Mine Atlı: Hasan Esendağlı bu uyarımı dikkate almadı
13/09/2018
Yıllardır kadın haklarının gelişmesi ve eşitlik alanında verdiği mücadele ile bilinen avukat Mine Atlı, ev içi şiddet gören ve avukat tutacak geliri olmayan kadınların, "avukat seçme hakkı içermeyen ve baronun atayacağı avukata mecbur bırakılan" mağdurlar adına isyan etti.
Atlı, "aynı yolu yürüdüğü" Çalışma Bakanı Zeki Çeler ve "baro başına yakıştırdığı" Hasan Esendağlı arasında imzalanan protokolle ilgili tüm uyarılarının cevapsız kalmasını eleştirdi.
Atlı'ya göre, avukatlara dava kabul kısıtlaması getirilmeli, ancak mağdur kadınlara avukat dayatılmamalı...
Bu alanda önemli çalışmaları bulunan Atlı'nın açıklaması şöyle: "Ev İçi Şiddet benim kalbime çok yakın bir konu. Yıllardır bu ülkede ev içi şiddet direnişçilerine adli yardım hakkını savundum. Bu hakkın tedarik edilmesi benim için yıllardır süren bir hedef oldu. Bugün nihayet BARO ile Bakanlık arasında bir protokol imzalandı. Artık ev içi şiddet görüp de maddi gücü yetmeyenler de avukat hakkından faydalanabilecek. Bu ülkemizin insan hakları mücadelesi için çok önemli bir adımdır.
Yalnız imzalanan protokolda büyük bir sakatlık var. Yazılı ve sözlü uyarılara rağmen ne birlikte siyasi yolda yürüdüğüm Zeki Çeler ne de Barolar Birliği Başkanlığına çok yakıştırdığım Hasan Esendağlı bu uyarımı dikkate almadı. İmzalanan protokole göre şiddet gören kişi kendi avukatını seçme hakkından mahrum bırakılacak ve hizmet alabileceği avukat Barolar Birliği tarafından belirlenecek. Yani parası olan bir direnişçinin erişebileceği avukat seçme hakkı parası olmayan direnişçiye verilmeyecek.
Elbette ki bir avukatın her yıl veya her ay alabileceği adli yardım dosyaları sınırlandırılmalıdır. Fakat bu sınırlama direnişçiyi tercih hakkından mahrum etmemeli (Örneğin direnişçi ilk tercihine kota doldu diye gidemediğinde ikinci bir tercih hakkı olmalı). Bazen haklı olduğumuzu görmek dahi istemeyiz. Bu o durumlardan biri. Umarım haklı çıkmam ve uygulamada sorun yaşanmaz. Umarım protokolü imzalayanların kulak vermedikleri ses, çığlıklar şeklinde geri dönerse bu yanlışı düzeltmeye hazır olurlar."