Ne utanan, ne arlanan var. Sendikacılar da yağma trenine bindi…
19/09/2023
Hüseyin Ekmekci
NE UTANAN, NE ARLANAN VAR. SENDİKACILAR DA YAĞMA TRENİNE BİNDİ… HEPİMİZİN MALININ ÜSTÜNE ÇÖKTÜLER, TEPİNİYORLAR. GELECEĞİMİZİ ÇALIYORLAR.
KIBTEK ON MİLYON DOLAR ZARAR EDİYOR, AYDA… GÜNEYE BİR AYDA ÜÇ YÜZ MİLYON TL ÖDENDİ, FAZLADAN. ÜRETİM YAPMIYORUZ DİYE… ÜSTÜNE DE 175 İSTİHDAMIN AYLIK FATURASI 7 MİLYON TL…
Kesin bilgi… 1.5 ayda Güney Kıbrıs’tan alınan enerji için ödenen miktar 13 milyon dolar. 300 milyon TL yani… Sadece 1.5 ayda. AKSA aynı oranda enerjiyi üretse 2 milyon dolar, yani 50 milyon TL. Kıb- Tek üretse, 2.2 milyon dolar… 55-58 milyon TL civarı. Arkadaşlar farkında mısınız? Yazık yahu, günah. Kazığın miktarı 6 kat..
Kuzeyde üretim maliyeti 15 Cent; ile 18 cent arası. AKSA Maliyetler nedeniyle Kıb- TEK’ten az daha ucuz üretiyor. Normal. Güneyden alınan elektriğe ödenen kilowat saat başına 54 cent, üzerine de özel tüketim vergisi… Sessiz sedasız güneye milyonlar ödeniyor, onlar da bizi inek gibi sağıyor, maşallah.
Halen daha Kıb- Tek’te geleceğe yönelik tek bir icraat yok. Bildikleri tek şey hısımcılık. Gelini, damadı, oğlanı, kızı istihdam etmek. Kurumu koruduğunu düşündüğümüz sendikacıların dahi, konu hısım akraba oldu mu nasıl davrandığını senelerdir yaşayarak öğreniyoruz
Elbette kurumda yapılması gerekenler bellidir. Kurumun gelir gider dengesine bakıldığı zaman aylık zarar kabaca 10 milyon dolar civarındadır. Bu rakam yaklaşık 30 milyon Türk Lirasıdır. Kurumun eksildiği kaynak, kamu faturaları şişirilerek tamamlanmaktadır.
Bu ne demek? Bir hane kilovatsaat başına beş Türk Lirası ödüyorsa, devlet kilovatsaat başına 30 TL ödüyor. Bu hesap ilk etapta, vatandaşın korunduğu gibi algılansa da, düpedüz her ay vatandaşın 30 milyon Türk Lirası tamamen kötü yönetimin finansmanı için harcanıyor
Rakamlar, kurumun her türlü kötü yönetildiğini gösteriyor. Sadece idari anlamda değil, ekonomik anlamda da Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu berbat bir şekilde yönetiliyor. Üstelik topluma ait bir değer, ihalecilerin ve partizanlıktan başka bir şey bilmeyenlerin elinde çürüyor
Teknecik gibi bir elektrik santralinin, tüm adaya dağıtım hattının, devamında toplanan kaynağın hesaplandığı zaman ülkenin en büyük şirketi. Sonuç? Hepimizi soyan, ihalelerle az sayıda insanın servetini şişirdiği, arada rüşvetçi ve ihale takipçilerinin büyük paralar kazandığı bir yer
Çalışanı da kalkan yapmışlar. “Kıb-Tek halkındır” diye de bir yalan uydurmuşlar. Her dönemde partizanlığın ve ihale takipçilerinin, haliyle siyasi işbirlikçilerinin cirit attığı berbat bir yapı. Bunca aksaklık, onca tuhaflık, bu vurgun düzeni elbette bazılarının iştahını kabartıyor
Nasıl düzelir? Soru bu. Arkadaşlar iki haftada kuruma 175 kişi istihdam ettiler. Bu kişilerin 83’ü şaibeli bir sınavla, geriye kalanı ise tamamen partizanlık ve hısımcılık ekseninde işe başladı. Onca eleştiri, onca hakaret, onca küfüre rağmen utanan var mı? Cevap veren var mı?
Olmayacak da. Maalesef kurumun kurtulması için izlenecek tek yol ekonomi bilimi içerisinde yer alıyor. Her ay Rum tarafına servet ödeyen, yatırım yapamayan, ekonomik değerleri yerle bir olan, ambarları boş, cihazları çürüyen bir kurum normalde istihdam yapmaz
Batmış bir kuruma, ayda 10 milyon dolar, yani 300 milyon TL zarar eden bir yapıya ihtiyacın üzerinde istihdam yapan bir anlayış ancak ve ancak toplum ve halk düşmanıdır. Kurumun zararı daha da büyüyecek, fatura bu gariban halka kesilmeye devam edecek
Peki, sizce utanan var mı? Sıkılan var mı? En kötüsü de hesap soran var mı? Muhalefet bu yaşananlara itiraz edebilir mi? Ana muhalefet kurumu yönetirken benzerini defa defa yapmış. Kısacası siyaset bu sorunu çözemeyecek, faturasını halk ödemeye devam edecek
- Felaket Bağıra Bağıra Geliyor
- Adalet olası kastla gelecek
- İsias denen garabet ortaya çıkarken herkes oradaydı
- Her gün yüzlerce insan ölümle burun buruna geliyor
- Kendi arasındaki uyumsuzluğu ve sevgisizliği ülke geneline yayan üçlü bir koalisyon
- Aynı araç, tasdik memuru marifeti ile 5 kez satılabiliyor…
- Ortada ihbar var, para yok
- Başbakanlık şeffaf bir şekilde bu harcamaların hesabını vermek zorundadır
- Devlet bir mekanizma olarak müdahale etmekten aciz
- Vatandaşın alım gücü giderek dibe vuruyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız