Ortak gelecek için işbirliği şart…
18/03/2025












Hüseyin Ekmekci
ORTAK GELECEK İÇİN İŞBİRLİĞİ ŞART… BM BAKTI LİDERLER ÇÖZÜMDEN ÇOK UZAKTA; O ZAMAN TOPLUMSAL İHTİYAÇ ALANLARINDA İŞBİRLİĞİ ZEMİNİ YARATMAYA ÇALIŞIYOR
EN BAŞTA ENERJİ, SU, KAÇAK GÖÇMEN, ADLİ OLAYLAR BAŞLIKLARI ÖNE ÇIKIYOR… BÖYLELİKLE GÜVEN YARATACAK ADIMLARLA YENİ BİR SÜREÇ BAŞLAYACAK… EĞER LİDERLER İSTERSE…
Herkesin gözü “kalıcı çözüm müzakerelerine” odaklanmışken, Birleşmiş Milletler Cenevre görüşmelerini farklı bir şekilde değerlendiriyor. Taraflarla defalarca görüşen BM yetkilileri, kısa vadede kalıcı bir çözüm olmayacağını anladı. Ama bu, toplumların ihtiyaç duyduğu alanlarda işbirliği yapmasına engel değil.
Bu noktadan yola çıkan BM, taraflardan “işbirliği” yapabilecekleri alanlarda adım atmalarını istedi. Bugüne kadar liderlerin yapmış olduğu tüm açıklamaları unutun. Geriye ne kalıyor? Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de destekleyebileceği, AB’nin de katkı sağlayacağı işbirliği alanları…
Örneğin, adada ciddi bir enerji sorunu var. Taraflar sık sık birbirinden enerji desteği alıyor. Zaman zaman mahsuplaşarak, zaman zaman ödeme yaparak… Adadaki enerji açığı ortadayken, bu alanda işbirliği yapmak toplumların faydasına değil mi?
Hayali ve çok uzun yıllar sürecek bir Girit-Kıbrıs-İsrail enerji hattı için Avrupa Birliği 750 milyon Euro destek vermeye hazır. Oysa sadece 4 yılda tamamlanması mümkün Türkiye-Kıbrıs enerji nakil hattı için 400 milyon Euro gibi bir rakam yeterli.
Türkiye, bu alanda hemen çalışmalara başlayabileceğini defalarca söyledi. Hem AB, hem BM hem de Rum yetkililer bunu çok iyi biliyor. Böyle bir dönemde, Kıbrıs adasının enerji sorununu ortadan kaldıracak bir işbirliği, toplumların da faydasına değil mi?
Yine, Türkiye’den gelen su, “Barış Suyu” olabilir. BM yetkililerinin en çok şaşırdığı konulardan biri de bu. Rum siyasiler, su alanında işbirliği yapmayı uzun süredir reddediyor. Oysa denizden arıtma yöntemiyle su açığını kapatmaya çalışan Rum yönetimi, ciddi çevre sorunları yaşıyor.
Türkiye-KKTC arasındaki su nakil hattı, 75 milyon metreküp su kapasitesine sahip. Hiçbir yıl 45 milyon metreküpten fazla kullanılmadı. Rum tarafının da istemesi halinde, bu kapasite 65-70 milyon metreküp seviyesine çıkarılabilir. Bu bağımlılık değil, tam aksine toplumsal bir ihtiyaç.
İnsan kaçakçılığı konusunda da her iki taraf büyük sorunlar yaşıyor. Aynı zamanda adli suçlular, adanın iki tarafını da mesken tutmuş durumda. Bir tarafta suç işleyen, soluğu diğer tarafta alıyor. Böylesi insani bir konuda, toplumların huzuru için işbirliği yapmanın ne zararı var?
Kısacası, BM yapmış olduğu temaslarda tarafların birbirinden çok uzak olduğunu kayda aldı. Aynı zamanda, işbirliği yapılabilecek alanlarda tarafların birbirini suçladığını da gördü. Bu tabloda, Cenevre’yi bir barış görüşmesi zemini olarak değil, işbirliği zemini olarak ele aldı.
Garantör ülkeler Türkiye ve Yunanistan, anlaşamayacakları konuları bir tarafa bırakıp, uzun süredir işbirliği yapabilecekleri alanlarda adımlar atıyor. Bu olumlu hava masaya da yansıdı. Her iki lider bu konuda motive edildi. Başlıklar yavaş yavaş ortaya çıktı.
Madem uluslararası kabul görecek bir anlaşma yapılamıyor, toplumların hayatını kolaylaştıracak, Rum ve Türk hükümetlerinin işbirliği yapabileceği alanlara odaklanmak en mantıklısı değil mi? BM bu konuda kararlı. Şimdi geriye liderlerin iyi niyeti kalıyor. Cenevre’de durum bu…
- Aile, mücadelesi, ile statükoyu değiştirdi, liselerde baş örtüsü serbest… küfür kıyamet topluma, yük iktidara kaldı
- UBP’de sürpriz bir şekilde üyelere yeni bir cumhurbaşkanı adayı için isim soruluyor
- KKTC’de birlikte yaşamak zorunluluk değil, tercihtir
- Yüreğinde insan sevgisi olmayanın, doğduğu yerin bir önemi de yok…
- Hükümet son anda tüzükte bir değişiklik yaptı
- Şimdi onlarca çocuk, başörtüsüyle okullara gitmekte özgür
- “Her otele bir ambulans, bir de doktor” saçmalığına döndü tartışma…
- Fikire fikirle değil, “geldiğin yere dön” saçmalığı ile cevap verenler var…
- Hükümet, sükûneti sağlamak ve toplumu birleştirici bir çözüm üretmek zorunda
- İşledikleri suçlar nedeniyle adadan ihraç edilenler affedildi
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






