Marketler bir yılda yüzde 240 daha pahalı duruma geldi…
18/11/2022









Hüseyin Ekmekci
DEVLET, VATANDAŞINI, KENDİSİNDEN KAYNAKLANMAYAN KRİZLER KARŞISINDA YALNIZ BIRAKAMAZ. DÖVİZ ARTTI, TAŞIMA ÜCRETLERİ ARTTI, ENFLASYON CANAVARI HORTLADI AMA BİZ YALNIZ KALDIK
MARKETLER BİR YILDA YÜZDE 240 DAHA PAHALI DURUMA GELDİ. RAKAMLAR ORTADA. ET ARTIK YÜZDE 300 DAHA PAHALI, SÜT YÜZDE 228, UN YÜZDE 136…
Büyük bir marketten, sadece 17 Kasım 2021- Kasım 2022 fiyatları arasında, ürün gruplarının yıllık enflasyon artışını araştırmasını istedim. Bir süpermarket muhasebesi için bu basit bir işlem. Sonuçlar gerçekten ürkütücü. 5011 ürün üzerinde inceleme yaptık
Yine bir restaurantın, toptan alım fiyatlarını incelemek istedim. Güçlü bir muhasebe sistemi olan her işletme için bunlar tek tuşluk işler. Et ürünlerinden süt ürünlerine, bakliyattan sebze- meyveye kadar nasıl bir pahalılık yaratıldığını bu tablolarda görmek mümkün
Marketle ve restaurant ile ilgili en belirgin söylem şu: Tedarikçiler kendi kar paylarını artırmadılar…. Biliyorsunuz hep bir noktada soyulduğumuzu düşünüyoruz. Toplum da birilerinin büyük paralar kazandığını, devletin de fiyat denetimi yapmadığı noktasında hemfikir
Piyasanın neden pahalı olduğunu tartışırken, gözden kaçırmamamız gereken bazı unsurlar var. Mesela, TL kullanıp, döviz karşısında hızla fakirleştiğimiz gibi. Mesela TL kullanıp, enflasyon karşısında tamamen KKTC vatandaşları olarak korumasız kaldığımız gibi
Şöyle ki; globalde döviz bazlı enflasyon etkisi büyük. Düşünün, döviz iki katına çıkmış. Bir başka felaket bizim için, taşıma ücretlerindeki fahiş artışlar. Tüm dünya genelinde navlun, yani taşıma ücretleri döviz bazlı 2’ye hatta 3’e katlanmış durumda
Burada devreye girmesi gereken ise, devlet yönetimidir. Devlet, vatandaşını, kendisinden kaynaklanmayan krizler karşısında yalnız bırakamaz. Enflasyon canavarı ve döviz krizi karşısında sadece kamu çalışanına artış vermekle sorun ortadan kalkmıyor
Örneği, Kasım 2021’de tane yumurtanın fiyatı 1 TL idi, şimdi en az 3 TL. Mesela bir kilo nohut bir yıl önce 13 TL idi, şimdi 48 TL. Bir bütün pilicin maliyeti 12 TL iken bir yıl önce, şu anda bir piliç 43 TL. Bunlar toptan fiyat ha; vatandaşa yansıması daha pahalı
Bir kilo un 6 TL iken, bir yılda yükseldiği fiyat 14 TL. 1 litre süt ise 6 TL iken, şimdi toptan maliyeti 20 TL. Sadece un yüzde 136, süt yüzde 228 zamlandı. Hadi, hammaddesi un ve süt olan ürünleri de varın siz hesaplayın…
Her şeye pervasızca zam geldiği bu ortamda ne üretim var ne denetim. Hükümeti, “toplu bir paracık vereyim da idare etsinler” mantığında. Toplu para, bakkala, manava biriken borcunu ödemez üreticinin, banka borçlarının faizini karşılamaz
Anlaşılamayan nokta da burası. Dünya global bir krizin içerisinden geçiyor. Kriz herkesi etkiliyor. Özellikle ithalata dayalı ekonomilerde fahiş fiyat artışları gayet normal. Ama, halkınızı enflasyonun acımasız kollarına bırakamazsınız. Yönetmeniz gerekiyor
Artık ülkemizde üretim çok pahalı, hammadde fiyatları uçmuş, girdiler bel büküyor. Bu andan itibaren yaratıcı fikirlere ve doğru politikalara gerek var. Bizde olan ne? Hükümet gibi, toplum da istikrarsız, oradan oraya savruluyor
- Köşe başlarını tutanlar bu memleketi sevmiyor
- Yapayalnızız; ihale takipçilerinin umurunda bile değiliz
- Hükümet seyrediyor; çare düşünen var mı?
- “İki eliminan yaptım” gururu tarih oluyor
- Kamu Düzeni Çöktü, Hiç Bir Alanda Kaliteli Hizmet Alamıyoruz
- Hangi vicdanla halkın arasına karışacaklar, çok merak ediyorum
- Belediyeye ödediğimiz vergiler asgari ücrete endekslendi
- Süt ürünlerine zam furyası başladı
- Son bir haftada yaşanan kesintilerin üreten kesimlere zararı milyonlarca TL’dir
- Din işleri başkanının her tavrı sebep değil sonuçtur
- TÜM YAZILARI için tıklayınız