİDAR ORTAKLARININ BİTMEYEN TALEPLERİNİ ELİNİN TERSİYLE İTMEK ZORUNDADIR… LANET BİR DÖNGÜ ÜLKEYİ YAŞANMAZ HALE GETİRDİ

Hepimiz gerçekten çok yorulduk. Aynı şeyleri konuşmaktan, aynı şeylerden şikayet etmekten, aynı şeylerden mağdur olmaktan, aynı olayların enerjimizi dibe çekmesinden bıktık, usandık. Bu memleket hepimizin değil mi? Neden birileri hızla soyup soğana çevirmeye uğraşırken, birileri isyan ediyor?

UBP kurultayı bitti, ülke sorunları katlanarak devam ediyor. Aylarca UBP kurultayı nedeniyle, kamudaki her iş durdu. Enflasyon büyüdü, döviz arttı, üretim yavaşladı, ekonomi güneye kaydı, emlak sektörü çöktü,, kamu maliyesi öğretmen atamamaktan aciz bir duruma geldi…

Maliye gelirleri hızla azalıyor , cari açık büyüyor, bütçe açığı aylık 1 milyar 500 milyon TL’ye ulaştı. Bu ülkenin ekonomik olarak yönetilebilmesi için daha ne kadar felaket yaşamamız gerekiyor? Daha ne kadar iktidar kavgalarına ve siyasi kısır döngüye bu ülkeyi mahkum edeceksiniz?

Bugünden tezi yok Cumhuriyet Meclisi hemen toplanmalı, siyaset kendi sorunlarını çözmeli, meclis başkanı ve yardımcısı seçilmeli, komiteler hızla yasa yapmaya başlamalı… Bakanlıklar asli görevlerine dönmeli, daireler vatandaşa hizmet verir noktaya getirilmeli…

Zorlu Töre, bu topluma ısrarla ve inatla hukuk yolunu işaret etti… Zorlu Töre ile birlikte hareket eden Erhan Arıklı, bizleri 23’ün,25’ten büyük olduğuna inandırmaya çalıştı. Okuduğunu yorumlamaktan aciz üçbeş siyasetçi yüzünden, ülke bir hafta kaybetti…

UBP içerisinde gelecek planı yapan ummadığımız isimler bu kumpas süreci içerisinde yer aldı. Ülkeyi değil, kendi geleceğini tasarlayanlar eminim tek tek UBP liderliği tarafından biliniyor. Zorlu Töre mağdurdur, ama süreci okuyamadığı için aynı oranda suçludur

Süreci okuyamayan bir siyaset adamı, bu ülkeye hiçbir şey veremez. Hem ülkeyi kitlediler, hem makam yarışını kazanacaklarını zannederek, koşarak hasta halleriyle meclise geldiler. Günün sonunda UBP içerisindeki kumpasçılar galip geldi… Beklenen oldu…

Peki bize ne? Daha ne kadar bu yalan dolan, ayın oyun,, antin kuntin içerisinde debelenip duracağı? Bu halk hizmet bekliyor. Daha ne kadar bekleyecek? UBP’nin 24, Demokrat Parti’nin üç, Yeniden Doğuş Partisi’nin iki milletvekili ile bu tablodan utanç duyması gerekiyor

Sizi mi çekeceğiz? Okullar öğretmen bekliyor, hastaneler ilaç ve altyapı bekliyor, yollar asfalt bekliyor, vatandaşlar dairelerde güler yüzlü hizmet bekliyor… Bu halkın ömrü daha iyisini elde etmeyi beklemekle mi geçecek? Bu cefakar halka borcunuz giderek artıyor…

Biz anlatmaktan usandık, iktidar hakaret duymaktan usanmadı. Örneğin kurultay sonrası yapılan ilk ve tek atama benim için büyük bir hayal kırıklığı. Liyakata önem vermeyen iktidar Parti içi dengeler ve kurultay amigolarını makam sahibi yapmaya devam ediyor. Yazıktır, günahtır

Başbakan Ünal Üstel, mutlak hakimi olduğu UBP parti Meclisi’nden tam yetki aldı. Bu yetki ne için? Sorunsuz bir şekilde meclis başkanı seçmek için. Kurultay da bu yetkiyi vermişti. Kurultayım verdiği yetkinin, milletvekilleri tarafından hiç edilmesi, utanılacak bir konudur

Yorulduk, usandık, kırıldık. Topluma bunu yaşatma hakkınız yok. İktidar milletvekilleri hızla bir araya gelerek, bu sorunu ortadan kaldırmak zorundadır. Demokrasi adına da utanç niteliğindeki bu belirsizlik hızlı ortadan kalkmalı.

Erken seçime falan ihtiyaç yok, erken seçim bu aritmetiği değiştirmez… Hızla iş yapma zamanı. İcraat zamanı. Ekonomiyi ayağa kaldırma zamanı… Kıbrıs sorununda Kazan Kazan mantığı üzerinden yeni adımlar atma zamanı… Bu belirsizlik ülkeye büyük zarar veriyor… Gerçekten yeter