Pandemi için istihdam 258’miş, bunların 188’i yatmaya gönderilmiş, ha bir de ehliyetsiz şoför de istihdam edilmiş...

ads ads ads ads
19/03/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


Ne memleket ama ha? Ne şartta olursak olalım ülkeyi yönetenler partizanlıktan vazgeçmiyor.

  Etkilenmeyen ülkenin kalmadığı küresel bir salgınla mücadele ediyoruz, ülkemiz savaştan çıkmış kadar mağduriyet yaşıyor ve böyle bir ortamda partizanca işler yapılıyor.

   Salgın şartlarında bile geride bıraktığımız süreçte çok partizanlık yapıldı, özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ve sonrası göz göre göre partizanca istihdamlar oldu ama son günlerde tanık olduğumuz olaya artık “pes” dedik…

   Yani gerçekten de “yeter artık yahu” dedirten bir durum… Bundan öncekiler “tamamdı” anlamında söylemiyorum ama artık bir son verilsin bu rezalete.

  İlk kez Haber Kıbrıs web TV’de “Hüseyin Ekmekçi ile Günaydın Haber Kıbrıs” programında dinlediniz, yine Haber Kıbrıs’ta da haberini okudunuz herhalde, salgınla mücadelede ve ‘Acil Durum Hastanesi’nde görev yapsın diye 203 kişi istihdam edildiğini ama şu anda yalnızca 70 kişinin çalıştığını…

   Evet öyle; tam 203 istihdam yapılmış yapılmasına da hastanede 70 kişi çalışıyormuş. ‘Acil Durum Hastanesi’nde çalışması gereken 133 kişi ortalarda yokmuş.

   Bir, üç, beş, on iki, yirmi değil tam 133 kişi yahu… Evet tam 133 kişi kayboldu…

   Bu arada yeni bilgiler de ulaşıyor bize; elde ettiğimiz bilgiye göre pandemi için istihdam edilen çalışan sayısı 203 de değil, tam 258 kişiymiş…

   Yani kaybolan kişi sayısı 133 değil, tam 188…

  “Kayboldu” diyoruz da yanlış anlamayın, kaçırılmadılar.

   Sıvıştılar besbelli, ya da sıvışmaları sağlandı; kolay değil çünkü ‘Acil Durum Hastanesi’nde çalışmak, daha kolay yerlerde olmalıydılar. Tipik kamuya partizanca istihdam mantığı, “kamuya girsin rahat etsin” anlayışı…

   Sağlık ocaklarına ve benzeri yerlere dağıtılmışlar, yani en azından tespit edilebildiği kadarıyla…

   Ayıptır, günahtır, rezilliktir bu yapılan…

   Ülke insanı pandemiden kaynaklanan yıkımın altında kalmış, pandemi mücadelesi için Sağlık Bakanına sonsuz yetki veriliyor ve o Sağlık Bakanı böylesine zor bir dönemde istihdamı partizanca yapıyor…

    O Sağlık Bakanı partizanca istihdam yaptığı yetmezmiş gibi, bir de onların rahat etmesinin yollarını bulmuş, onları yatmaya göndermiş… Çift katlı partizanlık yapmış yani…

    Bir yıl geride kalmış, hekim sayısı yetersiz, hemşire sayısı yetersiz, sağlık personeli yetersiz, yatak sayısında artış olmamış, hemşireler mevsimlik işçi statüsünde istihdam edilmiş ama bakan başarılı…

    Genel pandemi mücadelesinde ve ‘Acil Durum Hastanesi’nde çalışınlar diye istihdam edilen 258 kişinin 188’i ortalıkta yok…

    Ben kişilerin “iyiliği”, “iyi insan oluşu” veya “sempatik oluşuyla” hiç ilgilenmiyorum ve halkımıza da buna bakmamalarını söylüyorum. Göreve getirildiği alanla ilgili ne yapıyor ona bakın siz…

    Başarılı denilen, yere göğe sığdırılamayan, görevden alındı için onun için yas tutulan Ali Pilli’den söz ediyorum.

     Başarılı dediğiniz eski Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin istihdam ettiği kişileri, hem de 188 kişiyi sağlık ocaklarına ve benzeri yerlere yatmaya göndermesine ne diyeceksiniz?

     258 kişiden 70 kişinin ancak Lefkoşa’da kalabilmesinin izahatı nedir acaba?

     Böylesine bir pandemi döneminde bu nasıl bir vicdandır, bu nasıl bir anlayıştır, pandemi döneminde bile bu nasıl bir partizanlıktır, bu nasıl bir bölgeciliktir?

     Bu ülkenin o kadar lüksü var mı ki Lefkoşa’ya pandemi için istihdam edilen personeli sağlık ocaklarına veya bilinmeyen yerlere göndersin?

     Biliyor musunuz ‘Acil Durum Hastanesi’ne ehliyeti olmayan şoför istihdam edildi. Evet yanlış okumadınız, ehliyeti olmayan şoför. Bunu da yaptılar yani…

    Biliyor musunuz, 4 sekreteri bulunan Cengiz Topel Hastanesi’ne böyle bir dönemde sekreter istiham edildi, çok aciliyeti varmış gibi.

    Biliyor musunuz, doğru dürüst bahçesi bile olmayan Güzelyurt Sağlık Ocağı’na böyle bir dönemde bahçıvan istihdam edildi, akıl almaz bir şekilde.

    Biliyor musunuz, Metehan Sınır Kapısı’na PCR kağıtlarına baksın diye 4 kişi istihdam ettiler, bunu polis de yapabilecekken, pandemi mücadelesinin ve ‘Acil Durum Hastanesi’nin personele ihtiyacı varken.

    Biliyor musunuz, böyle bir dönemde huzurevine şoför istihdam edildi, şu anda hiç aciliyeti yokken.

    Biliyor musunuz Lapta Sağlık Ocağı’na eczacı istihdam edildi, böylesine bir zamanda önceliği yokken.

     Biliyor musunuz istihdam edilenlerin çoğunluğunun köylerdeki örgüt başkanlarının çocukları, yakınları olduğunu?

     Biliyor musunuz bu tür istihdamlarda aslan payının Güzelyurt bölgesinde olduğunu…

     Bilmiyorsanız öğrendiniz, daha da sıralayabiliriz ama bu kadar yeter sanırım…

     Bunlar olurken Başbakan ve diğer bakanlar ne yapıyordu?

     Sağlık Bakanına sonsuz yetki verip de hiç mi bakılmaz ne yapıyor diye?

     Bu konuda Başbakan Ersan Saner’den ve yeni Sağlık Bakanı Ünal Üstel’den henüz bir ses gelmedi, mutlaka onlardan açıklama bekliyoruz.

     Geçen gün ‘Acil Durum Hastanesi’den sorumlu hekim olan Erol Uçaner, acil olarak personel listelerinin istendiğini, herkesin hastaneye çağrılacağını, göreve gitmek istemeyen hastane çalışanlarının imza atarak görevden ayrılacağını açıkladı.

    Sormadım kendisine ama Sayın Uçaner, muhtemelen bunu yeni Sağlık Bakanı’na sorarak yapıyordur…

    Bence bu işin peşini bırakmasınlar, pandemi için bir yıldır aralıksız çalışan insanlar varken, ‘Acil Durum Hastanesi’nde personel yedi gün aralıksız çalışıyorken, partizanca başka bölgelere, evlerinin yakınına gönderilenlerin yatması adil değildir, haksızlıktır, ayıptır…

    Siz bu tablonun ardından halen “eski Sağlık Bakanı Ali Pilli başarılıdır” diyebilirsiniz, başarı kriterinizin içine partizanlık, adam kayırma, ilerisi için kişisel politik hesaplar da giriyorsa eğer. Ya da bir taraf ezilirken diğer tarafa yandaşlarını yatmaya göndermek bir devlet adamına yakışırsa eğer…

    Tabii tüm bunlar yapılırken kılını kıpırdatmayan ya da gözünü açmayan eski ve yeni Başbakanlar ve tüm bakanlar da sorumludur, “Dur be arkadaş nedir yaptığın?” demedikleri için.

    Başbakan Ersan Saner, “E dur dedik ya görevden aldık” diyebilir ama ben de kendisine derim ki “Atı alan Üsküdar’ı geçmiş, şimdi gelin de temizleyin bakalım temizleyebilirseniz…”

    Yine de gözümüz üzerinizde Sayın Ersan Saner ve Sayın Ünal Üstel, bu işe el atın, bu rezilliği bu şekilde bırakmayın…

19/03/2021 16:41
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.