Mecliste bugün yapılan Meclis Başkanlığı seçimi olumsuz anlamda çok şey söylüyor bize ve gelecek günler için endişe etmemize neden oluyor…

   İktidarın oylarıyla çok rahat Meclis Başkanı seçilebilecek olan Zorlu Töre, tam beşinci denemede kazanabildi…

   UBP-DP-YDP Hükümeti’nin meclise 29 sandalyesi var ama seçilmesi için en az 26 oya ihtiyacı olan Töre’ye dört kez 24 oy çıktı… Anlaşılan UBP, geçmişten de ders almıyor.

    Ersan Saner’in Başbakanlığı döneminde 2021’in ocak ayında yine böyle birkaç tur yapılmış ama Resmiye Canaltay, Meclis Başkanı seçilememişti.

    O günlerde UBP’li milletvekilleri, kendi arkadaşlarını seçmediği için ayıplanmıştı.

    UBP günlerce kamuoyunda dalga meselesi olmuştu… Sayıları yettiği halde hükümet milletvekillerinin kendi arkadaşlarını, rakibi olmayan bir adayı seçememesi yadırganmıştı…

    Bu konu günlerce konuşulmuştu, Ersan Saner’e “parti içinde otoriteyi sağlayamadığı” eleştirisi yapılmıştı.

    Kendi arkadaşlarını seçmeyen UBP milletvekilleri ciddi şekilde eleştirilmiş, parti içinde sevgi, saygı kalmadığı söylenmişti.

     Tam bir yıl sonra mecliste benzer bir durum yaşandı…

     Resmiye Canaltay’ın başına gelenlerin benzeri Zoru Töre’nin de başına geldi.

     O günlerde UBP-DP- YDP azınlık hükümeti vardı, bugün de 29 sayılı UBP-DP-YDP üçlü hükümeti var…

     Pek değişen bir şey olmadı, bu kez de defa defa seçim yapıldı, ancak beşinci oylamada Zorlu Töre seçilebildi.

     Dördüncü denemeden sonra meclise ara verildi ve o arada bazı görüşmeler sonucu bir şekilde uzlaşma ortamı bulundu.

     Milletvekillerine “oylarınızın fotoğrafını çekeceksiniz” diye dayatma yapıldığı, Töre’nin böyle kazanabildiği söyleniyor. Buna gerçekten inanmak istemiyorum…

      Cep telefonlarıyla oylar fotoğraf çektirilmese de meclisin ara vermesiyle bir pazarlık ortamı yaratıldığı aşikardır.   

      Neye yaradı ki? Dört kez kendi belirlediğin adayı seçme, herkesin diline düş, “UBP içinde ve koalisyon hükümetinde güven bunalımı var” izlenimi yarat, sonra da beşinci denemede meclisin ara vermesiyle kapalı kapılar ardında çaba gösterip meclis başkanını seç…

     Bu arada Meclisteki bu seçim yöntemi de çok sıkıcı, çok demode… Tek tek isim çağır, bekle birisi oy versin, bitirsin de diğerini çağırasın. Tam bir işkence… Aynı şey tam beş kez tekrarlandı…

     Bu teknolojide, neden elektronik oylama yapılmıyor da böyle meymele mesmele, tek tek kişileri çağırarak oylama yapılıyor?

     Konumuza dönecek olursak; anlaşılan bu hükümet içinde sevgi yok, birbirine saygı yok, aidiyet yok…

     Ortada üç partinin oluşturduğu koalisyon var ama birliktelik yok… Demek ki kimse kimseyi sevmiyor, çekemiyor.

     Birbirlerini sevmeyen, çekemeyen insanlar topluluğu halka nasıl hizmet verecek?

     Bu sevgisizlik ortamından verimlilik çıkar mı acaba, şüpheliyim…

     “Birçok kişinin makam beklediği, beklentilerinin karşılığını almayanların diş bilediği ve bulduğu her fırsatta intikam alacağı söylentileri” doğruymuş demek ki…

     Ben Zorlu Töre’nin yerinde olsam ikinci oylamadan çekilirdim, üçüncüyü bile denemezdim yok ki beşinciyi deneyeceğim.

     Kendimi bu şekilde parti arkadaşlarıma ezdirmezdim… Bu karagözlüğe izin vermezdim…

      Millet ekran başında oylamayı canlı izliyor ve hükümet milletvekilleri dalga geçer gibi kendi arkadaşlarını seçemiyor.

      Birkaç gün önce mevcut UBP-DP-YDP hükümetinin adının UBP-DP- YDP Azınlık hükümetine benzediğini belirtmiş, “huyu benzemesin” demiştik ama maalesef daha işin başında her şeyi azınlık hükümetine benziyor…

       Elektriğe yapılan fahiş zamla hayal kırıklığı yaratan yeni hükümet, bugün kendi meclis başkanı adayını tam beşinci denemede seçerek yeni bir hayal kırıklığına daha neden oldu ve gelecek için kuşku yarattı… Bakalım daha neler göreceğiz?