Medya, çirkin hesaplaşmalara alet olmamalı

İnternet sayfası, künyesi bile olmayan “sadece ön sayfalar” can sıktı artık

ads ads ads ads
14/02/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Zaman zaman sizlere medyamızın durumunu da yazmaya çalışıyorum… Medyamız pandemiden önce de zordaydı, pandemi koşullarında daha da zora girdi. Özellikle kâğıda basılı gazeteler ciddi sıkıntılar yaşıyor. Dijital medyayla rekabette ciddi yara alan ve tirajları süratle düşen kâğıda basılı gazeteler, bir darbe de pandeminden yedi. Pandemiden dolayı gazete satışları daha da düştü, özellikle ülkenin kapandığı dönemlerde hem gazeteler satılamadı hem de reklam alınamadı.

    Gazeteler satamaz, reklam gelirleri de düşerse ne olur? Tabii ki açık görünen ama geliri olmayan bir sektör olur. Tabii ki gazeteciler, basın emekçileri zora girer; ya düşük/kesintili maaşla çalışır ya maaş alamaz ya da işsiz kalır… Mart 2020’den beridir basın emekçileri de zor günler yaşamaktadır. Gazeteler, ciddi özverilerle çıkmaya devam ediyor, bazıları sponsorların desteğiyle hayatına zorlukla devam ediyor ama nereye kadar devam edebilir o da meçhul.

     Televizyonculuk da masraflı bir alan ve oraları da reklam gelirleri düştüğü için pandemi döneminde sorunlu. Tabii ki kurum sorun yaşadığında emekçiler için oraları da sıkıntılı oluyor.

    Peki dijital medyada durum nedir? Dijital medya izlenirlik açısından sürekli yükseliyor, pandemi döneminde izlenirlik daha da arttı. Ancak izleniyor olmak, dijital medyada sorun olmadığını göstermez. Hatta dijital medyada sorun bir değil bin… Dijital medyanın yaşam kaynağı da reklamlardır… Teknolojiye yatırım yapan, personel çalıştıran, muhabirleri, operatörleri olan, kurumsal bir yapıya bürünen dijital gazetelerin de yaşayabilmesi için reklam alması gerekiyor.

    Elbette pandemi dönemi, şirketler zorluklar yaşarken, kimisi faaliyetlerine ara verirken, çalışıp da iyi gelir elde edemezken, hatta ülkenin kapandığı dönemlerde işletmeler hizmet veremez haldeyken reklam almak oldukça zor. Reklam alsanız da tahsilat yapmak kolay değil… O nedenle dijital gazeteler de sıkıntı yaşıyor, oradaki emekçiler de bu sıkıntılardan nasibini alıyor.

    Buraya kadar medyanın “masum” tarafına baktık, bir de diğer yüzü var medyanın, bir şey yaptığını zannedip de kendini tükettiği çirkin yüzleri, kötü tarafları var…

    Mesela dijital medya kendi kendine farklı sorunlar yaşatıyor. Dijital medya içinden çıkılmaz bir kör kuyuya dönüştü… Kendi kendini yemeye çalışan, kaliteyi sürekli aşağıya doğru çekmeye çalışan bir alan adeta… Peki durum neden böyle oldu? Meseleye, biraz dolaşarak gelmek istiyorum.

    Toplumun teknolojiye gittikçe daha yatkın hale gelmesi, facebook, intagram, twitter, youtube gibi sosyal medya mecralarına müptela olması, dijital medya açısından bir avantaj aslında. Çünkü halk, sosyal medya sayesinde dijital medyaya; yani dijital gazetelere (haber sitelerine), web TV’lere rahatça ulaşıyor ve oralara alışkanlıkları artıyor.

     Dijital gazetelerden hiçbir ücret ödemeden anında, sıcak sıcak ülkedeki ve dünyadaki tüm haberlere ulaşmak, WEB TV’lerle ilgili tercih yaparak, orasıyla interaktif ilişki içinde olmak, istediği anda isteği programı izlemek, oraya anında mesaj yazarak soru sormak, fikirlerini orada paylaşmak oldukça cazip geliyor halkımıza.

    Üstelik bunları arayıp bulmasına da gerek yok, telefonuna gelen mesajlarla “haber” ya da “canlı yayın” varsa uyarılıyor, davet alıyor. Bireyler, o anda bir WEB TV’de konuşulan konuya müdahale edip, yanlış bilgi verilmişse düzeltebiliyor, konuşmacıların aklına gelmeyen, takıldığı konulara anında mesaj yazarak yardımcı oluyorlar.

    Haberlerde veya köşe yazılarında yanlış bilgi varsa, anında düzeltme yapabiliyor vatandaşlar. Bunlar çağdaş medyanın güzel yanları… “Dijital medya” ya da diğer ismiyle “yeni medya” ilgi odağı olur da o alanda enflasyon olmaz mı? Evet ülkemizde dijital gazetelerde ve WEB TV’lerde bir enflasyon var… Bir şeyin gereğinden fazlasının olduğu yerde de kalitesizlik baş gösterir, herkes birbirini aşağıya çekmeye başlar.

    Mantık şu; bir haber sitesi açmak, bir kâğıda basılı gazeteyi hayata geçirmekten çok daha masrafsız ve çok daha kolay… Aynı şekilde bir WEB TV’ye sahip olmak, bir televizyon kanalına sahip olmaktan çok daha kolay ve çok daha ucuz…

    Evet doğrudur, bir dijital gazeteye ve bir WEB TV’ye sahip olmak elbette daha az masraflıdır ama yine de kurumsal bir iş yapacaksanız, bir miktar masraf yapmanız gerekiyor. Her şeyden önce hangi mecrada olursanız olun gazetecilik gazetecilerle yapılır, personeliniz, muhabiriniz olmalı… Muhabirleriniz size özel haberler yapmalı, içerik üretmeli, emek koymalı ortaya, kendi tarzınız olmalı…

    Halbuki ülkemizde bu işler “ben de yaparım” mantığıyla gidiyor. Önüne gelen bir haber sitesi, bir WEB TV kuruyor ve “ne olmuş yani ben de yaparım” diyor. Gazeteciye de ihtiyaçları yok, teknik bilgiye sahip, web sayfası yapıp, haber yükleyebiliyorsa bir eleman “yeterlidir” diyorlar. Bir odanın içinde bir kişiyle veya iki kişiyle Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) haberlerine bir şekilde ulaşarak ve oradan buradan çaldığı haberlerle sahnede yer alıyorlar. Bir tarafta personel istihdam eden, bir ekibi olan, haber üreten dijital gazete, diğer tarafta hiçbir özgün içerik üretmeden başkasından çalıp çırparak işi götüren haber sitesi…

    Ortada ciddi bir emek hırsızlığı ve haksız rekabet var. Haberinizi, haber videonuzu çalan haber sitesinin sahiplerini öğrenmeye çalışıyorsunuz ama bazılarının künyesi bile yok. Künyesi varsa da uyarılarınız dikkate alınmıyor. Hatta bu künyesiz dijital gazeteler, hep birilerini hedef alıyor, yalan haberler yayınlıyor, saldırıyor, tehdit ediyor. Ne habercilik kaygıları var ne de etik kurallara uyuyorlar.

    Şimdilerde bir moda daha çıktı. Bir internet sayfası bile bulunmayan, facebook üzerinden yalnızca ön sayfası internette yer alan gazeteler var… Kağıda basılı gazetelerin ön sayfası gibi, yalnızca ön sayfası bulunan gazeteler… Dünyada örneği bulunmayan bir tarz…

    Facebook’taki bir hesaptan yalnızca ön sayfalar çıkıyor, başka sayfası yok, haber sitesi yok… Bu sayfalarla belirli kişilere övgü, belirli kişilere saldırı yapılıyor. Bir bakmışsınız UBP içinden birini tutuyorlar, diğerine saldırıyorlar. Olmaz arkadaşlar, böyle şey olmaz.

   Bu ne gazetedir ne de gazeteciliktir. Sağlık Bakanı Ali Pilli’yi ben de çok eleştirdim ama saygısızlık yapmadım, kişiliğine bir söz etmedim. Halbuki tek ön sayfası olan bu gazetelerden birisi Ali Pilli için “Pilsiz”, “Pili bitmiş”, “Pilsiz Pilli” gibi ifadeler kullanıyor. Olmaz arkadaşlar böyle olmaz… Bu gazetelerden bazıları hedef aldığı kişilere ön adıyla veya kendilerinin taktığı lakapla hitap ediyor, gerçekten çok çirkin, utanç verici şeyler bunlar.

   Öte yandan sitesi olan, kâğıda basılı nüshası bulunmayan bazı dijital gazeteler de ön sayfa yapıp, facebook’ta paylaşıyor. Öteki örneğe göre bu nispeten daha anlaşılabilirdir ama bu da olmaz. Arkadaşlarım beni affetsin, özür dilerim ama kendi kendimize model yaratmışız.

   Kâğıda basılı nüshanız yok, birinci sayfa yapıyorsunuz. Ha, birinci sayfayla birlikte diğer sayfaları da yapsanız, internet ortamında sayfa sayfa çevirsek bir şey demeyeceğim. O şekilde gazeteler, dergiler vardır, benim de internetten takip ettiğim bu şekilde hazırlanmış dergiler var ama yalnızca ön sayfa neyin nesi? Az sayıda bazılarının habercilik kaygısı olabilir, hepsi değil belki ama bu ön sayfayı bir istismar olarak kullananlar çoğunlukta. Birilerinin borusunu öttürmek, bir şeylere hizmet etmek, birilerini karalamak için kullanıyor bazıları.

     İşin kötü tarafı, BRT de dahil bazı televizyon kanalları yalnızca ön sayfası olan bu gazeteleri ekranlara yansıtıyor, kâğıda basılı gazetelerle bir tutuyor. Siz büyük emeklerle hazırlanan, aslı bulunan kâğıda basılı gazeteyle sadece ön sayfası bulunan ve belli merkezlere hizmet eden, hakaret, saldırı, yalan içeren ön sayfaları nasıl bir tutarsınız ki?

    Bu yalnızca ön sayfası bulunan gazetelerden birisi Yeniden Doğuş Partisi (YDP) içindeki kavgaya da alet oldu. YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı için gerçeği yansıtmayan bir haber yaptı bu sadece ön sayfalardan birisi. Künyesi olmayan bu “sadece ön sayfa”nın yine YDP’den birileri tarafından hazırlandığı iddia edildi.

    Bu da yalanlandı ama pek inandırıcı olmadı yalanlama, çünkü ortaya kanıt koyanlar da var. Şu işe bakın siz; -aynı partiden insanlar birbirine saldıracaksa, çamur atacaksa, kendi genel başkanını karalayacaksa künyesi belirsiz “sadece ön sayfa” hazırlayabiliyor. Ha diyelim ki inandık, YDP içinden birileri tarafından yapılmasa da bu “tek ön sayfa”, yine de genel kurul için YDP Genel Başkanı aleyhine yalan yayın yapabiliyor birileri. Rezalet bir durum… Yani diyeceğim o ki; internet sayfası, künyesi bile olmayan “sadece ön sayfalar” can sıktı artık.

    Ha, “Sanki de kâğıda basılı gazetelerde, künyesi belli dijital gazetelerde işi kulpuna uydurup da belli yerlere hizmet eden, belli kişi ya da kurumları karalayan, saldıran yok mu?” diye sorabilirsiniz. Olmaz olur mu? Tabii ki öyleleri de var. Hatta oralarda işi kulpuna bile uydurmayıp, açık açık saldıranlar, yalan dolanla kişileri karalayanlar, kişilik haklarına saldıranlar da var. Onları da tasvip ediyor değilim, onlar da olmamalı, onlar da büyük sorun ama hazırlanıp da Facebook’ta çıkan kiralık katilin silahına dönüşen “ön sayfalar” hiç hoş değil gerçekten…

      Daha yazacak çok şey var aslında ama zaten çok uzattık. Diyeceğim o ki zorda olan medyayı bu gibi çirkinlikler daha da zora sokuyor. Bunlar güveni sarsıyor, insanların medyaya olumsuz genelleme yapmasına neden oluyor. Halk elbette seçici olacak doğruyu bir şekilde bulacaktır, buluyor da ancak etraf çirkefe dönünce, temiz kalmak isteyenler de maalesef zarar görüyor.

      “Bu çirkinlikler yasayla düzenlensin, standart gelsin” demeye de korkuyorum, ülke yöneticilerine elimizi uzattığımızda vücudumuz da gitmesin, özgürlüklerimiz engellenmesin diye. Her yasa gündeme geldiğinde ülke yöneticileri, bazı siyasiler “basını nasıl susturabilirim” diye ellerini ovalıyor.

    Demek ki en azından bu mesleğin içinde olanlar bu çirkinliklere alet olmamalı. Küçük hesaplarla kendilerini kullandırtmamalı, bu çirkinlikleri yapanlara fırsat vermemeli, biz mesleğimize sahip çıkmazsak kim çıkacak?

14/02/2021 20:51
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.