Ne zaman akıllanırız?
30/09/2024
İrfan Gündüzler
Suç ve kuralsızlık cenneti haline gelen ülkemizde, trafikte yaşananlar artık öyle bir noktaya geldi ki, sokağa adım atarken bile endişe duyuyorum. Evden markete gitmek bile, can güvenliğinin pamuk ipliğine bağlı olduğu bu yollarda, tam anlamıyla bir "Survivor" mücadelesine dönüşüyor.
Trafik kazalarının çoğunun dikkatsizlikten ve kurallara uymamaktan kaynaklandığını biliyoruz. Ne yazık ki, bu bilince sahip olmamıza rağmen, çoğu sürücü hâlâ bu tehlikeli davranışlarını sürdürüyor. Geçtiğimiz gün yapılan denetimlerde 7637 sürücü kontrol edilmiş, 1587'si çeşitli trafik suçlarından rapor edilmiş. Bu sayılar aslında çok şey anlatıyor.
Kaosun boyutlarını daha net görebilmeniz için birkaç örnek daha vereyim. Sadece bir gecede yasal hız sınırını aşan 606 sürücü, alkollü araç kullanan 49 kişi ve cep telefonu ile konuşan 161 kişi rapor edilmiş. Bu tablo, trafiğimizdeki kontrolsüzlüğün ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyor.
Peki, hepimiz her gün yola çıkarken nasıl bir tehlikenin içinde olduğumuzun farkında mıyız? Trafikte olan herkes, her an ölümle burun buruna gelebilir. Kimi zaman dikkatsiz bir sürücü, kimi zaman bir kural ihlali, hayatlarımızı bir anda karartabilir.
Trafik ışıklarına uymamak, ehliyetsiz araç kullanmak, sigortasız ya da ruhsatsız araç sürmek gibi basit görünen ihlaller, aslında gelecekte yaşanabilecek büyük kazaların habercisidir. Özellikle direksiyon başında cep telefonu kullanmak, kaza yapma riskini üç kat artırıyor.
Bu noktada polis teşkilatımızın yaptığı denetimleri sonuna kadar destekliyorum, ancak cezaların caydırıcı olmadığını düşünüyorum. Sürücülerin kuralları ihlal etmeye devam etmesi, cezaların yetersiz kaldığının bir göstergesi.
Elbette polis teşkilatının çabaları halkın güvenliğini sağlamak açısından çok kıymetli. Ancak unutulmaması gereken bir gerçek var: Bu sorumluluk sadece poliste değil, hepimizin omuzlarında. Trafik kurallarına uymak, sadece kendi can güvenliğimizi değil, sevdiklerimizin de hayatını korumak anlamına geliyor.
Kurallara uyan bireyler olarak hareket edersek, hem denetimlere olan ihtiyacı azaltır hem de trafikte daha güvenli bir ortam yaratabiliriz. Nihayetinde, varacağımız yere sağ salim ulaşmak da, sevdiklerimize ölüm haberimizin gitmemesi de bizim elimizde.