GEÇMİŞTE NE VARSA SİYASETÇİ- VATANDAŞ EL ELE YEDİK. GELECEĞE SADECE ÇADIR KALDI. ÖFKELENMEDEN BİR OKUYUN HELE

ÖDEDENEN MAAŞLA HER AY 100 OKUL 150 ÇAĞDAŞ SPOR SALONU YAPABİLİRİZ. AMA ŞİMDİ EĞİTİM İÇİN ÇADIRI DA ASKERDEN EMANET ALDIK

Bu memleketin şu an en acil sorunu okullardır. Adıyaman’da yaşadıklarımızın ardından tüm veliler büyük bir aydınlanma yaşadı. Yeterli mi? Hayır. Neden? Çünkü bizim okulları tamir edecek devlet gücümüz yok. Çok fakiriz. Sadece maaş ödeyebilen bir ülkeyiz

Eğitim Bakanlığına ayrılan bütçenin tamamı neredeyse öğretmen maaşlarıdır. O kadar. Hatırlayın sene başını. Okullara hademe göndermedik. Neden? Okulları unuttuk da yandaş şirketlere ihale verme derdine düştük de ondan. E hani çocuklarımızı çok seviyorduk

Biz bu ülkeyi kemirdik. Dedeleri 40-50 bin TL maaş alıp, yüzde 1 kesinti yapılmasın diye kavga eden çocukların eğitim alabileceği en iyi yer ÇADIR… evet, acı ama gerçek bu. Kamunun okullara ayıracak beş Osmanlı onluğu yok maalesef. Gerçeğimiz budur

Paramız yok, eğitime ayıracak tek kuruşumuz yok. Çocuklarımıza ayıracağımız tek kuruşumuz yok. Onlara daha çağdaş eğitim alanları, daha iyi eğitim olanakları sunacak hiçbir şeyimiz yok. Bu ülkenin gerçeği budur. Bu gerçeği sadece isyan ederek değiştiremeyiz

Namık Kemal Lisesi avlusuna kurulan çadır sadece geldiğimiz noktayı gösterir. Alabileceğimiz en iyi tedbir budur. Çocuklarımıza verebileceğimiz en iyi imkan da budur. Neden? Gene yazayım, gene söyleyim. Çünkü beş paramız yok

Biz geçmişi yedik arkadaşlar. Geçmişi yerken, geleceğe de bir şey bırakmadık. Hani hep derdik ya, “Yahu bu maaş kavgalarını bir yana bırakın, geleceğe ne kalacak?” İşte o sorunun cevabı da bellidir. Çağdaş okullar değil, çadır kaldı çocuklarımıza

Elbette, velilerin rapor beklemeden, panikle çocuklarını okuldan almalarının da gelinen bu noktada etkisi var. Kınamıyorum. Düne kadar çocuklar o sınıftaydı. Bir anda sınıftan çıkarıldılar. Olacağı buydu. Velilerin de B planı yok, ama devletin zaten A planı da yoktu

Bu ülke, maalesef kamunun daha çok maaş vermesi üzerine kuruldu. İki yılda kamu maaşları yüzde 100’ün üzerinde arttı. Ülkede yaratılan tüm katma değer maaşa gidiyor. Yetmedi, Türkiye tarafından yatırım amaçlı kaynaklar da son üç yılda maaşa gitti

Önemli bir kaynak da batırılan kurumlarımız tarafından yeniyor. Bakınız, sadece BRT’ye maaş için aktarılan kaynak her ay bir okul yapmak için yeterli. Kıb- Tek zarar ettiği için AKSA’yı ödeyemedi. Borç bugün 1.1 milyar TL. Devlet ödeyecek, kaç okul eder?

Milletvekili çıkmış diyor ki, “300 milyon TL yeter…” 15 okul demek arkadaşlar. 30 spor salonu demek 300 milyon TL… 50 laboratuvar demek okullarımıza… Ve 300 kütüphane demek. Kaç para maaş ödüyor bu devlet? 1 milyar 650 milyon TL. Temmuz sonu 2.2 milyar maaş giderimiz olacak

Otursun ve herkes düşünsün. Torpille, kavgayla devlete istihdam yaptıranlar. Kendisi memur olup, partisine çocuklarını da istihdam etmesi için baskı yapanlar. Vasıfsız danışmanlar, işe yaramadan kamudan maaş alanlar… şimdi herkes oturup bir düşünsün…

Koca bir başarısızlığın, kamu kaynaklarını çarpık istihdam politikası ile Çar- çur edenlerin politikasının sonucudur bu çadırlar. Başka da izahı yoktur. Ne kadar kaynağımız varsa hepsini yedik, yuttuk, istihdamla, ihale mafyası ile yok ettik. Geriye bir çadır kaldı, o da askerin anvanterinde

Her ay 100 yeni okul parasını maaşa harcayan devletin, 20 milyon TL vererek, 15 derslik, bir spor salonu, laboratuvar, kütüphanesi ile çağdaş bir okul binası yapacak parası yoktur. Ve bu parayı bugün çadırda olan çocukların nene- dedesi, anne- babası yani hepimiz yedik

Bugün, cumhurbaşkanı NKL’ye gidebilir mi? Başbakan? Eğitim Bakanı? Eski milletvekili ve bakanlar. Gidip görsünler bu topraklarda yaratılan ayıbı. Ha; çadırda ders yazılır mı? Yapılır elbet. Ne olacak? Ders yapmamaktan iyidir. Ama özeleştiriyi yapması gerekenler de bir zahmet utanmasın