UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu’nun başkanlıktan istifa edebileceğiyle ilgili haberleri okuyunca bir anda 1 Kasım 2020’ye gittim, o günü hatırladım.

    Toplam 6 bin 801 oyun kullandığı, UBP’nin 11’inci Olağanüstü Kurultayı’nda Faiz Sucuoğlu 2 bin 706, Hasan Taçoy 2 bin 102, Nazım Çavuşoğlu 691, Dursun Oğuz 688 ve Ünal Üstel de 575 oy almıştı.

    39 oyun geçersiz sayıldığı o kurultayda adaylardan hiçbiri salt çoğunluğu alamadığı için ikinci turda en çok oyu alan Faiz Sucuoğlu ile Hasan Taçoy’un yarışacağı duyurulmuştu.

    Oylar sayılırken oradaydım, BRT’den arkadaşlar yorum yapmamı istemişti, ben yorum yaparken Faiz Bey’i de yanımıza getirmişti arkadaşlar. Faiz Bey, kurultay sonucunu değerlendirmiş, duygularını da paylaşmıştı, çok mutluydu.

      Programdan sonra Faiz Bey’i kutlamıştım en fazla oyu aldı diye. Faiz Bey, iki eliyle ellerimi tutup, “Bitti bu iş Ali, ikinci turu kesin alırım” demişti, dediğim gibi çok mutluydu, kendinden çok emindi.

      Onu destekleyen partilileri Faiz Bey’i kutluyor, zafer şarkıları söylüyorlardı…

      O gece Hasan Taçoy’un ikinci tura katılmayabileceğini söylüyordu bazı gazeteci arkadaşlar, hatta canlı yayınlara bunu söyleyenler bile oldu. Ancak Hasan Bey, o gece canlı yayınlara öyle bir açıklama yapmadı, tam tersine biraz temkinli ifadelerle ikinci tura katılacağını açıkladı.

     Sonra mı? Sonrası malum… İkinci tur yapılamadı… Hasan Taçoy’un çekilmesini bekleyenler, Faiz Sucuoğlu’nun adaylıktan çekilmesiyle şok oldu… Faiz Bey adaylıktan çekildiği için Hasan Bey de çekildiğini açıkladı.

     Kurultayın ikinci turu yapılamadı… Ne Faiz Bey’in açıklamaları tatmin etti kamuoyunu ne de Hasan Bey’in ama ilk ve esas adaylığını çeken Faiz Bey olduğu için daha çok ona soruldu.

     Faiz Bey defalarca bu konuda açıklama yapmasına rağmen hiçbir açıklaması tam doyurucu olmadı, kimseyi tam inandıramadı, tatmin edemedi.

     Tabii fısıltı gazetesinin anlattıkları da vardı, Faiz Bey başka söylüyordu ama dedikodular, iddialar başkaydı… Fısıltı gazetesinin anlattıkları normal gazetelere de yansıdı ama öylece muallakta kaldı ne tam yalanlandı ne tam doğrulandı…

     Faiz Bey ve Hasan Bey neden adaylıktan çekildi de ikinci tur yapılamadı tartışıladursun yaklaşık bir buçuk ay sonra, 20 Aralık 2020’de Lefkoşa Elysium Park Salonu’nda küçük, sıradan ve aslında göstermelik bir kurultay yapıldı.

    Bu kurultayda tek aday olan Ersan Saner, UBP Başkanlığa getirildi. Halbuki

 tamamlanamayan kurultayın ilk turuna yaklaşık 7 bin kişi katılmış, insan seli akmıştı Atatürk Spor Salonu’na. O nedenle salona sığan az sayıda insanın seçtiği başkan kimsenin içine sinmemişti.

     Biliyorsunuz, Ersan Saner’le ilgili ortaya atılan bir video nedeniyle istifa eden Ersan Bey’in parti başkanlığı ve başbakanlığı son buldu.

     Sonra 1 Kasım 2021’de UBP’nin 22. Olağan Kurultayı yapıldı ve genel başkanlık için Hasan Taçoy ve Zorlu Töre ile yarışan Faiz Sucuoğlu, ilk turda yüzde 60.6 oy alarak yeni Genel Başkan seçildi. Taçoy, yüzde 32.8, Töre yüzde 4.6 oy aldı.

     Yine kurultayda oylamayı yerinde izlemiş, yine Faiz Bey’in ve taraftarlarının sevincini gözlemlemiştim. Faiz Bey’i yine salonda kutladığımda, “Senin programda söylediğim oldu değil mi? İlk turdan büyük bir oy farkıyla kazandım Ali” demişti bana…

    Geriye dönüp baktığımda, sanki bu yaşananlar bir rüyaymış da herkes rüyadan uyanmış gibi.

    Suya yazılmış ve silinip gitmiş gibi, sanki hiç yaşanmamış gibi.

    Ya da ne bileyim yaşanmış da boşa yaşanmış gibi.

    Hem yarım kalan kurultaya hem de Faiz Bey’in başkanlığı büyük farkla kazandığı son kurultaya binlerce insan gitti, oylarını kullandı, başkan seçti. Büyük emekler ve paralar harcandı her iki kurultay için ama tümü de yalan oldu. Boşuna çaba olarak kaldı.

     Biliyorsunuz, Faiz Bey, genel seçim yapılana kadar kısa bir süre azınlık hükümetinin başbakanlığını yaptı.

     Genel seçimde Faiz Bey’in başkanlığındaki UBP, tek başına iktidar olamasa da tarihin en başarısız hükümeti olan azınlık hükümetinin tüm fiyaskolarına rağmen, beklentilerin de üzerinde iyi bir oy alarak yine hükümeti kurdu.  

     Görünüşe göre her şey Faiz Bey için iyi gidiyordu ama öyle olmadı işte.

     DP ve YDP ile hükümet kuran Faiz Bey, kısa süre sonra sorunlar yaşamaya başladı…

     Türkiye Hükümet yetkililerinin Faiz Bey ile çalışmak istemediği söylentileri yayılmaya başladı.

     Önce kabineyi kurarken sorun yaşadı Faiz Bey, hatta kimine göre kendi hataları nedeniyle  tökezledi. Parti genel sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nu bakan yaptı ama daha koltuğunu ısıtamadan Oğuzhan Bey istifa etti. Faiz Bey, Tahsin Ertuğruloğlu’nu bakan yapmak istemedi ama bir şekilde Tahsin Bey kabineye girdi.

    Sonra Maliye Bakanı Sunat Atun ile sıkıntı yaşadı Faiz Bey, sanki hiçbir şey yolunda gitmiyordu, her şey terse dönmüştü daha yolun başında. Faiz Bey, Sunat Bey’i görevden almak istedi ama Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, görevden alma kararnamesini imzalamadı, yani görevden almaya izin vermedi.

       Bunun üzerine Faiz Bey, hükümetin istifasını verdi, görevden almayı imzalamayan Ersin Bey, istifayı kabul etti ve Faiz Bey’in olduğu hükümet bir daha kurulmadı. DP ve YDP, Faiz Bey’in başbakanlığındaki hükümette yer almayı kabul etmedi, mazaret üretti. .

     Ülke tarihinde bir ilk yaşandı ve parti başkanı yedeğe çekilip, bir milletvekiline, Ünal Üstel’e hükümeti kurma görevi verildi. Bir tarafta parti başkanı Faiz Bey varken, diğer tarafta Ünal Bey Başbakanlık yaptı…

     Halbuki yazının başında belirttiğim gibi 1 Kasım 2020’deki o yarım kalan kurultayda Faiz Bey, 2 bin 706 oy alarak birinci gelirken Ünal Bey, 575 oy alarak beş aday içinde sonuncu olmuştu. Son kurultayda aday bile değildi.

     Son derece adaletsiz, vicdanlara sığmayan, demokratik de olmayan bir olay…

     Bu kez de iki başlılıktan söz edilmeye başlandı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Ünal Bey ve ilçe başkanlarıyla toplantı yapıldı, Faiz Bey’e bir tür baskı yapılmaya başlandı, başkanlıktan istifa etmesi için. Ünal Bey’in tek aday olacağı bir kurultaydan söz edilmeye başlandı.

     Faiz Bey, birkaç kez kesinlikle istifa etmeyeceğini söyledi, “Kurultayla geldim, kurultayla giderim. İstifa etmeyeceğim. Kurultay doğal tarihinde olacak” dedi.

     Ancak bugün medyada Faiz Bey’in istifa edeceği haberleri yer aldı ve maalesef Faiz Bey bunu yalanlayamadı, “Hayır yoktur böyle şey, ben başkanım, devam ediyorum” diyemedi, “Bir süre daha beklemedeyim” diyebildi ancak…

     Faiz Bey’le ilgili her şey bir anda yalan oldu, çok çok çok yakın tarihimizden silinip atıldı, yok sayıldı, o sevinçler, o zaferler, zafer konuşmaları hepsi yoka yazıldı, sıfırla çarpıldı…

     Faiz Bey’in geçen gün yaşadığı bir trafik kazası sonrası “bırakma” kararı alması birçok söylentiye de neden oldu. Bu kazanın ona bir uyarı olduğu dedikoduları ya da paranoyası olarak bir bilinmeze yazıldı…

    Bir UBP’li ileri gelen abimiz, “Ben de rahatsızım olanlardan ama her şeyin bir nedeni var, sen kafanı yorma, anlamaya da çalışma. Senin bakış açınla bunu alman mümkün değil. Ülke için faydalı olan budur” dedi bana, şok oldum.     

     Siyaseti sevmediğim bir gerçektir, siyaset uzmanı da değilim ama bu yaşananları anlamayacak kadar da aptal değilim ve hiçbir Kıbrıslı Türk aptal değildir.

    Bu yaşananlar ne demokrasiye sığar ne siyasi ahlaka ne insanlığa ne de vicdana… Hiç kimse kusura bakmasın ama birileri istedi diye üyeler tarafından başkanlığa, seçmenler tarafından milletvekilliğine seçilen bir siyasi bu şekilde bir kenara atılamaz.

    “İrade” denilen şeyi bu kadar hafife alıp toprak etmemeliyiz. Faiz Bey’in yaşadığı bu süreç UBP üzerinden gösterildi ki ne kurultayın önemi var ne de seçimin… Halkı iradesiz KKTC, böyle mi sonsuza kadar yaşayacak?

    Evet Faiz Bey’in kendisi de direnmeliydi, kendisinin de bu topluma anlatmadığı şeyler var, kendisinin de stratejik hataları oldu ama  her şeye rağmen bu kadarı da gerçekten fazla. Faiz Bey başarısız olacaksa ve kimine göre başarısızsa, parti başkanlığını ve başbakanlığı yapamayacaksa, bunun bedelini kendisi ödemeliydi, üyeler ve halk istifasını isteyebilirdi. Başarısız olursa kendisi istifa etmeliydi, daha işin başında böyle emirle tasfiye edilerek değil.

    Mutsuz sonlu bir Faiz Bey filmi izledik ama aslında Faiz Bey’in ve UBP’nin yaşadıklarıyla topluma bir inançsızlık, umutsuzluk aşılanıyor, bunu küçümsememek lazım…