Nüfusu bilsek ne, bilmesek ne?
Rakamları bildiğimiz alanda dahi planlama yapmaktan aciziz
27/03/2019
Hüseyin Ekmekci
Mesela sizi ne ikna eder? İçişleri bakanı Bakanlık verilerini açıkladı. Bunun için de bir süredir koca bir ekip gayretle çalışıyor. Bir taraf "azız" diye politika yapıyor, bir taraf ise, "milyona yaklaştık" diye... Hep laf... Hep politika. "İş yapmama, planlama yapmama, geleceği tasarlamama, statükoyu" korumanın bir başka kalkanı da bu nüfus tartışmasıdır.
Eğitimde planlama yapılacak da öğrenci sayısı bilinmez?
- Hangi okulda kaç öğrenci var...
- Hangi bölgede nüfus artıyor...
- Hangi bölgede öğrenci artış hızı nedir...
- Hangi meslek dallarında açık var...
Kusura bakmayın ama hepsi de biliniyor.
Sağlıkta planlama yapılacak da hasta sayısı bilinmez?
- Kaç doktor var...
- Hangi hastaneye kaç hasta başvuruyor...
- Kaç kanser hastası tedavi görüyor, kaç kalp hastası...
- Kanserde hasta büyüme oranı nedir?
- Kalp hastaları sayısı nasıl artıyor...
- Acile kaç kişi başvuruyor...
Kusura bakmayın ama, bunlar da biliniyor...
Tarımda planlama yapılacak da rakamlar belli değil?
- Kaç büyükbaş hayvan var...
- Kaç büyük baş hayvan var...
- Sür üretimi oranı küçük/ büyük baş dengesi nedir?
- Ne kadar ithalat var...
- Ne kadar süt ürünü ihraç ediliyor...
- Hangi ürünlerin ihracına gerek yok, üretebiliriz...
- Yıllık tahıl üretimi nedir?
- Fazla nedir? Az nedir?
- -Hangi alana ne kadar teşvik verilir?
Kusura bakmayın ama, bunların da tamamı bu ülkeyi yönetenler tarafından bilinmektedir...
Peki ya turizm? Ne var bilinmeyen bu alanda?
- Yatak kapasitesini biliyoruz...
- Gecelik konaklamayı biliyoruz...
- Kaç yatak kapasitesine çıkmamız gerektiği...
- Kaç otel/ motel/ villa turizm içerisindedir?
- Daha çok turist getirmek için ne yapmalı?
Dünyada gitmedik ülke, katılmadık fuar bırakmayanlar, bunları mı bilmiyor...
Çalışma Bakanı...
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı...
İçişleri Bakanı...
Ekonomi Bakanı...
İnanılmaz rakamlara sahiptirler...
Planlama yapmak istediler de ellerini tutan mı oldu?
Kısacası...
Evet, rakam tam olarak bilinmeyebilir...
Ama, yukarıda kalem kalem saydığım bir çok alanda, ki planlanması gereken esas alanlar bunlardır...
Gerçek rakamlar küsuratına kadar bilinmektedir.
Yatırım yapmak isteyen...
Geleceği şekillendirmek isteyen...
Bu toplumu dönüştürmek isteyen, değiştirmek isteyenin elinden tutan yok...
İçişleri Bakanı kalem kalem açıkladı, ikna olmadık...
"100 bin kaçak işçi var..."
"105 bin öğrenci var..."
Gibi, artık "siyasi argüman" haline gelen alanlarda da rakamlar belli.
Kayıtlı işçi belli, her denetimde "kayıt/ kaçak" oranı belli...
Her kayıtlı dört kişiye karşılık, bir kaçak ortaya çıkıyor.
Öğrenciler ilk kez kayıt altına alındı, 60 bini geçemedik. 12 bin de yerli öğrenci...
Al sana 72 bin...
Kocaman yalanlarla, siyasetin elinde arguman haline dönen ve Allah'ın günü de bu toplumu aşağılayan bu tartışmadan da gına geldi.
Cumhurbaşkanı da dahil...
Herkes sadece "siyaset" yapıyor.
"İcraat" değil...
Siyaset...
Dünyada çağdaş toplumlar ileriye giderken...
Biz gerisin geriye...
Üçüncü dünya ülkesi olma yolunda ilerliyoruz...
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- Silkeledikçe Düşüyor…
- Enflasyon ocak ayında yapılan artışları yuttu
- Pahalılığın sebebi ülkeyi yönetenlerin bizzat kendisidir
- Birilerinin de Artık Sosyal Adaleti, Eşitliği Sağlaması Gerekiyor
- Niyeti kötü olanların, eninde sonunda akıbeti de kötü oluyor…
- Yalanla dolanla devletin parasını çatır çatır yediler
- TÜM YAZILARI için tıklayınız