Liderlik dediğimiz şey tam da bu değil midir?

ads ads ads ads
15/10/2015

ads

Birikim Özgür Birikim Özgür


Sayın Akıncı Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce “çözümle birlikte oluşturulacak ve içine Türkiye, Yunanistan ve bölge ülkelerini alacak bir enterkonnekte sistemi arzuluyorum” demek suretiyle kablo meselesini “çözüm sonrasına” havale eden bir yaklaşım serdediyordu.

Bir başka deyişle, Sayın Akıncı çözümden önce enterkonnekte sisteme bağlanmamıza karşıydı; bunu da “şalterin adına ‘anavatan’ da desek bir başka ülkede olmasını arzu etmem” diyerek gerekçelendiriyordu.

Buradaki elektrik üretim kapasitesinin muhafaza edilmesi hatta geliştirilmesi halinde yani elektrikte Türkiye’ye bağımlı olmayacağımız koşulların oluşturulması halinde Sayın Akıncı’nın “çözümden önce (de)” kablo projesine sıcak bakıp bakmayacağı ise belirsizdi zira böyle bir soru kendisine hiç yöneltilmedi, kendisi de seçim öncesinde hiç bu konuda kapsamlı bir açıklama yapma gereği duymadı.

Cumhurbaşkanı Akıncı bugün çok önemli şeyler söyledi…

“Kıbrıs’ı şöyle bir hayal edin. Bir yandan enerji koridoruyla Kıbrıs ve Türkiye üzerinden Avrupa, bir yandan gelen su hem kuzeye hem güneye belki gelecekte Ortadoğu’ya, kabloyla bir yandan Avrupa’ya bir yandan Ortadoğu’ya sağlanan bağlantılar… Bu şimdilik bir hayal olarak görülebilir ancak bu hayalimizin olması lazım ve bu hayali gerçeğe dönüştürmek için çaba harcamamız lazım. Barışı böylesi karşılıklı bir bağımlılık ve tüm tarafların kazançlı çıkabileceği bir çerçevede sağlayabiliriz.”

Dedi…

Bu vizyona kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum.

Merak ettiğim ise şu:

Sayın Akıncı, müzakereler henüz devam ederken Türkiye ile KKTC’nin kablo projesini ilerletmesini savunuyor mu yoksa projenin başlangıcının anlaşma sonrasına bırakılmasını mı tercih ediyor?

Karşılıklı bağımlılık koşullarını çözümden sonra mı oluşturacağız yoksa çözüm öncesinden başlayarak karşılıklı bağımlılık koşullarını oluşturmak suretiyle çözüm ve barış ortamını “oluşturmayı” mı hedefleyeceğiz?

Mesele nedir?

Bence Sayın Cumhurbaşkanı’nın ya bir basın toplantısıyla veyahut da bir televizyon programına katılarak su ve elektrik konusunu enine boyuna konuşmasında ve bugün ifade ettiği tarihi vizyonu detaylandırmasında, halkımızın bu gibi hassas konularda bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bilgilendirilmesinde büyük yarar vardır.

Sayın Cumhurbaşkanı müzakere sürecine yoğunlaşmış durumdadır.

Müzakereler verimli şekilde sürdüğü müddetçe kimsenin kendisini seçim sürecinde değindiği diğer üç boyutta sorgulayacağını sanmıyorum. Sorgulayan olursa da insafsızlık etmiş olur.

Yine de eğer Sayın Cumhurbaşkanı içte çözüme hazırlanmamızın ve karşılıklı bağımlılık koşullarını müzakereler devam ederken oluşturmamızın önemli olduğu görüşüne sahipse, somut gerekçelerini de ortaya koyarak yukarıda alıntıladığım tarihi vizyonunu ve bu vizyona ulaşmak için neler yapmamız gerektiğini halkımızla paylaşması yerinde olur kanısındayım.

Toplumumuza yol gösterici olması bakımından da bu bana göre hayati bir çaba olacaktır.

Liderlik dediğimiz şey tam da bu değil midir? 

15/10/2015 10:57
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: birikim özgür, mustafa akıncı
MANŞETLER

HK Birikim Özgür

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.