Dün haber grubumuza düşen bir mesajla birlikte dünyamız karardı. Yenidoğan servisindeki bebeklerin mamalarına alkol karıştığı iddiasıyla sarsıldık; henüz 20 günlük bir bebek hayatını kaybetmiş, 6 bebek ise yaşam mücadelesi veriyordu.

Mesajı okurken ilk tepkim “nasıl yani?” oldu, inanmakta zorlandım.

Alkol, kokusu olan bir sıvı. Bu durum herhangi bir evde yaşanmış olsa, ihmalkarlık, tedbirsizlik veya bilgisizlik derdim.

Ancak böylesine korkunç bir hata, Devlet Hastanesi’nin Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi’nde gerçekleşmiş olması inanılır gibi değildi. Bebekleri emanet ettiğimiz, hayatlarına özenle bakmaları beklenen hemşirelerimiz nasıl bu hatayı yapabildi?

Haber Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Ekmekçi, olayları adım adım saat saat anlattı. Olayın cuma günü başladığı ancak cumartesi günü fark edildiği öğrenildi. Bir evlat sahibi olarak, anne babaların evlatlarını yitirmenin acısını hayal bile edemiyorum.

Peki, şimdi ne olacak?

Şu anda 5 hemşire tutuklandı. Ancak sorumlular sadece bu hemşireler mi? Bu zincirde görevini eksik yapan ya da denetimde ihmal gösteren başka kimler var? Sorumluluğu olan herkes, en tepeden en alt kademeye kadar, en ağır şekilde cezalandırılmalı.

Böylesine bir hata karşısında vicdanı olan herkes derhal istifa etmeli. En savunmasız bebeklerimizin böyle bir ihmalle karşı karşıya kalması sağlık sistemimizin ne kadar zayıf olduğunun bir göstergesi.

Sağlıkta hata olmaz, yoğun bakım gibi kritik bir birimde böylesi bir hata hiç olmaz, olmamalı. Sorunun yalnızca kişisel bir hata olduğuna inanmıyorum.

Sağlık sistemimizdeki eksiklikler ve denetim mekanizmaları gözden geçirilmeli; bir daha böyle bir ihmalin yaşanmaması için ne gerekiyorsa yapılmalı. 

Olayın sorumluları, yalnızca yargı karşısında değil, toplumun vicdanı karşısında da hesap vermeli. Hatanın ardındaki ihmalkarlık, görevini eksik yapma ya da yeterli denetim sağlamama gibi nedenler, göz ardı edilemeyecek kadar büyük.

Şimdi tek dileğim o 6 bebeğin de sağlıklarına kavuşması