Pile düğümü…
07/12/2023
Yusuf Kanlı
Biraz benim gibi Pile’de sağlanan “büyük diplomatik başarının” ya da “İnat ettik, sıkı durduk, yolu yaptık” açıklamalarının perde gerisinde neler yaşandığını, Kıbrıs toplumlararası görüşmeler sürecinde ilk kez fiili toprak tavizi verildiğini, bir askeri karakolun verilen toprak tavizi bölgesinin gerisinde kaldığını dahi fark etmeyecek kadar acemice yapıldığını yazmamız, eleştirmemiz de herhalde sebep oldu, süreç tıkandı.
Gerek BM kontrolünde Rumlara teslim edilen ara bölgedeki bölge ve onunla birlikte ara bölgedeki bitişik alanın imara açılması çalışmaları da Pile yolu inşaatı da üç haftadır askıda, ve bu durumun kalıcı olabileceği anlaşılmakta. Sebep, Rum tarafından kaynaklan bilgilerde Türkiye Dışişleri ve Savunma bakanlıklarının konuyla ilgili aynı görüşte olmadığı.
Büyük başarı değil muhteşem fiyasko
Diplomaside her konuya uygun bir açıklama mümkün. Mesela, Süleyman Şah türbesini bir gece operasyonuyla, üstelik terörist dediğiniz Kuzey Suriye’de fiili etkin Kürt yapılanması desteğiyle Türkiye topraklarına taşımak “büyük başarı” olarak gösterilmek mümkün. Güya şimdi de yangına müdahale falan filan gibi bahane uyduruluyor, veya Türkiye’deki iki bakanlık arası farklı değerlendirmelerden bahsediliyor.
Acaba öyle mi, yoksa adadaki askeri değerlendirmeler sonucu malum büyük diplomatik başarının nasıl bir ciddi fiyaskonun faturası olduğu mu ortaya çıktı? İddia o ki askeri yetkililer altı maddelik bir itiraz mektubu hazırlayıp başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere Türkiye’de konuyla alakalı her birime “Bu iş olmaz” izahatında bulunmuşlar. Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Birleşmiş Milletler üzerine dozer sürülerek, sivil kıyafetli polisleri BM askeri üzerine saldırtarak işlenen “savaş suçu” ardından geliştirilen Pile uzlaşısında milli çıkarların, özellikle geride unutulan askeri noktanın stratejik önemini asker hatırlatmış, bu yanlıştan dönülmesini usulünce talep etmiş. Nihayette önce frene basılmış, şimdi BM de bu uzlaşının artık olamayacağını kabul noktasına gelmiş.
Milliyetçi hamaset bir yere kadar
Milliyetçi hamaset ile ayağa kalkıp, keskin sirke misali küp patlatılmış. Belki bu fiyasko da ciddiye alınır ve adada diplomasinin, uzlaşı ve görüşmeler süreçlerinin Rum tarafında çömezlerin olmadığı, verilecek açıklardan ve gaflardan ciddi gol yenebileceğimiz gerçeğini dikkate alınarak uzmanlarla, birikimi olan, süreci, belki yine amatör ruhla ama profesyonel ciddiyetiyle yürütebilecek ehil arkadaşlarla devam edilmesi dersi çıkarılmıştır.
Kıbrıs barış sürecinin ne federal ne de iki devletli çözüm amaçlı olamayacağı belli olduğu bu dönemde elbette Pile tarzı işbirliği ve küçük ödünlerle ilerleme çok önemli olacaktır. Ancak, bu görüşmeler amatör ruhla ve cahilce değil, bilen tecrübeli ekiplerle, bher veçhesi hesaplanarak atılmalıdır.
- Kıbrıs’ta Konfederal Çözüm: Barış ve İstikrar İçin Tek Yol
- 360 Derece diplomasisi: Büyük sözler, küçük adımlar
- Çözüm, Çürüme ve Kıbrıs Türk Halkının Geleceği
- Trump’ın yeniden seçilmesi Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl etkiler?
- Trump’ın yeniden seçilmesi Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl etkiler?
- Anayasal Düzenin Temellerine Gizli Darbe
- İfade özgürlüğünde geri gidiş kaygı verici
- Her Son Bir Başlangıçtır
- Gazetecilik ve Toplumsal Sorumluluk
- Yusuf Kanlı yazdı: Nasrallah süikastı: Şimdi ne olacak?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız