Onca dert yetmezmiş gibi şimdi de ‘elektrik ücreti’ infialine kapıldık

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
01/03/2022

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Ülkede elektrik ücretlerini üçe katlayacak olan zammın şoku yaşanıyor.

   Aslında beklenmeyen bir şey değildi bu ama inanmak istemiyordu kimse.

   Bu işten anlayanlar, hesapları yapanlar, ödenemeyecek bir elektrik ücretiyle karşı karşıya olduğumuzu söylüyordu.

   İşte korkulan oldu… Aslında bağıra bağıra geldi bu fahiş zam da duymak istemedik.

   Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) gözümüzün önünde batırıldı, açık açık ve bin bir rezillikle.

   Bu ülke devlet kurumlarını batırmanın kitabını yazdı, kamu yönetimindeki başarısızlığı herkes kabul ediyor ve her şey gözümüzün önünde oluyor.

    KIB-TEK’in kötü yönetilmesi, neredeyse hareket edilemez hale getirilmesi bir yana, seçimler, kurultaylar nedeniyle zamanında zamlar yapılmadı, popülizm galip geldi, “aman zam yapmayalım, oy kaybetmeyelim” kaygısıyla işte geldiğimiz nokta.

    Kademeli zamları yapmadınız, kurultayı atlattınız, seçimi de bir şekilde atlattınız, hem de iyi bir yere geldiniz, peki ya şimdi ne olacak?

    Hade bakalım, gelin de çıkın bu işin içinden.

    Bu partisel çıkarlar yüzünden bu ülkenin başına gelmedik kalmadı, siyasiler veya partiler günü kurtarabiliyor ama ülkenin geleceğinden yiyorlar.

    Azınlık hükümeti, KIB-TEK’teki sorunlardan tutun da akaryakıt krizine, tüp gaz krizine kadar ülkede imza atmadık fiyasko bırakmadı, geriye tam bir enkaz bıraktı.

    Ne ilginç ki UBP-DP- YDP’den oluşan azınlık hükümeti, enkazı başkasına değil, yine bir UBP-DP- YDP Hükümeti’ne bıraktı.

    Ne ironik bir durum değil mi? Kendi ayağına kurşun sıkmak buna derler işte.

    Şimdi kendi bıraktığı enkazı kendisi kaldırabilecek mi bu partiler?

    Ülkede sorun yalnızca elektrik ücretleri değil ki, ülke dökülüyor, her tarafta sorun var ve tam bir çaresizliğe sürüklenme halindeyiz.

     Tüm ekonomik örgütler ayakta, sanayiciden ticaret adamına, esnafa kadar herkes bu elektrik zammını kaldıramayacağını, batacağını, kepenk indireceğini söylüyor, tam bir infial var.

     Zaten elektrik tüm işletmelerin en büyük girdisiydi, zaten şu anda bile bunu karşılamakta zorlanıyorlardı, şimdi bu masraf üçe katlandı…

     Peki ne olacak? Elektriğe zam kaçınılmazdı, bunu herkes kabul ediyor, bu bir gerçek…

     “Hükümet ne yapsın, buna mecburdur, böyle devam edilemez” deniyor.

     Evet doğrudur, böyle gidemezdi, bir zam yapılması gerekiyordu ama peki iş insanları, vatandaşlar ne yapsın? Onlar nasıl ödeyecek? Olmayan parayla bu elektrik nasıl ödenecek?

     Peki vatandaşa kim yardım edecek, kim destek çıkacak?

     Hükümet zam yapmak zorundadır ya da zam yapmakta haklıdır da vatandaş haksız mıdır?

     KIB-TEK’i bu duruma dış güçler getirmiş değildir, bu durumun müsebbipleri ortadadır, hepsi de biliniyor, hepsi de yine belli görevlerdedir, sorumluların bir kısmı yeniden seçilmiştir, parlamentodadır, yeni görevler üstlenmişlerdir.

     Yaptılar, ettiler, şimdi suspus, “sin da gülle geçsin” misali hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor.

     İşin kötü tarafı da budur zaten, sorumlular cezalandırılmıyor; ne hukuki yönden cezalandırılıyor ne de seçim sandığında bu ceza kesilebiliyor onlara.

     Zamanı ya da sırası değil belki ama bizi bugünlere getirenleri cezalandırmayan, sorumluların bedel ödemesini sağlamayan ülke halkının bir bölümü için “müstahaktır size” diyeceğim ama ne fayda, onlarla birlikte tüm halk yanmış durumda…

     Bir de dünyadan, Avrupa’dan verilen örnekler var; elektriğin, doğalgazın, akaryakıtın ne kadar pahalı olduğuyla ilgili, hatta bazı ülkelerden Euro bazında örnekler verilip, Türk Parası’na çevriliyor ve “Bakın yalnızca bizde pahalı değil” deniyor.

    Bu yanıltmaca hep yapılır… Kardeşim örnek verdiğin Avrupa ülkelerinde milli gelir kaç paradır, maaşlar ne kadardır, asgari ücret ne kadardır, genel yaşam düzeyi nedir bakıyor musunuz ki?

    O örnek gösterdiğiniz ülkelerde defalarca Covid-19 yardımları yaptı devlet, işletmeleri, ekonomi çevrelerini ve vatandaşlarını ayakta tutmaya çalıştı. Peki bizde ne yaptı? Hiçbir şey…

    Lütfen çağdaş ülkelerdeki fiyatları önümüze getirip, karşılaştırmayın, siz elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatlarını karşılaştırırsanız, ben de gelir düzeyini, refah seviyesini, devletlerinin yaptığı katkıları karşılaştırırım…

     Evet zam yapılmalı ama bu kadar değil… Bu kadarını hiç kimse kaldıramaz, hep birlikte batarız. Hükümetin mutlaka bunu daha aşağıya çekecek formüller bulması gerekir.

     Nasıl mı yapacak? Bazıları formüller, öneriler de sunuyor ama ben bunu yapmayacağım…

     Ben bilmem… Aslında fikirlerim var ama “bilmem” diyeceğim… Seçim öncesi her şeyin güzel olacağını anlatan, tüm sorunların çarelerini bulacağını vaat eden, “yönetmek/ hükümet etmek bizim işimiz” diyen ve bize bir cennet sunacağını söyleyen onlardı.

     Bize cennet vaat edip, bizi cehenneme itmeye hakları yok. Nasıl ki “ben yaparım” demişlerdi, şimdi yapacaklar.

    Evet biliyorum “böyle konuşmak kolaydır” diyeceksiniz. Evet kolaydır, aynen onların seçim sürecinde çok kolay vaatlerde bulunması gibi…

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS:
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.