Maalesef Tarih Tekerrürden İbarettir…

ads ads ads ads
13/08/2017

ads

Başaran Düzgün Başaran Düzgün


“Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş.

Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş.

Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.

Öğrenci denileni yapmış.

Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış.

Sevinçle ustasına koşmuş.

Usta ressam şöyle demiş: “İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.
Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.”

***

Bu hikaye tam da bizim memleketin hallerini anlatıyor galiba.

Hele de sosyal medya denen mecralara baktıkça galibası fazla tam da biz.

Herkes her şeyi eleştirir ama kimse bir dirhem katkı yapmaz.

Sürekli şikayet eden ama şikayet ettiği sorunları çözemeyen bir güruh olup çıktık.

***

Genç kuşaklar için bir kez daha anlatmakta fayda vardır.

Rus orduları Yeşilköy’e yani şimdiki Atatürk havaalanının olduğu bölgeye vardığında ve İstanbul Rus işgali korkusuyla sarsıldığında imdada İngiliz çağrılır ve Kıbrıs adasının verilmesi karşılığında İngiltere Osmanlı’ya yardıma gider.

Tarih 1878’dir. İngiliz donanması Larnaka açıklarında demir atar. Kıbrıs’ı devralmak için gelen İngiliz askerlerinin komutanı, durum tespiti yapmak için Larnaka’ya öncü birlik gönderir.

İngiliz “direniş” olacağınız zanneder ama yanılır.

Larnakalılar gelenlere misafirperver davranır.

İngiliz askerleri Larnaka’dan adaya çıkarlar.  Başkent Lefkoşa’ya yürüyüşe geçerler ama yine korkmaktadırlar ki Başkent’te direniş olacaktır.

Olayın bu kısmı rahmetli Haşmet Gürkan’nın “Bir Zamanlar Kıbrıs’ta” detaylı bir şekilde anlatılır.

Memurlar ve devlet görevlileri aylardır Osmanlı’dan maaş alamamaktadır. Osmanlı savaştan çöken bütçesi için Kıbrıs’a vergi üstüne vergi koymaktadır.

Gelen İngiliz askerleri bu durumu değerlendirir ve o zamanın para birimi olan şilinlerle yüklü katırları öne koyarlar, arkaya İngiliz askerleri dizilir.

Başkent Lefkoşa’ya şilinler önde İngilizler arkada girerler. Hiçbir sorunla karşılaşmazlar. Osmanlı bayrağı gönderden indirilir ve yerine İngiliz bayrağı çekilir.

***

Güruh olmanın bedeli budur.

Ve maalesef tarih tekerrürden ibarettir…

Herkese iyi Pazarlar…

13/08/2017 11:46
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: başaran düzgün
MANŞETLER

HK Başaran Düzgün

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.