Pet şişelerdeki büyük tehlikenin farkında mısınız?

ads ads ads ads
02/11/2012
StarKıbrıs - Yurdagül Beyoğlu

"Pet şişelerde de büyük tehlike var. Pet şişeler bir içimliktir. Bunların daha sonraki kullanımlarında plastiklerin içindeki kanser yapan Bisfenol – A ve Dioksinortaya çıkıyor ve bu özellikle meme kanserine neden oluyor."

ads
Pet şişelerdeki büyük tehlikenin farkında mısınız?

CTP milletvekili Dr. Sibel Siber, pet şişelerdeki tehlikeye dikkat çekerek, “pet şişeler bir içimliktir. Bunların daha sonraki kullanımlarında plastiklerin içindeki kanser yapan Bisfenol – A ve Dioksin ortaya çıkıyor ve bu özellikle meme kanserine neden oluyor” dedi.

Tarım ilaçlarının da kansere neden olduğunu vurgulayan Siber, bu ilaçlarının yeşil reçeteyle satılması gerektiğini belirtti.

UBP milletvekili Dr. Mehmet Tancer de ülkedeki kanser vakalarının en önemli sebebinin eski CMC bölgesindeki siyanürlü alanın ortadan kaldırılamaması olduğunu söyledi. Girne’deki elektrik santrallerinin filtresiz oluşunun da kansere davetiye çıkardığını dile getiren Tancer, en kısa zamanda kanser birimi kurulması gerektiğinin altını çizdi.

Kanser vakalarının dünya ortalamalarının üstünde olduğu KKTC'de hastalığın gün geçtikçe artış göstermesi korkutuyor. Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nin verilerine göre KKTC’de yaklaşık 7 bin kişi kanser hastası ve ülkedeki her 42 kişiden biri kanserle boğuşuyor.

Ülkede en çok görülen kanser çeşidi meme kanseri. Meme kanseri yüzde 35,6 ile ilk sırada yer alıyor. Bunu yüzde 13,3 ile prostat kanseri, yüzde 8,9 ile cilt kanseri, yüzde 8,9 ile lösemi ve yüzde 6,7 ile rahim kanseri izliyor.

Yine verilere göre son on yıl içerisinde KKTC’de kanser hastalığının en çok görüldüğü yıl 2003. 2003’te 362 kanser vakasına rastlanırken, 2004’te 316, 2005’te 309, 2006’da 315, 2007’de 230, 2008’de 110 ve 2009’da da 211 yeni vaka ortaya çıkmış durumda.

Ülkede en fazla kanser vakası Mağusa’da da görülürken, Mağusa’yı, Girne, Lefkoşa ve Güzelyurt takip ediyor.

Konuyla ilgili olarak Star Kıbrıs’a konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)Milletvekili Dr. Sibel Siber, KKTC’de kanser vakalarının sebeplerini ve nasıl korunmak gerektiğini açıkladı. “Soluduğumuz havadan gıdalardaki zehirli ilaçlara kadar her şeyin kanser sebebi olduğunu kaydeden Siber şunları söyledi:

“GIDALARDA ZEHİR VAR”

“Havada çok toz partikülü var. Bu partiküller akciğer ve solunum yolu hastalıklarını tetiklediği gibi kansere de sebep oluyor. Onun yanısıra tükettiğimiz gıdalar da kanser sebebi. Gıdalardaki zehirler, hormonlar insan vücudunun kabul edeceği limitin çok üstünde. Bunlar ancak ihracat yaptığımızda ortaya çıkıyor.

“BUNLAR YÜZDE 100 KANSER YAPIYOR”

Bizim tükettiğimiz bu denetimsiz gıdaların yüzde 100 kanser yaptığı kanıtlanmıştır. Sebze meyve ve tahıl yetiştiricilerinin keyfi uygulamasına kalmış durumdayız. Bu kişiler cehaletle böyle davranıyor olabilir ama bu kişileri bilgilendirene kadar denetim ve caydırıcı cezalar şart.

“TARIM İLAÇLARI YEŞİL REÇETEYLE SATILMALI”

Tarım ilaçlarının yeşil reçeteyle satılması gerekiyor. Kimse kafasına göre alıp, tarlasına atamamalı. Bizde tam tersini yapıyor, ürün ilaçlı çıkınca zarara uğradı diye tazmin ediyoruz. Hatta geçenlerde olmuştu. İhraç edilen portakallar ilaçlı çıkınca sahibine zarar ziyanı ödenmişti. Bunlar insan sağlığını ilgilendiren konular.

“PET ŞİŞELER BİR İÇİMLİKTİR”

Sularda ayrı tehlike kaynağı. Sularımızın ne derece temiz olduğu tartışılır. Bu konuda sıkı denetimler yok. Onun yanında yaygın olarak kullandığımız pet şişelerde de büyük tehlike var. Pet şişeler bir içimliktir. Bunların daha sonraki kullanımlarında plastiklerin içindeki kanser yapan Bisfenol – A ve Dioksinortaya çıkıyor ve bu özellikle meme kanserine neden oluyor.

“SICAĞA MARUZ KALAN PET ŞİŞELER ATILMALI”

Bir de sıcağa ve güneşe maruz kalan pet şişelerin hemen atılması gerek. Bu konuda yazık ki halkı bilinçlendirecek bir birim yok. İnsanlar kendi kendilerine, internetten, sivil toplum örgütlerinden bir şeyler öğrenerek kendi tedbirlerini almaya çalışıyorlar. Oysa devlet kendi insanını korumakla mükelleftir. Bu tip, insan sağlığını tehdit eden unsurların devlet tarafından denetlenmesi ve gerekli olan cezanın verilmesi gerekir.

“DENETİM MEKANİZMASI OLUŞTURULMALI”

Bugün Amerika’da FDA var. Devletten bağımsız olan bu kuruluş, gıdalara konan ilaçlar ile ilgili denetimler yapar. Ülkeye girecek yiyecekte herhangi bir toksin bulursa o gıdanın girişini ve satışını yasaklar. Bizde de böyle insan sağlığını koruyucu denetimlere, ilgili araştırmayı yapabilecek mekanizmaya ihtiyaç vardır. Çünkü kişiler nereye başvuracaklarını bilmemektedirler.

“BİLGİ BOMBARDIMANI ALTINDALAR”

Halkımız bazen bilgi bombardımanı altında neye inanacağını bilmemekte, iyice çaresizleşmekte. Halbuki ülkemizde böyle bir birim olursa bu birimin verdiği bilgiler, önerdiği tedbirler halk sağlığı açısından çok değerli olacaktır. Bugün bu görevi sivil toplum örgütleri ve Tabipler Birliği yapmaya çalışıyor ama bunların üzerinde, donanımı ve her türlü tetkiki yapacak bir kuruma ihtiyacımız var.

“SEVDİKLERİMİZİ KAYBETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Aksi halde kontrolsüz ve güvencesiz bir şekilde kanser vakalarıyla yaşamaya, sevdiklerimizi kaybetmeye devam edeceğiz.

“MECLİS’TE TARIM İLAÇLARININ REÇETEYLE SATILMASI KONUSUNU GÜNDEME GETİRDİK”

Bizim de hem hekim, hem vekil olarak çalışmalarımız sürüyor. Zirai ilaçların yeşil reçeteyle satılması konusunu Meclis’te dile getirdik. İçişleri Bakanlığı konuyla ilgileneceği sözünü verdi ama henüz yürürlüğe girip girmediğini bilmiyoruz. Bununla ilgili bir bilgiye ulaşamadık maalesef. Bu tek başına bir Bakanlığın konusu da değil aslında. İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ortak hareket etmeli.

“BİZ UYARIYORUZ”

Biz vekiller olarak bu konuda uyarıcı görevlerimizi ve önerilerimizi yapmaktayız ama tedbir almak hükümetin görevidir. Bu konuda hükümete büyük görev düşmektedir.

“AİLESİNDE KANSER OLAN DİKKAT ETSİN”

(Kanserden korunma yollarının sorulması üzerine) Özellikle risk grubundaki kadınlar ve annesi, teyzesi kanser olanlar daha dikkatli olmalı, sıklıkla muayenelerini yaptırmalılar. Eğer memede herhangi bir patoloji tespit edilmemişse jinekologlarının önerisiyle sıklıkla ultrason yaptırmaları, 40 yaş üstü kadınların mutlaka yılda bir kez mamografi çektirmesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmektedir.

“MAMOGRAFİ YILDA BİR KEZDEN FAZLA OLMAMALI”

Yılda birden fazla mamografi tavsiye edilmez. Çünkü mamografi esnasında ortaya çıkan radyasyonun da kanserojen olduğu bilinmektedir. Ayrıca menopoz sonrası östrojen hormonu kullanımı da meme kanserini tetikleyici olabilmektedir. Tüm kadınlarımıza yılda en az bir kez jinekoloğa gitmelerini öneririm. Bugün meme kanseri erken teşhis edildiğinde yaşam süresini kısaltmayan bir kanser türüdür. O yüzden ‘kanserden korkma, geç kalmaktan kork’ sözünü unutmamalıyız.”

“CMC KANSER SEBEBİ”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekili Dr. Mehmet Tancer ülkedeki kanser vakalarının en önemli sebebinin eski CMC bölgesindeki siyanürlü alanın ortadan kaldırılamaması olduğunu söyledi. Girne’deki elektrik santrallerinin filtresiz oluşunun da kansere davetiye çıkardığını kaydeden Tancer sözlerini şöyle sürdürdü:

“FİLTRESİZ SANTRALLERDE KANSER SEBEBİ”

“Kuzey Kıbrıs’ta kanser oldukça yaygın. Sebeplerine gelince, CMC bölgesindeki siyanürlü alanın bir türlü ortadan kaldırılamaması kanser nedenidir. Girne için konuşursak, elektrik santrallerinde baca olmaması ve zehirli atıklar salmaları en önemli unsurlardan. Üçüncü unsursa Rum tarafından kaçak olarak getirilen zirai ilaçların kontrolsüz kullanımı.

“ZİRAİ İLAÇLAR KONTROLSÜZ KULLANILIYOR”

Zaman zaman zirai ürünlerde toplu imha yapıldığını duymaktayız. Bu ilaçların çok sıkı kontrol edilmesi ve organik, sertifikalı tarıma yönelmemiz gerek. GDO’lu ürün dediğimiz genetiği değiştirilmiş organizmalardan da kaçınmak gerekiyor. Bunlar hayvan yemlerinde olduklarından hayvana, dolayısıyla insana geçiyor.

“KANSER KONTROL MERKEZİ KURULMALI”

Ayrıca, ‘Kanser etmenleri kontrol merkezi’ nin oluşturulması lazım. Bu merkez olaylara süratle müdahale etmesinin yanında bu konuda yönlendirici öneriler sunar. Bu tür tedbirlerin alınmasıyla kanserdeki artış durdurulabilir diye düşünüyorum. Bu merkez büyük olasılıkla Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulabilir.”

02/11/2012 17:09
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: pet şişe, tehlike
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.