Liyakat sahibi olmayanlar ülkenin sorunlarını çözemez…
27/09/2024











Hüseyin Ekmekci
NE YAPMASI GEREKTİĞİNİ BİLMEYEN KAMU YÖNETİCİLERİ İLE BU ÜLKENİN DÜZLÜĞE ÇIKMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR… HAYAL BİLE EDEMEYECEĞİ MAKAMLARA SİYASİ GÜCÜ İLE GELENLER, HALKA DEĞİL KENDİNE HİZMET EDİYOR
YARATILAN KAMU KAYNAKLARININ TAMAMI MAAŞA GİTMEKTEDİR. MAAŞ SARMALI BÜYÜK BİR PAHALILIK YARATIYOR. LİYAKAT SAHİBİ OLMAYANLAR ÜLKENİN SORUNLARINI ÇÖZEMEZ… BELLİ Kİ MAKAM TATLI AMA ÇÖZME NİYETLERİ DE YOK
Kamuda bir aylık maaş gideri yaklaşık 5 milyar TL’ye yaklaştı. Ocak ayında bu rakam 5 milyarı da geçecek. Geçmişte enflasyon üzerine memuruna refah payı da verebilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, şu anda borçlanmadan enflasyon artışlı maaş bile veremeyecek durumda
Durumu tartışmamız gerekiyor. Çünkü tüm kamunun eforu maaş ödeme üzerine harcanıyor. Yani şöyle düşünün her gün tapuda milyonlarca para toplanıyor, araç kayıtta para toplanıyor, adanın her yerinde yapılan alışverişlerden KDV toplanıyor, gümrükler para basıyor… Ama maaşa yetmiyor
Geçmişte taksitle maaş ödendiği olmuştu. Ya da Türkiye’den kaynak aktarılmazsa maaş ödenmeyecek ay sonları yaşamıştık. Şu anda durum çok daha kötü bir durumdadır. Bu gidişle Türkiye’den kaynak gelse de, 2025 yılı içerisinde düzenli maaş ödenmesi mümkün değildir
24 yılı içerisinde Türkiye’den 18 milyar Türk Lirası kaynak beklenmekteydi. Türkiye’den bir kaynak geldiği doğrudur. Ama bu kaynak asla ve asla maaş ödemeleri için kullanılmıyor. Proje bazlı Güvercinlik’e saha, Sadrazamköy’e yol, vekile meclis, cumhurbaşkanına saray olarak harcanıyor
Bu durumdan çıkmanın yolu her şeyden önce Türkiye’nin enflasyonla mücadelede başarılı olmasından geçiyor. Türk Lirası istikrara kavuşmadan Kıbrıslı Türklerin yöneticileri ağzıyla kuş tutsa, bu girdaptan çıkmamız çokta olası değildir…
Kısa vadede ülkenin uluslararası çözümle istikrara, istikrarlı bir para birimine kavuşması olasılığı olmadığına göre… Ekonomik temelli düşünerek atılması gereken adımlara odaklanmamız şarttır. Gerçeğimiz maalesef budur…
Ancak yapılması gerekenler var. Yapılması gerekenleri de yapmadığımız için, Türkiye’deki enflasyonun üzerinde bir enflasyonla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bizde piyasa kendini dövize endekslediği için bunun da yarattığı ayrı bir enflasyon var
Yine ülkedeki büyük şirketler kazandıkları parayı kendi ülkelerine aktarıyor. Yaklaşık 70 bin yabancı çalışan her ay sonu ödenmelerinin ardından bankamatiklere koşuyor, kazandığı parayı ailelerine gönderiyor. Yani ciddi bir kaynak adada kalmıyor
Tüm bunları dengeleyen Kıbrıslı Rumların KKTC piyasasında alışveriş yapmasıydı. Şu anda Kıbrıslı Rumlar alışveriş için Kuzeye gelmediği gibi, gidebilen Kıbrıslı Türkler alışverişlerini Güney Kıbrıs’ta yapmakta. Bu da Kuzey’de üretilen katma değerin büyük oranda adadan kaçması demek…
Sadece birkaç örnek verdim. Yapılması gerekenler vardır. Ancak KKTC maliyesinin adım atacak dermanı yoktur. Akaryakıtın ucuzlaması gerekiyor ne isterse olsun. Enerji fiyatlarının aşağıya çekilmesi gerekiyor. Et ve Süt ürünlerinin daha ucuz olması gerekiyor
Enflasyonu düşürmenin en önemli yolu temel girdi maddelerinin ucuzlamasından geçer. Bir taraftan maaş sarmalı, diğer tarafta maaş ödemek için dolaylı vergilere yüklenen ve bunun rahatlığına yatan kamu yöneticileri. Nasıl olsa vatandaş öder öyle mi? Yazık değil mi
Israrla ve inatla söylüyorum. Hem öğrenci sayısının artırılması gerekiyor, hem de adaya gelen Avrupalı turist sayısının… Her iki noktada da devlet hem üniversiteleri hem de turizmcileri yalnız bırakmış durumdadır. Herkes kendi gücüyle bir şeyler yapmaya çalışmakta…
İthalat ihracat dengesini yıllarca turizm ile dengeledik, hatta artıya geçtik. Bacasız sanayi, cennet gibi bir ada için biçilmiş kaftandı turizm. Şu anda, ülke turizmcisinin yeteneği ile bir yere kadar gelindi ama geçmişle bugün arasında ciddi gerileme var. Turizmci de yalnız bırakıldı
Bir de bunun üstüne kamu kaynaklarının nasıl tarumar edildiğini izliyoruz gereksiz istihdamlar, kamu alanını kendi malı gibi kullananlar, kamu maliyesinin soyup soğana çevirenler, işe gitmeden para alanlar… Sorunların tamamı biliniyor aslında, yapılması gerekenler de bellidir
Hiçbir noktada vatandaşının yanında olmayan, sorun yokmuş gibi davranan, üstüne de tozpembe bir memleket anlatan siyasetçilerden bıktık. İşin ehli insanlar görevde değil. Herkese bir makam verilmiş ama, ne yapacağını bilmeyenlerle bu ülkenin düze çıkması imkansız
- Devlet halk için mi var yoksa iktidarda kalma aracı mı?
- 15’inci yaşın Kutlu olsun HABER KIBRIS…
- Devletin arazisi şahıslara geçerken, altında tüm kabinenin imzası var…
- Devlet okullarına olan güven çöktü
- “Ben bu toprağın çocuğuyum” diyen herkes üzgün, kırgın ve yalnız…
- Para istemeyen basit çözümlerle trafik daha çekilir bir hale getirilebilir
- AİHM çıkış yolunu gösterdi de biz ne yapacağız?
- Biraz da vicdan sevgili hükümetimiz...
- Dipkarpaz'dan Yeşilırmak'a çevre bilinci... "Yeşil Okullar Projesi" dalga dalga yayılıyor...
- Değişim; gelişim, reform, geleceğe yönelik hiçbir kavga yok…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






